Losev İlan
İstanbul
DOLAR38.7786
EURO43.8944
ALTIN4143.5
SÜLEYMAN DUMAN

SÜLEYMAN DUMAN

Mail: [email protected]

Bir Krizin Ardından: Birlik, Beklenti ve Gerçekler

Bir Krizin Ardından: Birlik, Beklenti ve Gerçekler

Son birkaç ay, otobüs esnafı için oldukça zor, karmaşık ve yoğun geçti. Bir yanda ödenmeyen hakedişler, diğer yanda artan maliyetler, şoför maaşları, yakıt giderleri, tamir ücretleri derken, artık sabır sınırları zorlandı. Zorlandı çünkü bu işin yükünü taşıyan esnaf, nefes alamaz hale geldi.

Bu nedenle, kısa süre önce “bir kontak kapama” süreci yaşandı. Eylem değildi bu. Hakkını arayanların zorunlu bir refleksiydi. Araçlarımızı rotasyondan çekmek için İETT’ye dilekçelerimizi vermiştik. Amacımız bağcıyı dövmek değil, üzüm yemekti. Ama muhatap bulamadık, sesimizi duyan olmadı. O gece saat 01.00’e kadar şirketimiz ev sahipliğinde bir kriz masası kurduk. Tüm şirketler, kooperatifler oradaydı. Ne yapabiliriz, nasıl bu sıkışmışlıktan çıkarız diye sabaha kadar tartıştık.

Sabah geldiğinde, birçok araç trafiğe çıkmadı. Çünkü insanlar, borçla iş yürütüyordu. Yakıt alamayan, maaş ödeyemeyen bir sektör artık sürdürülebilir değil. Ardından Genel Sekreter’le yapılan görüşmede bir protokol imzalandı. Ocak 2026’ya kadar ödeme planı yapılacağı belirtildi. Bu bir adımdı elbet. Ama yetiyor mu? Hayır. Araç başına en az 1 milyonluk bir düzenleme gerekiyordu. Biz verilen söze sadığız. Karşı taraf da sadık kalacak mı, göreceğiz. Bekliyoruz.

İyileşmeler Var Ama Yetersiz

Bu süreçte sadece para konuşulmadı elbette. Araç muayenelerinde uzun süredir yaşanan baskı da gündemdeydi. Ufak tefek eksikler – örneğin sticker yokluğu, etiket eksikliği – ciddi rapor cezalarına yol açıyordu. Oysa o malzemeleri bizim temin etmemiz mümkün değil, İETT verecek ki biz de takalım. Şimdilik bu konuda bir gevşeme var. Ama yine de sahadaki denetimler hâlâ yıpratıcı.

Yangın tüpünden koltuk etiketine kadar her detayda baskı uygulanıyor. Hangi kriter varsa, TÜVTÜRK ile aynı olmalı. Aksi takdirde keyfi uygulamaların önünü alamayız. Bu konuda küçük ama olumlu adımlar atıldı. Fakat daha gidecek çok yolumuz var.

Esnafı Sırtında Taşıyan Sistemin, İçinde Esnaf Eziliyor

Bir diğer büyük sorun ise araç değişimi. Bugün sıfır bir araç 10 milyon 800 bin TL. Kredi çekse esnaf 18 milyon borçlanıyor. Bu rakamlarla yenileme şansı neredeyse yok. Oysa daha önce alınmış bir Meclis kararı vardı: Araç değişimi yapanın içerideki alacağı ödenecek. Bu karar hâlâ uygulanmadı. Esnaf buna güvenip araç siparişi verdi. Şimdi kara kara düşünüyor.

Bu şehirde kamu hizmeti sunuyoruz. Yakıtı peşin alıyoruz, bakım ücretleri sürekli artıyor, ama kendi alacağımızı aylarca bekliyoruz. Geç ödemeden dolayı bazı firmalar gecikme faizi uyguluyor. Peki bizim paramız geç ödendiğinde kim bize faiz ödeyecek? Esnaf hem alacağını bekliyor, hem gecikme cezası ödüyor. Bu denklem sürdürülemez. Ve artık bu sistemin yükünü sadece “sabır” çekemez.

Birlik Görüntüsü Vardı, Ama Gerçek Birlik Sağlanamadı

Bu süreçte ortaya çıkan en önemli başlıklardan biri de dayanışma oldu. Evet, bir birlik görüntüsü vardı. Ama tam anlamıyla bir birlik miydi? Hayır. %80 oranında bir dayanışma sağlandı ama bazı kooperatifler bu sürece ya mecburen katıldı, ya da hiç dahil olmadı. Oysa bu tür krizlerde bütün sektör tek ses olmalı. Dağınıklık, çözümü zora sokar. İETT kimin ne yaptığını biliyor. Bilgi akışı mevcut. Bu nedenle artık herkesin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerekiyor. Gerçek birlik, sadece kriz anında değil; her zaman birlikte durabilmektir.

Şu anda Şubat ayından itibaren araç başına ortalama 120-130 bin TL alacak birikti. Mart, Nisan, Mayıs, Haziran derken bu rakam yaklaşık 2.3 - 2.4 milyon TL seviyelerine ulaştı. Ara ödeme sözleri var ama uygulanıp uygulanmayacağı meçhul. Üstelik bu ödeme takvimiyle bile, her ay araç başına 100 bin TL civarında içeriye giriyoruz. 4 ay geriden geliyoruz. Bundan sonrası için ise en azından “kestiğimiz faturanın tamamını alabilmeliyiz” beklentisindeyiz.

Bu sektör nefes istiyor. Kredi istiyor, anlayış istiyor. En önemlisi hakkını zamanında almak istiyor. Beklentimiz büyük değil: Ne aldıysak, onun karşılığını zamanında alalım. Bu yaz bir dönüm noktası olabilir. Eğer samimiyet varsa, bu krizler fırsata dönüşebilir. Ama eğer yine oyalama, yine erteleme olursa… O zaman tekrar aynı krizlerin eşiğine gelmemiz kaçınılmaz olur.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar