Sancaktepe Özürlü Merkezi Yönetiminde Görevli Yakup Keskin Halk Otobüslerine Özürlü...
Sancaktepe Özürlü Merkezi Yönetiminde Görevli Yakup Keskin Halk Otobüslerine Özürlü Kartlarıyla İlgili Haksızlık Yapıldığı Görüşünde. Sahte Kartlarla Uygulamanın İstismar Edildiğini Savunan Keskin, Devletin Gerçekten Özülülerin Ulaşım İhtiyaçlarını Kendisinin Karşılaması Gerektiğini Savunuyor.
Yenidoğan Durağı'nde kâhyalık yapan ve Sancaktepe Özürlüler Merkezi'nin yönetiminde görevli Yakup Keskin, şehiriçi ulaşamda özürlülerin halk otobüslerince ücretsiz taşınmasıyla ilgili uygulamadan rahatsız. Başka ülkelerde olduğu gibi devletin gerçekte özürlü ve muhtaç insanların ulaşım ihtiyaçlarını kendisinin karşılaması gerektiği görüşünde. Yüzde 50 özürlü raporu bulunan Yakup Keskin "Bir özürlü arkadaşım bakkaldan alışveriş yaptığında, minibüse bindiğinde yada herhangi bir özel işletmeden alış-veriş yaptığında parasını ödüyor. Halk otobüsleri de özel bir işletme. Devletin, muhtaç olan özürlülere karşı elbette bir sorumluluğu var. Bunu yerine getirmeli. Ancak bu görevini başkalarının omzuna yüklemek doğru değil. Gerekiyorsa özürlü raporu olan arkadaşlarımızın kartlarına İETT yada diğer illerdeki kuruluşlar tarafından kontör yüklenmeli. Bu sorumluluğu devlet kendi üzerine almalı." diyor.
SAHTE KARTLAR CAN SIKICI
Gerçekten özürlü insanların da bu uygulamayı istemediğini belirten Yakup Keskin sahte yada çeşitli kanallarla alınmış gerçeği yansıtmayan kartlardan da oldukça rahatsız. Zaman zaman biletçi olarak otobüslerde görev yaptığını belirten Keskin "Özürlü kartıyla otobüse binenleri gördüğümde şaşkınlık yaşıyorum. Sapasağlam insanda kart var. İtiraz ettiğinizde %90 özürlü raporu olan kişi sizi dövmeye kalkıyor. Bu yetmezmiş gibi özürlü refakatçilerine de bu hakkı tanıdılar." diyor.
ALÇAK TABAN UYGULAMASI İSRAF
Özürlülere yönelik alçak tabanlı araç uygulamasının da karşısında olduğunu vurgulayan Yakup Keskin "Bu uygulama israftır, yazıktır, günahtır. Bu gün Anadolu yakasında 1000 küsur tane halk otobüsü var. Hepsinin değişmesi gerekiyor. En ucuzu 300-400 bin lira. Milyonlarca lirayı bu yolla harcayana kadar Anadolu yakasında kaç ilçe var! Her ilçeye İETT otobüslerinden birkaç tane özürlü otobüsü tahsis etseniz yeterli olur. Çoğu özürlü zaten yürüyüp gidiyor. Yürüyemeyenleri de o otobüslerle taşırsın olur biter." diyor.
BİZE DEVLETİN VERMEDİĞİ İMKANLARI VERİYORLAR
Yaklaşık 10 yıldır halk otobüslerinde kâhya olarak çalışan Yakup Keskin "Devletten maaş almıyorum. Buradan kazandığım parayla yedi nüfusa bakıyorum. Bize devletin vermediği imkanları halk otobüsçüleri veriyor. Dikkat ederseniz duraklarda kâhyalık yapan arkadaşlarımızın %90'ı özürlüdür. Diyorlar ki; duraklarda kâhyalar kaldırılacakmış. Kaldıracaksın da bize iş mi vereceksin! Ben 365 gün sabah 5.30, akşam 8 burada ekmeğimin peşindeyim. Yetkililerin bu konuyu biraz daha düşünmeleri gerekli." diyor.
Yorum Yazın