
Türkiye genelinde 30 bin özel halk otobüsüyle milyonlarca vatandaşa hizmet veren büyük bir sektörüz. Ülkemizin en ücra ilçesinden en yoğun metropollerine kadar toplu ulaşımın yükünü sırtlayan bu kocaman camia bugün ne yazık ki zorlu bir dönemden geçiyor. Bu süreçte hem esnafımız hem vatandaşlarımız hem de yerel yönetimler açısından önemli konuları açıklığa kavuşturmak, sorunları ve çözüm önerilerini kamuoyuyla paylaşmak gerektiğine inanıyorum.
Öncelikle şunun altını çizmek gerekir: Otobüs maliyetleri tarihin en yüksek seviyelerinde. Artık bir aracın yaşını doldurup yenilenme zamanı geldiğinde esnafımız için bu değişim neredeyse imkânsız hâle gelmiş durumda. Çünkü 15 yılını dolduran bir özel halk otobüsünün piyasa değeri, yeni bir aracın yalnızca %5’i seviyesine kadar düşüyor. Böyle bir ekonomik tablo içerisinde esnafımızın otobüsünü yenileyebilmesi için ya ciddi borçlanması ya da elindeki birikmiş öz malı satması gerekiyor. Bu durum yalnızca bireysel işletmeciyi yıpratmıyor; aynı zamanda kentlerin kaliteli ve güvenli taşımacılık hizmeti sunma kapasitesini de düşürüyor.
Bu nedenle araç yaş sınırının 20 yıla çıkarılması, sektöre hiç olmazsa kısa süreli bir nefes aldırabilir. Bu adım, hem mevcut araç parkının korunmasını hem de esnafın ekonomik olarak toparlanmasını sağlayacaktır.
Araç Değişimi: İstanbul Gerçeği
Özellikle dünyanın gözbebeği, ülkemizin vitrin şehri İstanbul için durum daha da hassas. Türkiye’nin ekonomisine yön veren bu metropolde özel halk otobüslerinin yaş ortalaması, şehrin prestijine ve dinamizmine yakışır bir seviyede ne yazık ki değildir. Araçların modern ve konforlu olması; hem İstanbul’un imajı hem de yolcu memnuniyeti açısından kritik öneme sahiptir. Ancak artan maliyetler, yüksek kredi faizleri ve yetersiz destekler nedeniyle sektör olarak araç yenilemede istenen rakamlara ulaşamıyoruz.
Bugün hem merkezî hükümetten hem de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden beklentilerimiz nettir:
- KDV desteği
- Faiz oranları düşürülmüş özel kredi paketleri
- Sıfır araç alımında destek mekanizmaları
- Ödemelerin düzenli ve öngörülebilir hâle getirilmesi
Bu adımlar atıldığında, esnafımızın araç yenileme motivasyonu artacak, İstanbul’a yakışır bir toplu ulaşım filosu yeniden oluşturulabilecektir.
Biz Bu Şehre Yakışırız
Biz Özel Halk Otobüsü işletmecileri olarak, İstanbul gibi dualı ve dünyanın göz bebeği bir şehre yakışır bir toplu ulaşım hizmeti sunmak için elimizden gelenin fazlasını yapıyoruz. Her gün milyonlarca yolcu taşıyan esnafımız, tüm ekonomik zorluklara rağmen görevini fedakârlıkla sürdürüyor. Ancak sürdürülebilir bir toplu ulaşım sistemi için yalnızca özveri yetmez; güçlü bir destek politikası, kalıcı bir finansman modeli ve uzun vadeli planlı bir dönüşüm gereklidir.
Bugün sektörümüzün sesi duyulursa, yarın hem İstanbul hem Türkiye çok daha modern, güvenli ve konforlu bir toplu ulaşım ağına kavuşacaktır.
Tüm toplu ulaşım sektörümüzün değerli paydaşlarına, emek veren tüm esnafımıza saygılarımı ve selamlarımı iletiyorum.




































Facebook Yorum
Yorum Yazın