Halk Ulaşım Dergisi Eylül 2023
Sabırlar tükendi çünkü artık sübvanse edecek güç kalmadı. İçeride araç başı devasa bir rakam mevcut. Lakin arabalarımızı artık yürütemez durumdayız. ÖTİS’i değil maliyetler ve ödeme sürecini doğru bulmuyoruz. Bu sebeple esnaflarımız ile beraber Saraçhane’de durumu tüm İstanbul halkına anlattık. Çünkü artık İstanbul’da hizmet aksayacak ve biz bunu isteyen taraf değiliz.
2020 yılı Aralık ayında yürürlüğe giren ÖTİS, başta şirketlerimiz ve Esnaf Odamızın özverisi ve esnafımızın sabrı ile bugünlere ulaştı. Doğru hesaplanmayan maliyet kalemleri ve ödemelerde ki aksaklıklara rağmen diyalogdan asla geri durmadık. Popülist söylemlere gelmeden son 3 yıldır sistemin eksiklerini onarma adına büyük gayretler sarf ettik. Bugün tüm şehirlere örnek teşkil edecek bir sistemi bizlerin özverisi ile ülkemize kazandırdık. Esnafımız sorumluluklarını tüm aksaklıklarına rağmen sabırla yerine getirdi. Bizler her soruna farklı çözümler sunarak sürecin tıkanmasını engelledik daima. Fakat konu para olunca işler karıştı!
Bizler ve esnafımız daha ne yapsın ki? Her aksaklığa ve her zorluğa karşın 3 yıldır sabrettik. Evimizi aracımızı satarak otobüslerimizi sübvanse ettik. Her sabah otobüsümüzü işe hazır hale cebimizden tamamlayarak getirdik. Buna karşılıkta hak ettiğimiz bedeli almak istiyoruz. Arada bir belirsizlik yok. Taraflar mutabık olmuş, rakamlar belirlenmiş, faturalar kesilmiş ancak ödeme yok. Biz bununla ilgili esnafa anlatacak bir şey sunamayız. Keza artık biz de anlamıyoruz. O sebeple Saraçhane’ye esnaflarımız ile gelerek süreci tüm İstanbul halkına Esnaf Odası Başkanımız Göksel Ovacık anlattı.
Diyalog Her Zaman Devam Ediyor
Kimse bizim eylem yaptığımızı sanmasın. Bu bir süreçtir, biz İstanbul halkına açıklamamızı yaptık, yaşanabilecek sefer zayilerinden ötürü sorumlu olmadığımızı. Ancak görüşmeler tabiki sürmekte. Hem bürokratlarımız hem de siyasilerimiz ile gün aşırı gerek yüz yüze gerek telefon ile görüşüyoruz. Bazı sözler alındı bile. Bu ay sonu itibari ile yüklü bir ödeme yapılmasını bekliyoruz. Keza Temmuz’dan geçerli olmak üzere bir güncellemede alacağımıza inanıyorum.
Söylediklerimiz bir beklenti değil. Hem siyasiler hem de bürokratlar ile yapılan görüşmelerde alınan sözlerdir. Kesin olacak diyemeyiz olmadan ancak bu taleplerimize aldığımız sözleri iletiyorum. “Toplumumuzda söz çok değerlidir” o sebeple inanıyoruz ve bekliyoruz.
Yaşanan sıkıntı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na da iletildi. Kendisi de bu sürecin aşılması noktasında bizlere destek sunacaktır. Çünkü biz İstanbul’a hizmet ediyoruz. Soruyoruz yakıt almadan bu teker nasıl döner? Maaş vermeden şoför nasıl çalıştırılır? Dediğim gibi süreç uzadı evet ancak olması gerektiği gibi sonuçlanacaktır.
Yılbaşı Maliyetlerini Çoktan Aştık
Sabit maliyet tablomuz üzerinde yetkili kurullarımız güzel bir çalışma yaptı. Bu doğrultuda Temmuz’dan geçerli olmak üzere bir güncelleme talebimiz mevcut. Haklılığımızı tüm yetkililer kabul etmiş durumda. Meclis’in açılması ile beraber bu güncellemenin geçmesi gerektiğini ilettik.
Şuan bir toplantı daha yapabiliriz. Bu konuda idarenin de bir çalışması mevcut. Bu toplantı ile beraber hem ödeme planı hem de güncelleme süreci netlik kazanacaktır. Sunduğumuz rakamlar gerçeklikle örtüştüğü için kabul edilmesi gerekendir. Zaten maliyet artışına hm İBB hem de İETT belki d bizden daha hakim. Şuan İETT’nin kendi filosunda da 3000 otobüs her gün hizmet sunmakta. Bizlerin yaşadığı maliyet artışı İETT tarafından da hissedilmektedir. O sebeple haklılığımızı anlatmak gibi bir sürece girme durumunda dahi değiliz.
Para Yoksa Çalışma Şansımız Zaten Kalmıyor
Araçlarımız servislere gidemez, gitse de kabul edilmez hale geldi. Akaryakıtta da benzer bir durum yaşanıyor. Yani eylem gibi bir adıma gerek yok. Bizim zaten halk otobüs kültürümüzde böyle bir şey hiç olmadı. Biz vatandaşı yolda bırakmayız. Ancak biz yolda kalırsak yapacak bir şey kalmıyor. Şuan süreç oraya doğru gidiyor maalesef.
Araçlar hatlardan çekilmeye başladı zaten bir süredir. Aracını çalıştıramayanlar evet oluyor. Çözümde geç kalınırsa maalesef bugün 1-2 olan hatta çıkamama durumu yarın 200-500 ve belki 1000’leri bulacak. Öyle bir duruma evirildiğinde İstanbullu bilsin ki biz yolda bırakmadık, yolda kaldık.
İşadamı, Müteahhit Değiliz
Belediyelere sayısız firma iş yapar çeşitli alanlarda. Biliyoruz ki belediyeler de genellikle biraz geç öder bu paraları. Lakin tüm işlere bakıldığında talep edilen rakama bu öngörülen vade farkı zaten eklenmiştir. Yahut bu firmalar çok büyüktür o ihaleden kazanmasa diğerinden kazanır. Firması sübvanse eder zararı ve bir daha ki ihaleden kar bulur. Oysa bizim tek işimiz bu. Esnafımızın %90 tek otobüs ve hatta ortaklı otobüs sahibi. Evi, geçimi, borçları her şeyi bu aracın gelirine bağlı. Buradan zara ederek başka yerden kazanç bulma şansı yok. Burada ki zararı başka işten sübvanse etme imkanı yok. Eşinin bilezikleri, babadan kalan tarla, evi arabası satıla satıla bu iş sürdürülmez. Gün gelir bu işi yapan çıkmaz böyle giderse.
Oysa taşımacılıkta özel halk otobüsleri belediyelere çok büyük imkan sağlamıştır. Bu meslek kolu belediyelerin tek kalemde büyük yatırımlardan kurtarmıştır. İşletme sürecinde ise kamudan çok daha ucuza hizmeti sağlayarak kamuyu ikinci ve hem de sonsuza kadar sürecek masraftan kurtarmıştır. Özel halk otobüsçülüğü belediyelerin can simididir. Bugün bir belediye aracının alımı ve işletme maliyetleri biliniyor. Oysa halk otobüsçü ise esnaflığı ile bu işi çok daha uygun rakama sağlıyor.
Özel halk otobüs esnafı müteahhit gibi görülüp parası ötelenemez. Bunun istenmeyen sonuçları maalesef olur. Dediğim gibi olmaya da başladı. Şuan sıkıntıyı esnaf çekiyor ancak bu aşılmaz ise vatandaşa da yansıyacaktır.
Facebook Yorum
Yorum Yazın