darussafaka
İstanbul
DOLAR32.334
EURO35.0886
ALTIN2296.2

ÖZSOY: Bir Sistem Kurmak Kolay Değil Ama Hayata Geçtiğinde Tıkır Tıkır Çalışır

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
ÖZSOY: Bir Sistem Kurmak Kolay Değil Ama Hayata Geçtiğinde Tıkır Tıkır Çalışır
Abone ol
İstanbul Otobüs’ün yeni Genel Müdürü Ali Evren Özsoy, sürdürülebilir ulaşım için sistem değişiminin şart olduğunu söyledi. Özsoy “Bunu artık çok net söylüyorum. Dışarıda ki yapı artık sürdürülebilir değil. Örneğin yeni yapılan raylı hat Mahmutbey Metrosu. Bu hat bittiği zaman 2 milyon civarında yolcu toplayacak. Herkesin bunları görerek yeni yapıya nasıl uyum sağlarız diye düşünmesi ve katkıda bulunması lazım. Bizim bu planlamada ki amacımız kalite ve verimlilik yanında otobüsçülerin de süreç içerisinde sürdürülebilir halini korumak” dedi.
  • İstanbul Otobüs A.Ş’ye Genel Müdür olarak geldiğinizde nasıl bir şirket buldunuz? Ne gibi eksiklikler gözlemlediniz?

Hiçbir Önyargım Olmadan Geldim

Ali Evren Özsoy 1975 tarihinde Ankara’da doğdu. İlk ve ortaokulu Ankara, lise eğitimini Amerika Birleşik Devletleri’nde devam eden Özsoy, sırasıyla 1997 yılında İşletme lisans ve 1999 yılında da İşletme yüksek lisans eğitimlerini University of North Alabama Üniversitesi’nde tamamladı.

1999-2000 yılları arasında askerlik görevini Jandarma Asteğmen olarak Şırnak-Cizre ‘de icra etti. İş hayatına 2000 yılı sonunda Paşabahçe Cam Sanayi ve Ticaret A.Ş.’de başlayan Özsoy, takiben DHL Express Taşımacılık A.Ş. ve G4S Güvenlik Hizmetleri A.Ş. firmalarında farklı görevlerde yönetici olarak çalıştı. 20 seneye yakın iş hayatında, özellikle hizmet sektörü operasyonlarının müşteri odaklı ve verimli çalışması alanlarında önemli çalışmalar yapmıştır.16 Eylül 2019 itibariyle İstanbul Otobüs A.Ş. Genel Müdürlüğü görevine atandı.

Buraya doğru kariyerimin yönlendiğine dair emareler alınca şirket hakkında araştırmalar yaptım. Firma bilançolarına baktım, kafamda belli fikirler oluşmaya başlamıştı. Fakat ilk iş günüme kadar herhangi bir önyargı oluşturmadım. Tek tek burada ki yönetici arkadaşlarla görüştüm, onların fikirlerini aldım. 2-3 hafta boyunca dinledim. Kafamda oluşan resim ise; seçim sürecinde ciddi anlamda biriken iş yüküydü. Çünkü geçen sene Şubat- Mart’tan itibaren Eylül’e kadar birçok konuda nihai kararlar seçim nedeniyle verilmemişti.

3-4 seneden beri yaşanan bazı finansal sıkıntılarda eklenince ilk geldiğimde zorlu bir sürecin içine girdiğimin emarelerini almıştım. Fakat gözümü korkutmadı. Çünkü hayatımda genellikle göreve geldiğim birimler veya şirketlerde benzer süreçler gördüm. Bu yüzden açıkçası mevcut durum bana bir şeyler yapmak için imkan ve hedefler sunmuştur. Evet, ciddi anlamda problemler var ancak aşılamaz değil. Yeter ki sektörün tüm bileşenleri ile beraber niyet gösterelim. Çünkü biraz içine kapanık bir organizasyonmuş. Bu benim anlayışıma çok ters. Ben hizmet sektöründe kendi kabuğunda bir şeyler başarılabileceğine inanan insanlardan değilim. Bu işin içinde ki diğer paydaşlarla konuşarak, onlarla beraber ortak hedefe nasıl koşabileceğimize dair bir yol tüneli çiziyorum. Geldiğimden beri bunu yapıyorum. Problemler sadece böyle aşılır.

  • Şirketin kuruluş amacına geçen süre içerisinde ulaştığını düşünüyor musunuz? Bugünden sonra çizgisi ne olacaktır?

