İstanbul
DOLAR32.3035
EURO34.8333
ALTIN2413.5
GÖKSEL OVACIK

GÖKSEL OVACIK

Mail: goksel-ovacik@halkulasim.com

Yeni Sistem Ve Uygulaması

Özel Halk Otobüsü işletmecilerine sefer performansına göre aylık gelir garantisi sağlayacak olan Yeni İşletme ve Hak Ediş Ödeme Sistemi, geçtiğimiz Eylül ayında İBB Meclisinde kabul edilerek cari hale geldi. Özel Halk Otobüsü işletmecileri artık, kaç yolcu taşıyacağım, bunların ne kadar ücretli, ne kadarı ücretsiz olacak, ne kadar gelir elde edeceğim, gelirim giderlerimi karşılayacak mı, borçlarımı ödeme de bir sıkıntı yaşayacak mıyım, gibi kaygılardan kurtulmuş olacaklar. Sefer ve KM performansına ve araç uzunluk ve tipine göre aylık olarak alınacak brüt gelir belli ve herkes hesabını ve planını buna göre yapacak.

Değişken Maliyetler+Sabit Maliyetler+Performans ödemesi üzerine kurgulanan yeni hak ediş hesaplama yöntemi, işletmeciler arasında da eşitliği sağlamış olmaktadır. Elbette grup bazında, Şirket bazında bazı konularda memnuniyetsizlik olabilecektir. Ancak ortalama rakamlara bakıldığında artık daha huzurlu ve güvenli çalışacağımız ortadadır. Değişken maliyetler referans verilere göre aylık, sabit maliyetler ise her yıl şubat ayında güncellenecektir. Bu ise girdi artışlarından olumsuz etkilenmemizi engelleyecektir.

Değişken Maliyetler Yakıt ve rutin bakımdan oluşmaktadır. Yakıt maliyeti ticari hıza göre KM de yakılan miktar (litre) kadar, bakım ise yapılan KM ye göre (7000 KM’ye kadar KM başına 0,40 TL olarak) karşılanacaktır.  Kısaca yaktığımız kadar yakıt, gittiğimiz kadar da rutin bakım bedeli alacağız. Yakıt bedeli ticari hıza göre ödeneceği için KM aynı da olsa miktarı hattan hatta değişeceği için eşit olmayacaktır. Aylık KM nin 7000’i aşması halinde ise aşan kısmı için bakıma ilave ücret ödenecektir. Değişken Maliyet kalemleri olan yakıt ve rutin bakım bedeli HEK (Hat Efor Katsayısı)  olarak hesaplanacaktır.

Sabit Maliyetler ise, Amortisman, Personel, ağır bakım (Sanzıman, Diferansiyel ve Motor), sigorta ve diğer konulardan oluşmaktadır. Performans ödemesi de Sabit giderlerin toplamının P’si olarak uygulanacaktır. Performans ödemesinde 10 bin KM aşan yerlerde ilave ücret ödenecektir. Dolayısıyla da sabit giderler arttığında performans rakamı da otomatik olarak artacaktır. Vergi ve Köprü-otoyol geçiş ücretleri de (ilgili hatlardaki araçlara)  ilave olarak ödenecektir.

AKYOLBİL, EÜTS, Görüntü Kayıt NVR’ı yatırım, bakım ve onarımı, araç temizliği maliyetleri idare tarafından karşılanacaktır. Sadece kameralar bize ait olacaktır. Ki onlar da zaten belirlenecek standartta araç üzerinde geleceği için sorun olmayacaktır.

Brüt gelirde azalma olmaması için sefer performansı ve bilhassa bizden kaynaklanan (arıza, izin v.b.) sefer kayıplarının en az olması önem kazanıyor. İşletmeciler olarak arızaların, dolayısıyla da gelir kaybının az olması için bakımları iyi yaptırmamız ve buna çok dikkat etmemiz gerekiyor. Garajlar oluştuktan sonra aracın çalışmasına engel teşkil etmeyen bir kısım arızalar ve eksikler ile KM bakımları gece yapılacağından performans kayıpları minimuma inecektir. Yine şoförlerimizin genel performansı, durakları çok iyi kullanması ve kurallara mutlaka uymaları önemli hale geliyor.

Her yeni uygulama beraberinde belirli bir uyum sürecini ve zamanı da gerektiriyor. Sistemin yeniliğinden, uyumsuzluktan ve ön görülememeden kaynaklanan bir kısım hatalar, eksikler, ihtiyaçlar uygulama esnasında ortaya çıkacaktır ve bu son derece normal bir durumdur. Önemli olan sistemi işleten taraflar olarak bunları doğru tespit edip, doğru çözüm geliştirebilmektir. Bu noktada da sıkıntı olacağını düşünmüyorum.

Yeni Sistem sektörümüz, kentimiz, vatandaşlarımız ve idare açısından hayırlı olur inşallah. Yeni sistemin oluşturulmasında emeği geçen herkese ve her kesime bir defa daha teşekkür ediyorum. Yeni bir işletme modeli öncelikle kentimizin, idarenin, işletmecilerin ve kaliteli hizmet almak hakkı olan vatandaşlarımızın ihtiyacı haline gelmişti. Eskimiş ve artık tamiri mümkün olmayan eski işletme sistemi kimseyi memnun etmiyor ve faaliyetin geliştirilmesinde de engel oluşturuyordu. Şimdi artık günü ihtiyaçlarına cevap verebilecek esneklikte dinamik bir sistem var. Bundan sonrası artık idare ve işletmeciler olarak bizlere kalıyor. Yağ, şeker, un ve süt var. Şimdi helva yapma zamanı.

Sözleşme Süreci

Sistemin teknik ve Hukuki olarak kurgulanması, İBB Meclisinden karar alınması elbette çok önemli ama uygulamaya fiilen başlayabilmek için yapılacak daha çok iş ve atılacak adımlar var. Bunların da başında İdare ve İşletmeci temsilcisi kuruluşlar arasında yapılacak sözleşme gelmektedir. Sözleşmeyle tarafların görev ve sorumlulukları, uygulama detayları ve çalışma detayında mutabakat sağlanan konular yer alacak. Sözleşme hazırlama çalışmaları başladı. Özellikle de çalışma şartlarının ilgili mevzuata uygun oluşturulması, yine sefer kayıplarının doğru ve adil ücretlendirilmesi sözleşmede dikkate alacağımız önemli konulardan bazıları olacaktır.

Hak Ediş Uygulaması

Ancak performansı tespit etmek açısından idarenin, AKYOLBİL, EÜTS, ATS ve Görüntü Kayıt gibi artık işlerliğini kaybetmiş elektronik sistemleri yenilemek için kaynak oluşturması, hizmet alması ve teknik çalışmaları yapması, Validatörleri devir alması, Belbim ile sözleşme yapması, Yönergeyi yenilemesi, Garaj veya garaj yeri tahsis etmesi, belki de yeni organizasyonlar kurması gerekebilecektir. Bu ve başka diğer ihtiyaçların karşılanması belirli bir zamanı ve termini gerektirmektedir. Yeni Sisteme başlamak için gerçekleşmesi zamana bağlı işlerin tamamının bitmesini beklenmeyecektir. Bu doğru da olmaz zaten ve ümitsizliğe ve güvensizliğe neden olur. Bu nedenle en kritik ve stratejik konu olarak Meclis kararına göre hak edişlerin Eylül ayından itibaren yeni sisteme göre hesaplanarak start verilmesi gerekmektedir.  Hak edişin yeni sisteme göre hesaplanmasına başlanması, kararlılığı göstermek ve işletmecilere güven vermek açısından çok önemlidir. Bir taraftan sözleşme hazırlama ve diğer hazırlıkları yapma süreci devam ederken, diğer taraftan hak edişin yeni sisteme göre ödenmesi hazırlıkların ve uygulamanın rahat yürütülmesini de sağlayacaktır.

Zaten İBB Meclisi de hak ediş ödemelerin yeni sistemin öngördüğü esaslar çerçevesinde hemen başlayabilmesi için idareye 4 aylık borçlanma yetkisi verdi ve sübvanse miktarını da İETT’nin belirttiği rakamlar üzerinden yükseltti. Ancak EÜTS validatörleri henüz devir alınmadığı için yolculuk gelirleri hukuken yine işletmeciler tarafından toplanmaya devam edilecektir. Yolcudan toplanan rakamı avans olarak kabul etmek suretiyle Hak ediş uygulamasına aylık alınması gereken hak ediş tutarı ile yolculuk geliri arasındaki farkın sübvansiyon olarak ödenmesi şeklinde başlanabilir. Meclis kararı buna uygundur. Ancak yolculuk geliri ile aylık alınması gereken toplam rakam arasındaki farkı idare aylık yolcu sübvansiyonu ve öğrenci sübvansiyonunu da düştükten sonra Covit destek hesaplamasında olduğu gibi hesaplayarak ödeyebilir. (Üstünü tamamla modeli)  Bu konuları idare ile konuşup çözüme kavuşturacağımızı umuyorum.

Minibüs Hat Düzenlemeleri

Yeni sisteme hukuken ve fiilen henüz başlanılmadığı halde, bu bahane edilerek Minibüs hat talepleri bizim haklı ve gerekçeli itirazlarımıza rağmen UKOME toplantısında kabul edilmeye başlandı. Konu UKOME’ de görüşülürken Özel Halk Otobüsleri nasıl olsa taşıdıkları yolcu sayısı ve gelirine bağlı olmadan aylık garantili bir gelire kavuştular ve bu nedenle Minibüs hat düzenlemeleri sizi olumsuz etkilemez. Şeklinde bir kanaatle talepler kabul edildi. Öncelikle biz henüz yeni sisteme ve bu sistemin önemli bir parçası olan hak ediş modeline geçmedik. Dolayısıyla da taşıdığımız yolcu sayısı ve geliri hala bizi ilgilendiriyor. İkinci olarak da yeni sisteme geçsek bile Minibüslerle ortak güzergahta çalışmanın otobüsler aleyhinde oluşturduğu bir çok sebep var. Minibüslerin tarife durak ve güzergah disiplinleri yok ve bu haksız rekabet nedeni. Ayrıca Minibüsler hiçbir kural gözetmeden dur-kalk yaparak, sık, sık şerit değiştirerek ve hızını trafik akışına göre ayarlamayarak, otobüs duraklarını veya trafik şeritlerini işgal ederek trafiğin yoğunlaşmasının en önemli nedenlerindendir. Bu ise bizim sefer, dolayısıyla da gelir kaybetmemize neden olmaktadır. Minibüslerle alakalı kararlar alınırken trafiğe ve trafik içindeki unsurlara verdikleri zararlarda göz önünde bulundurulmalıdır. Minibüsler bizim düşmanımız elbette değil. Ancak bize uygulanan yaptırım ve kurallar onlara da uygulanmalıdır. Ki kent daha huzurlu hale gelsin ve adalet sağlanmış olsun.

Turizm Belgeli Araçların Şehir İçinde Kullanılması

Son zamanlar da belirli çevrelerce, pandemi fırsat bilinerek ve gerekçe gösterilerek Turizm Belgeli şehirlerarası çalışan ve çok ayrı bir standart’a sahip araçların kent içi toplu taşımacılıkta yardımcı unsur olarak kullanılması fikri köpürtülmektedir.

Öncelikle şunu belirtmekte fayda var ve sapla samanı karıştırmamak lazım. Biri biriyle hiçbir alakası olmayan, çok farklı teknolojiye ve teknik özelliklere sahip araçların kullanıldığı iki sektörün biri birine alternatif gösterilmesi çok büyük bir yanlıştır ve geriye dönüştür. Kent içi toplu taşımacılığın ve turizm taşımacılığının şartları ve konseptleri farklıdır. Kent içi toplu taşımadaki otobüsler koltuk sayısı az ve 0 alçak tabanlı, her kesimin erişimine uygun iken, Turizm taşımacılık araçlarının hepsi koltuklu ve basamaklıdır. Bu araçlar yolcu güvenliği açısından da farklı bir özelliğe sahiptir. Normal toplu taşıma aracı bir durakta 10 kişiyi saniyeler ölçüsünde indirip bindirebilirken basamaklı araçlar asgari 5 dakikada bu işlemi yapabileceklerdir. Pandeminin gerekçe olarak kullanılması ise çok abes bir durumdur ve apaçık fırsatçılıktır. Pandemi geçici bir durumdur ve bu nedenle zaten ÖHO ?’lara varan yolcu ve gelir kaybı yaşamışlardır. Buna rağmen bir gün dahi hizmeti aksatmadık. Geçici ve istisnai durum bahane edilerek rant avcılığı yapmak yakışmamaktadır. Özel Halk Otobüsleri olarak bizim de yaz aylarında yolcu sayımız @ oranında azalmaktadır. Biz de bunu bahane ederek bu dönem de şehirlerarası mı çalışalım. Böyle bir saçma gerekçe olabilir mi? Kaldı ki Özel Halk Otobüslerinin seferlerini çoğu defa 5-10 kişiyle tamamladıkları bir dönemde otobüs ihtiyacını kim ve hangi kriterlerle tespit etmiştir. İlave kapasiteye ihtiyaç olduğunda bunu tespit eden idarenin muhatabı bellidir. Bize böyle bir talep gelmemiştir. Bizim araçlarımız Nisan, Mayıs ve Haziran ayında günde 100-150 kişiyi taşıdı. Temmuzdan itibaren biraz yükseldi ama hala P kapasiteye ulaşamadık. Yolcu var da biz mi göremiyoruz?

Olmayacak ve anlamsız, gerekçesiz konuların tartışılmasında farklı maksatlar aramamak mümkün değil. Bu ülke de kent şartları, her faaliyetin kendine özel farklılıkları ve standartları, mevzuatları var ve en önemlisi İstanbul’un bir yığın sorunları var. Her işi bitirdik şimdi olmayacak bir şeyi tartışıyor ve insanları, sektörleri huzursuz ediyor ve araya kırgınlıkları sokuyoruz. Her kişi ve sektör kendi sorunlarını kendi içinde çözmeli, statü problemlerini kendi içinde halletmelidir. Cambazı göstermenin bir anlamı ve kimseye faydası yoktur. İnsanların samimiyetlerini, biri birine yakınlıklarını bireysel menfaat amacıyla kullanmanın ve istismar etmenin anlamı ve gereği yoktur. Netice itibariyle hepimiz ulaşımcıyız ve sektör olarak biri birimize, yaptığımız işe saygı göstermeliyiz.

Birçok kez ifade ettim. İstanbul kent içi toplu taşımacılığında lastik tekerlekli sistem açısından kapasite yetersizliği problemi yoktur. Hatların yanlışlığı ve planlama problemi vardır. Bunu da İETT fark etmiş ve yeni sistem de bu problemi çözmek üzere hayata geçirilmiştir. Optimum planlamayla bırakınız yetersizliği tam aksine fazlalık vardır. Bu durum aynı zamanda İETT tespitidir. Her geçen gün ana taşıma sistemleri yaygınlaşıyor ve ister Minibüs, isterse Otobüs olsun, lastik tekerlekli araçların işletme alanları küçülüyor ve yolcu kaybediyorlar. Siz bunları ıslah etmeden turizm belgeli araçları kente sokarsanız ateşe odun atmış olur ve kente de çok büyük bir kötülük yapmış olursunuz.

İstanbul da ilave otobüse ihtiyaç var ise idareye yük etmeden biz bunu karşılarız. Kenti ve idareyi de dışarıdan kimseye muhtaç etmeyiz. Kapalı kapılar ardında hesaplar yapmak geçmişte hep yapanlara ve kente zarar vermiştir. Bu nedenle herkesi ve her kesimi kurallara uymaya, biri birimize ve işimize, ekmeğimize saygı göstermeye ne olursa olsun her şartta etik davranmaya davet ediyorum.

Özel Halk Otobüsü işletmecileri olarak bizler bir ve beraber oldukça hem görevlerimizi eksiksiz yerine getirmiş olacağız, hem de önümüzdeki engelleri aşmada ve problemleri çözmede daha güçlü olacağız. Sorunlar, sıkıntılar hep olmuştur ve olacaktır da bunlara takılmadan doğru ve çok çalıştıktan sonra her sorun da çözülmeye mahkumdur. Kent dinamik, yaptığımız iş dinamik ve yeni sistem dinamik. Bu şartlar bizim daha çok çalışmamızı ve çok daha fazla dikkatli olmamızı ve önemlisi vizyonel olmamızı gerektirmektedir. Sektör yeni sistemle birlikte iyi yönde bir yola çıkmıştır. Sırasıyla Kurumsal işletmecilik, profesyonel yönetim gibi temel sorunlarımızı da çözdüğümüzde hem kentimiz daha hizmet alacak, hem de bizler rahat edeceğiz.

Herkese hayırlı, kazasız ve belasız çalışmalar diliyorum.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar