Mercedes SSH
İstanbul
DOLAR34.0692
EURO37.7489
ALTIN2730.4
GÖKSEL OVACIK

GÖKSEL OVACIK

Mail: goksel-ovacik@halkulasim.com

Ruhsat Süresi Sorunu

Ruhsat Süresi Sorunu

Bilindiği üzere ülkemizdeki tüm ÖHO Sektörü adına TÖHOB önderliğinde,  kimine göre müktesep kimine göre de mülkiyet hakkının tescili, bana göre de geleceğimizin teminat altına alınması olarak nitelediğimiz, netice itibariyle Özel halk otobüslerinin işletme ve ruhsat haklarının geliştirilmesi, belediyelerin oluşturduğu ve Sayıştay’ın raporlarında açıkça ifade edilen 10 civarında farklı uygulamanın ve statünün, bunların oluşturduğu sorunların ve mağduriyetlerin ortadan kaldırılması amacıyla Hükümetimiz nezdinde sürdürülen yasal düzenleme çalışmasında artık son aşamaya gelindi.

Çalışma, ulaşım uzmanları, hukukçular, belediyelerin ve Devletimizin ilgili kuruluş temsilcileri ile birlikte yürütüldü ve bu aşamaya gelininceye kadar yaklaşık 6 yıl emek verildi. Önce bir ÖHO Yönetmeliği hazırlandı ve Devletimizin ilgili birimlerine sunuldu. Daha sonra sayısız toplantılar yapıldı. Konunun iyi anlaşılması için itiraz eden esnaf temsilcileri ve Belediye yetkilileri ikna edilmeye çalışıldı. Gerçekten çok büyük emekler verildi. Elbette hem kendi sektörümüzden hem de Belediyelerden karşı çıkmalar oldu. Hem TÖHOB’un düzenlediği yüz yüze veya bölgesel toplantılarda karşı çıkan esnaf temsilcileri konu detaylıca anlatılarak ikna edilmeye çalışıldı. Yine karşı çıkan Belediyeler de Hükümetimiz yetkililerince ikna edildi. Bu arada çalışmada çok emeği geçen başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN başta olmak üzere, çok değerli Ticaret Bakanımız Sayın Mehmet MUŞ ve eski Ulaştırma Bakanımız Sayın Adil KARAİSMAİLOĞU’na minnet ve şükranlarımı arz ediyorum.

ÖHO Sektörümüzde itiraz edenlerin duygusal yaklaşımlar hariç ağırlıklı talepleri ruhsat hakkının süresiz verilmesi yönünde idi. Gerek Sayıştay, düzenlediği raporlarda açıkça ve gerekse Hukukçuların ekseriyetle ifade ettikleri, kent içi toplu ulaşımın yönetim, yürütüm, denetim, planlama ve organizasyon açısından Kanunlarımızla Belediyelerin uhdesine verilmiş bir kamu hizmeti olduğu ve süresiz ruhsat olamayacağı yönündedir. Hükümetimiz yetkilileri de yaptığımız her toplantıda bu hususu açıkça ve özellikle belirtmişlerdir. Bu çerçeve de birçok alternatifli görüşler oluşturularak konu tartışıldı ve son olarak 49 yıl artı birer yıllık sürelerle ruhsat yenileme esası tartışmaya açıldı. Bu son taslak üzerinde TÖHOB olarak uzmanların ve Hukukçuların görüşlerini aldık. Çok değerli uyarılar ve tavsiyeler ortaya çıktı. Bunları da yine Hükümetimize ilettik.

Yapılmakta olan çalışmanın amacı ülkemiz genelinde özel halk otobüslerinin işletme, ruhsatlama ve statü sorunlarını çözerek bir standart sağlanmasıdır. Devletimiz adına Hükümetimiz bu sorunu çözmek kararlığındadır. Ancak sektör temsilcilerinin görüşlerini alarak kimseyi ayırmadan ve kimseyi mağdur etmeden bir düzenleme yapmak hassasiyeti var. Bu çok doğru bir yaklaşımdır ve bu taraftan iyi anlaşılması ve takdir edilmesi gerekir.  Sektör tarihinde bir ilk olarak TÖHOB Başkanı TBMM Komisyon toplantısında sunum yapmıştır. Bu yaklaşımın ve halis niyetin iyi değerlendirilmesi gerekir. Şöyle olsa, böyle olsa daha iyi olur anlamındaki fikirlere her zaman ihtiyaç vardır ve saygı duyulması gerekir. Ancak yetkimizde ve sorumluluğumuzda olmayan konularda hiçbir fikir beyan etmeden karşı çıkmak, şunlar var ise biz yokuz demek sektöre zarar verir ve diyalog kanallarını da tıkar. Hükümet tüm sektörün sorununu tek kalemde çözmek istiyor. Bu taraftan kapsama o giriyor, bu giriyor öyle ise ben karşıyım demek çözümsüzlük önermektir. 1 asrı geçen maziye sahip sektör bu çalışma ile ilk defa Devletimizin çıkaracağı bir Kanunda yer alacak, bir yönetmeliği olacak, 49 yıllık süre ve devamında birer yıllık sürelerle otomatik ruhsat yenileme şekliyle geleceğini garanti altına almış olacaktır.

Bizler yöneticileriz. Elbette temsil ettiğimiz kişilere karşı sorumluluklarımız var. Sıradan insanlar değiliz. Sırtımızda küfe taşıyoruz. Temsil ettiğimiz insanların vebali var. Ancak duygusal ve kişisel davranamayız. Karşı çıkışlarımızın da ağırlıklı olarak kabul görecek gerekçeleri olması lazımdır. Aksi halde temsil ettiğimiz kişilere de zarar veririz. Daima aklıselimle hareket etmemiz ve hep mantıklı karar vermemiz gerekir. Bizleri mağdur etmeyen, zarara uğratmayan, menfaatimiz ve takdirimiz olmayan konularda izahı olmayan karşı çıkışlar muhataplarımızı tahrik eder ve taleplerimizi anlatmakta ve onları ikna etmekte, olabilecek başka talep ve sorunlarımızı anlatmakta ve ikna etmekte zorlanırız. Biz istesek de istemesek de Hükümetimiz bu soruna bir şekilde çözüm üretecektir. Ancak biz çözümün bir parçası olur isek yapılacak düzenleme doğru olur ve sürekli muhatap oluruz.

Kısaca Hükümetimiz tarafından üzerinde uzun zamandan beri çalışarak oluşturulan Kanun düzenlemesi gereklidir ve son önerilerimiz de dikkate alınarak taslak revize edildiğinde bir boşluk dolmuş olacak ve sıkıntıların büyük bölümü çözülmüş olacaktır. Ben karşı çıkan arkadaşları tekrar ve objektif bir şekilde düşünmeye davet ederken herkes hakkında Ekim ayının hayırlı geçmesini diliyorum.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar