Sabrın sonu eğer emek varsa selamettir inancı ile çıktığımız yolda sektöre güzel bir haber verebilme sevincini yaşıyoruz. Gelirlerimizi zamla artırma mantığından sıyrılarak sektörümüz adına bir ilke imza attık. Tüm sektörlerin zarar gördüğü böylesi bir zamanda, halk otobüsleri hayalini bile kurmakta zorlanılan yolcu başı sübvanse desteğine kavuştu. Zamdan bile daha değerli bir kazanç sunan yeni sistem sektörümüz adına umut oldu.
Halk otobüs camiasında emek veren esnafımız özellikle son 8 yılda büyük kayıplar yaşadı. Alınması gerekilen zamların zamanında alınamaması, alçak tabanlı otobüs zorunluluğu, muavinleri kaldırılışı, dövizde ki yükseliş, faizlerin artışı ve akaryakıt fiyatlarında ki yükseliş gelir-gider dengemizi büyük oranda bozdu. Gelinen noktada aylık hak edişler işletme giderlerini karşılamaz noktaya ulaştırdı. Tabi ki bunların yanında ücretsiz yolcu sayılarının artışı, usulsüz kartların oluşu ve personel giderlerimiz de önemli kayıplar yaşattı. Özellikle son aylarda bu gelir gider dengesizliği daha da hissedilir boyuta ulaşmıştı.
Yüksek Zam Yolcuya da Haksızlık Olurdu
İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2018 yılında zam yapmama kararı aldı. Özellikle ekonominin bozulduğu bir dönemde ulaşım maliyetini vatandaşa yansıtmak istemedi. Bu konuda Büyükşehir Belediyemiz haklı sayılır. Ulaşım ücretlerinin aşırı derecede yükselmesi toplu taşımada kabul edilebilir bir durum değildir. Bu sebeple Avrupa’da da uygun tarife ücretleri ve devlet sübvansesi kabul gören bir yoldur.
Bizim yıllardır anlatmaya çalıştığımız da aslında buydu. Toplu ulaşımın özendirilmesi için yolcu taşıma ücretleri daima makul rakamlarda tutulmalıdır. Fakat gerekli miktar, ilgili belediye ve merkezi yönetim tarafından sağlanmalıdır. Bu sayede hem vatandaş toplu ulaşıma özendirilir hem de bu sektöre yatırım yaparak hizmet sunan esnafların hakkı gözetilmiş olur. toplu ulaşımın özendirilmesi ve tercih edilir olması için bu gereklidir. Doğru hesaplamalar yapıldığında da aslında verilen sübvansenin dolaylı şekilde yeniden devlete kazandırıldığı da ayrı bir gerçektir.
Bu sayede binek araca talep azalır, akaryakıttan oluşan ithalat yükü düşer, şehirlerimizde daha az karbon salınımı olur ve bu da devletin sağlık hizmetlerinde tasarrufuna imkan tanır. Keza kazaların azalışı, yolculuk sürelerinin düşmesi, daha az yol maliyetleri gibi birçok geri dönüş sağlanır. İşte biz bu yüzden “halk otobüsleri şehirlere hayat verir” diyoruz.
Sabırla Çalıştık Sonuca Ulaştık
İstanbul’da ki 5 şirket olarak uzunca bir süredir esnafımız sorunları adına çeşitli sayısız görüşmeler yaptık. Görüşmelerimizi İstanbul ve Ankara olarak ikiye ayırmak gerekir. Görüşmelerimizin Ankara ayağında hükümetimiz ve Ak Parti ile sorunlarımıza deva aradık. İstanbul’da ise İETT, Büyükşehir ve Ak Parti İstanbul İl Başkanlığı öncelikli duraklarımız oldu. Ayrıca İstanbul milletvekillerimizle de kapsamlı görüşmelerimiz oldu.
Bu görüşmelerimizin içeriği sadece Büyükşehir sübvansesi değildi. Zam olmayacağından tabi ki önceliğimiz kısa vadede gelir iyileştirmesi amaçlı görüşmeler oldu. Fakat özellikle KDV indirimimiz ve beraberinde uygulanacak Gelir Vergisi indirimi de öncelikli konularımızdan. Bunların dışında daha birçok konuda da görüşmelerimiz sürmekte.
Özellikle Ak Parti Grup Başkan Vekili Mehmet Muş’a esnafım adına şükranlarımı sunarım. Ankara’da kendileri bizzat esnafımızın sesi oldu. Birçok noktada bize yol gösteren yine kendileriydi. Hem merkezi yönetimde hem de yerel yönetimde tüm sorunlarımıza çözüm yolunda desteklerini bir an olsun esirgemedi.
Büyükşehir, Paydaş Olduğumuzu Hissettirdi
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız vatandaşımızı düşünüp zam yapmazken esnafımızı da unutmadığını açıkça gösterdi. Zam ile bile böylesi bir iyileştirme imkansız olacakken yolcu başı sübvanse ile gelirlerimizde önemli oranda bir iyileştirme imkanı sundu. Öğrenci, indirimli, tam, ücretsiz ayrımı yapılmadan tüm yolcuklara 55 kuruşluk bir destek Büyükşehir Belediye Meclisi’nden geçirilerek hayat buldu. 1 Ekim itibari ile uygulanmaya başladı. Halk otobüs tarihinden böylesi bir destek ilktir.
Bu planlama aşamasında özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Adil Karaismailoğlu’na da ayrıca teşekkür etmek isterim. Olağanüstü bir insan. Konuyu 2 kez görüştük kendileri ile. İkinci görüşmemizde artık her şey tamamdı. Gerçekten bizleri anlayan ve esnafın sorunlarına çözüm arayan biri. Sürecin böylesi hızlı tamamlanması bizler için çok iyi oldu. Çünkü artık gerçekten araçlarımıza akaryakıt alamaz hale gelmiştik.
Çalışmalarımız Devam Edecek
Halk otobüsü sorunlarının mücadelesinde İstanbul ayrı bir öneme sahip. Burada başarılan kazanımlar diğer illerimize de örnek oluyor. Orada ki esnaflarımız da bizlerin kazanımlarını kendi şehirlerine taşıyorlar. Yerel kazanımlarımız dışında tüm halk otobüslerini ilgilendiren başarılara da yine bizler imza atıyoruz. Özellikle ücretsiz yolculuklar için gelir desteğinin hayata geçişi ve sonrasında bu rakamın zamlanması, halk otobüsü tanımı, KDV indirimi ve şimdi de çabamız Gelir Vergisi düzenlemesi.
Yılbaşına kadar KDV ile beraber Gelir Vergisinde de müjdeli haberi esnafımızla inşallah paylaşacağız. Yerel seçimlere kadar olan bu süreci sektörümüz adına koşturarak geçireceğiz. Yılların birikmiş birçok sorununa çözüm bulacağımıza inanıyorum. Bizler bir oldukça daha nice güzel haberler sektörümüz alacaktır.
Facebook Yorum
Yorum Yazın