İstanbul İstanbul olalı böyle bir süreç yaşamamıştır herhalde. Bir tarafta bir ilçe belediye başkanı, diğer tarafta Ulaştırma Bakanlığı, Başbakanlık, Meclis Başkanlığı yapmış bir isim. Birinin ardında ancak muhalefet partiler, diğerinin ardında İktidarı elinde bulunduran parti ve iktidar olan Cumhurbaşkanı…
Liste uzar gider kıyaslama istenirse. Kağıt üzerinde kazanan kişi belliydi birçoğuna göre, ama durum öyle olmadı. CV değil çaba etkili oldu. Öyleydi böyleydi ama seçim iptal oldu. Bugün iki aday da belli ki yeniden çalışmalara başlamış. Her ikisi de kendince eksik gördüğü yanları telafi etme amacı ile çalışmalarını yürütüyor. Galiba bu seçimin tek kazananı yıllardır görmezden gelinen STK’lar ve esnaf birlikleri oldu. Çünkü fark çok az ve gerçekten 1 oy seçimin kaderini değiştirecek boyutta.
Esnafın değerinin anlaşılabilmesi için böyle seçim sonuçları mı gerekiyor? Diye sorasım geliyor. Şüphesiz ki iş, aş sağlayan esnaf kitlesi komünist ülkeler dışında her devlete başa taç edilecek kesimdir. Devlete yatırım, halkına iş ve aş sağlayan bu kesimi yıllardır görmezden gelen her türlü siyasi yapıyadır bu sözlerim.
Artık hayırlısı ile atlatılsın şu seçim. Çünkü artık hele bazı alanlarda vaatler, belediyelerin boyunu geçecek noktaya ulaşma noktasına gelecek. Özellikle İstanbul’un vaatlerinin diğer illere de “zorunlu emsal” etkisi oluşturduğunu da düşünürsek, adayların daha dikkatli sözler vermeleri gerekmektedir. Açıkçası İstanbul’u kim alırsa alsın (tabi ki hak eden alsın) ama artık bu ülkenin sorunları ötelenmesin ekonomisi için bir şeyler yapılsın. Kapanan dükkanlar, yükselen faizlere bir çare bulunsun.
Facebook Yorum
Yorum Yazın