Belediye İle Esnaf Arasında İyi Bir Köprü Kurabildiğimizi Düşünüyorum

Şirket ana sözleşmesine bakınca raylı sistemler dışında toplu taşıma içinde ki birçok faaliyet alanında hizmet erebileceğine dair içerikler var. Bunları yapma refleksini geliştirebilir diye düşünüyorum. Geçmişte bu refleks çok fazla gelişmemiş. Fakat bundan sonra gelişmeyecek demek değil. İlk etapta ana işimiz olan otobüsçülük konusunda İETT ve diğer paydaşlarla beraber 2020 yılı içerisinde bütünsel bir yapıya dönmek ve daha efektif şekilde yönetmek. İlerleyen dönemde raylı sistemlere daha iyi entegre olabilecek şekilde kendi içinde entegre olmasından bahsediyorum. Kısa ve orta vadede odaklandığımız konu bu.

Bu işlerle beraber bizim tabi ki başka sektörlere ve kollara adım atma planlarımız var. Minibüslerde zaten Çatalca ve Şile araçları bizim kontrolümüzde. Bununla beraber farklı kollar tabi ki aklımda var ama daha kesinleşmediği için size hangi kolların olduğunu söyleyemiyorum. 2 sene içerisinde İstanbul Otobüs A.Ş.’yi otobüs haricinde farklı kollarda da görebilirsiniz, bu konuda girişimlerimiz var. Çünkü şirket olarak belediye ile esnaf arasında iyi bir köprü kurabilme yeteneğimiz olduğunu düşünüyorum. Bu sayede belli sektörler daha etkili ve verimli yönetilebilir diye düşünüyorum. Bu, karşılıklı mutabakat ve üstlerimizin verdiği direktifler ile olacaktır. Biz fizibilite raporlarımızı ve projelerimizi sunarız, onlar da uygun görürse ilgili girişimlerde bulunuruz.

Öncelik Esnek Planlama

İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak raylı sistemlere öncelik verildi. Alınan kredilerin birçoğu da raylı sistemlere yönlendiriliyor. Şuanda 250 Km’yi bulan raylı sistemin kısa zamanda 2 katına çıkarılması hedefleniyor. Kısa zamanda ulaşımın ana omurgası raylı sistemler olacak. Ana omurgasını oluşturan raylı sistemlere entegre bir tekerlekli taşıma olmalı. Bu ise şuan ki hali ile olmaz. Esnek planlama yapmamıza çok imkan sağlayan bir yapı değil mevcut durum.

En çok konuştuğumuz konu hatların esnek planlamaya uygun hale getirilmesi ve otobüslerin raylı hatları dikey bir şekilde beslemesidir.  Frekansı daha fazla, vatandaşa daha iyi hizmet sunan, araçların daha iyi kullanılmasını sağlayan, hatlar arasında dengesizlikleri bozan bir sistem kurulmasıyla ilgili projeye zaten başlandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Orhan Demir liderliğinde İETT’nin öncülük ettiği bir çalışma başladı. 2020’nin ilk 6 ayı içerisinde somut adımlar atılacaktır. Özel Halk Otobüsü Başkanları ile İETT Genel Müdürümüz Alper Kolukısa konuları görüşüyor. Tabi bu işin diğer kolları da mevcut, minibüs ve taksi gibi. Lastik Tekerlekli Toplu Ulaşım Çalıştayı ve Ulaşım Kongresi düzenlendi. Sahada ki tüm aktörlerin daha kaliteli daha sürdürülebilir bir şekilde hangi modele oturtulur ve entegre hale dönüştürme çalışmasındayız.

Şuanda planlanan ise 6 ay içerisinde herkesin katkı ve desteği ile bu entegrasyonun sağlanması. Bunu artık çok net söylüyorum. Dışarıda ki yapı artık sürdürülebilir bir yapı değil. Örneğin yeni yapılan raylı hat Mahmutbey Metrosu. Bu hat bittiği zaman 2 milyon civarında yolcu toplayacak. Yani bunların hepsi, herkesin bunları görerek yeni yapıya nasıl uyum sağlarız diye düşünmesi ve katkıda bulunması lazım. Bu raylı sistemler yapıldığı sürece aynı paralelde giden yerlerde yolcu otobüs yerine metroyu tercih edecektir. Bizim bu planlamada ki amacımız kalite ve verimlilik yanında otobüsçülerin de süreç içerisinde sürdürülebilir halini korumak. Diğer bir sebebi de trafik! Trafiği bu şehirde daha da rahatlatmak. Bir otobüsün boş gezindiğini düşünün. Onun yerine daha verimli şekilde farklı yerlerde kullanıldığı takdirde hem otobüs esnafı mutlu olur hem de trafiğe büyük katkı sağlar.

  • Halk Otobüsleri İstanbul Otobüs A.Ş’ye mi bağlanacak?

Senaryolardan bir tanesi de o ama kesinleşmiş bir şey yok. Öyle bir senaryo üzerine özellikle gidilmiyor. Şahsen benim hepsini İstanbul Otobüs A.Ş alsın gibi bir egom yok. Saha içerisinde ki dinamikler, faktörler kimler ise bu oyuncuların hepsinin rızası ile bu iş yapılacak. Fakat şuanda şu model olacak ve hepsi şirketimize bağlanacak gibi bir durum yok. Muhtemelen yine şirketler yapılarını koruyacak ve İETT tarafından yönetilecek bir yapıya doğru gidiyor. İlerleyen süreçte farklı bir senaryo çıkar mı, bende bilmiyorum. Onun için size kesin bir şey diyemiyorum. Ama şu bir gerçektir, başkanımız tarafından verilmiş bir direktif var. Bu değişimin bir an önce sağlanması, dışarıda ki statik yapıdan dinamik yapıya geçilmesi.

  • Esnaf için hayırlı olacak diyebilir miyiz yeni sistem? Direnç bekliyor musunuz?

Kesinlikle. Şimdi önünü göremeyen bir esnaf, arabası yıpranan bir esnaf durumu var. Bir insan olarak her gün yaptığınız bir rutinden yarın kendi rızanızla bile farklı bir rutine geçmesine direnç gösterir doğal bünyesi. İnsan rahat olduğu ortamda kalmak ister. Onun için her şekilde değişimle ilgili olarak insanın bünyesinde rahatsızlık olacak. Mühim olan, süreçte karşılıklı diyalog halinde insanların şirket başkanları liderliğinde esnafın ne konuda rahatsızlık duyduklarını konuşmak. Bunlara mümkün olduğu kadar cevap verilmeye çalışılır. Esnafımızın gerçekten bilmesi lazım, dışarıda ki model çok sürdürülebilir değil. Önlerini göremedikleri için otobüse yatırım yapmayı planlayamıyorlar. Mühim olan burada bir model çıkarmak.

Geçmişte konuluşmuş ama düğmeye basılmamış yada yarım kalmış. Şuan ki iradenin kesinlikle bu konuda geri adım atmayacağını düşünüyorum.

  • İlk ihaleniz 10 yıllıktı ve dolmak üzere. Araçlar yeniden ihale edilecek mi?

Önce Sistemi Görelim Sonra Esnafıma Yorum Yapacağım

Önceliğimiz şuanda yeni sistem. Tekrar ihale yapılacak mı, yapılmayacak mı konusuyla ilgili bir karar verilmedi. Öncelikle yeni sistemin omurgasını oluşturup onunla ilgili olarak görüşmelere başlamamız lazım. Yeni sistem hayata geçtikten sonra bu otobüsler dışarıda sonuçta çalışıyor. Yani ihtiyaç var. Bunları bir anda ekarte edemezsiniz ama burada ihtiyaç olan bir şeyi yeni sistem içinde oturttuktan sonra ki fotoğrafı görmeden ihale açıyoruz gibi bir yorum yapmam çok sağlıklı olmaz. Ben tabi ki esnafıma doğru ve mantıklı bir süre sonrasında onlara belli yorumlar yapacağım. Bu yorumum ilk 6 aylık süreçten sonra olacak. Yeni sistemle beraber entegrasyonu görmeden bir şey diyemem, ne dersem sağlıksız bir yorum olur.

Şuanda Alper Bey ile de görüşüyoruz. Araçların doğru yerlerde doğru kullanılmamasından sıkıntı var. Belli yerlerde bakıyorsunuz bir otobüse 127 yolcu düşerken, bazı yerlerde ise 27-28 yolcu düşüyor. Bizim planlamada çok statik olduğumuzu gösteriyor. Biraz önce dediğim model buna izin vermeyecek. İstanbul’un her yeri aynı oranda büyümüyor. Her yerinde de aynı oranda otobüs ihtiyacı yok. bu demek değil ki otobüs azalacak. Otobüs, ihtiyacın belli oranda gerekli olmayan yerden diğer alanlara aktarılacak. Türkiye’de şuan bir ekonomik kriz var. Bir anda yüzlerce ek otobüs alınması konusunda bütçeler kısıtlı. Bu sebeple elde ki kaynakları verimli kullanmak gerekir.

  • Esnaflarınız ile iletişim faaliyetleriniz nasıl yürütülüyor? Dernekler ve sendikalarla ilgili düşünceleriniz nedir?

Çözüm Ofiste Değil, Sahada

Benim bakış açım şudur: problemlerin çözümünü ofislerden yaratamayız. Problemin çözümünü bilen; şoför, peronda çalışan, sahada ki insan. Burada biz istediğimiz kadar bir şeyleri çözdüğümüzü düşünsek de, oradan gelen bildirimi almadığınızda hiçbir şeye yaramaz. 14 bölgemiz var ve her birinden birer temsilci seçtik, orada ki esnafın ortak görüşü ile beraber. Temsilcilerimizle periyodik toplantılara başladık.

Burada ki amaç havuzdan gelen bilgiyi bu arkadaşlar üzerinden direk alalım. Bu konularla ilgili kısa, orta ve uzun vadeli aksiyonları iş planlarımıza alıyoruz. Bu, tamamen dernek ve sendikalardan bağımsız. Çünkü onların işkolu başka. Tabi ki dernek ve sendika olarak gelip görüş bildirebilirler. Ama havuzdaysanız işletmeci şapkası ile gelmelisiniz. Havuzda sendika, dernek konularını konuşamayız.

Sendika ve dernekler Türkiye’de kanuni olan hukuki kurumlardır. Fakat onlar tabi farklı platformlarda çalışıyorlar. Örneğin belediyelere gidebiliyorlar, devletin diğer kurumlarına da gidebiliyorlar. O kurumları bundan ayrı tutuyorum.

İETT ve özel halk otobüsleri ile daha yakın, sahada ki problemleri birlikte çözme konusunda ben de gayretli davranmaya çalışıyorum. Şu benim işim değil gibi bir mantığım asla olmaz. Başkanımızın da talimatı var. Başkanımız; Alper Bey ve bana, “otobüs deyince ben sizi tanırım” dedi. Dışarıda bir problem varsa İETT, Erguvan, Turkuaz ayrımı yapmaksızın koşarım. Ayırmak zaten mantıklı değil.

  • Minibüslerin dönüşümü konusunda İstanbul Otobüs’ün atacağı adımlar var mıdır?

Minibüslerde farkındaysanız bir değişim olmuş sübvanse kaynaklı veya başka sebeplerle, otobüs ana hat taşıyıcı olunca ve belediye tarafından desteklenince. Genel Sekreter Yardımcımız Orhan Bey’in de ciddi anlamda çalışmaları var minibüslerin daha verimli kullanımı amacıyla. Sisteme entegre edilmeleri konusunda çalışılıyor. Fakat bu konuda bana şuana kadar bir misyon verilmedi. Çatalca ve Şile daha küçük ölçekli yerler. Biz orada elimizden geldiği kadar esnafa yardımcı oluyoruz. O esnaflarımız özellikle köylere gidiyorlar, çok ciddi anlamda önemli rol oynuyorlar orada ki vatandaşlarımıza. Bizde onlara sahip çıkıyor, yardımcı oluyoruz.

Şehiriçi ile ilgili ise bir misyon sunulmadı şuana kadar. Verilirse elimizden geleni yaparız. Ben herkesle diyaloga açığım. Bu işe gönül vermiş herkese de elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışırım. İlerleyen dönemde şu olur bu olur demek istemem. Bir görev verilir ile layıkı ile yaparız.

Yeni yıla iyi başlayacağız, her şey çok güzel olacak. Ben buna inanıyorum. Yeter ki birbirimize iyi niyetli olalım. 2020 yılında her şeyin çok daha iyi olacağını düşünüyorum. Geçmişte yaşanan birçok konuya el atıldı. Süreç yavaş gidiyormuş gibi hissiyat verebilir. Bir sistem kurmak kolay değildir ama hayata geçtiğinde tıkır tıkır çalışır. Sistemi kurduk mu herkesin kafası çok daha rahat olacak.

Anahtar Kelimeler:
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
ALD Automotive Audatex İle İşbirliği YaptıÖnceki Haber

ALD Automotive Audatex İle İşbirliği Yap...

ZF Aftermarket ile Kışa HazırsınızSonraki Haber

ZF Aftermarket ile Kışa Hazırsınız

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar