İstanbul
DOLAR32.2685
EURO34.8262
ALTIN2415.6
GÖKSEL OVACIK

GÖKSEL OVACIK

Mail: goksel-ovacik@halkulasim.com

Toplu Taşımada Standart İhtiyacı

Bilindiği üzere, mevcut yasalarımıza göre, kent içi toplu taşıma yapmak ve yaptırmak yetkisi Belediyelere aittir. Belediyeler bu yetkilerini kendileri veya iştirakleri vasıtasıyla ifa ettikleri gibi işletilmesi için özel kişilere ruhsat vererek kullanmaktadırlar.

Bugüne baktığımızda sektöre baktığımızda kamu işletmeciliğinin birkaç büyük il dışında kalmadığını, bunun yerine Belediyelerin yüksek işletim ve yatırım maliyetleri nedeniyle, kendileri yapmak yerine özel kişilere ruhsat vermek suretiyle yaptırmayı tercih ettiklerini görmekteyiz. Bu nedenledir ki şu anda ülkemizde kent içi toplu taşımacılık yapan Özel Halk Otobüsü sayısı 30 binlere varmış bulunmaktadır.

Bir an dahi aksatılmadan kesintisiz yürütülmesi gereken özelliğe sahip ve aynı zamanda sürdürülebilirlik açısından Kurumsal yürütülmesi gereken bir kamu hizmeti olan Kent içi toplu taşımacılık faaliyetinin özel kişilere yaptırma kısmıyla alakalı olarak, gerek ruhsatlandırma ve yatırım, gerekse imtiyaz hakkı çerçevesinde yapılan idari uygulamalar, yaptırımlar, tahsilatlar ve işletme esasları itibariyle, hem Belediyelerin, hem de özel işletmecilerin yetki ve sorumluluklarını, usul ve esasları düzenleyen yasal bir mevzuat ve standart olmaması beraberinde çelişkili uygulamalara, mağduriyete ve keyfiyete neden olmaktadır. Bu nedenle de bir çok ilimizde ruhsat verme, sözleşme süresi ve özlük hakları konusunda çok ciddi sıkıntı bulunmaktadır.

Toplu Taşıma Kanunu Elzemdir

Mevcut durum itibariyle Özel Halk Otobüsleri artık kentlerimizin toplu ulaşım sistemlerinde vaz geçilemez ve inkar edilemez bir gerçek haline gelmişlerdir. Hizmet kalitesi itibariyle de çıta her geçen gün biraz daha yükselmekte, araç standardı açısından da Dünyanın çoğu ülkesinden daha ileri seviyedeyiz. Özel işletmeciler olarak bu işi Kamu Kurumlarından daha düşük maliyetlerle gerçekleştirdiğimiz de ayrıca önemli bir gerçektir. Bireysel işletmecilik anlayışından kaynaklanan kısmi arızaları saymaz isek sektörün temel özelliği konularında işletmeciler arasındaki anlayış seviyesinin yükseldiğini de memnuniyetle müşahede etmekteyiz. ÖHO Sektörü nihai hedef olan “Kurumsal İşletmecilik ve Profesyonel Yönetim” anlayışında çok ciddi mesafe almıştır. Yasal düzenlemeler ile zemin hazırlanması halinde bu hedefe hızlı bir şekilde varılabilecektir. Bunun için de Toplu Taşıma Kanunu elzemdir.

Uygulamalarda keyfiliği önlemek ve ülke genelinde uygulamalarda ve hizmette bir standart sağlayabilmek için, hem imtiyaz hakkına sahip tarafın, (Belediyelerin) hem de özel işletmecilerin görev ve yetkilerini açık, açık tanımlayan, ruhsat ve işletme esaslarını düzenleyen yasal bir düzenleme gerekmektedir. Öncelikle yukarıda ifade ettiğim en önemli hususu bir kez daha ifade etmekte fayda görüyorum. Faaliyet her şartta aksatılmadan yürütülmesi gereken bir kamu hizmeti olması nedeniyle özel işletmecilerle uzun süreli kontrat yapma imkanı sağlanması zorunluluktur. Ayrıca hizmet kalitesinin hep yüksek tutulması ve sürdürülebilirlik açısından işletmecilere yolcu taşıma faaliyetinden bağımsız olarak sürdürülebilir bir gelir sağlanması ve buna göre hak ediş modeli oluşturulması gerekmektedir.

TÖHOB önderliğinde ülke genelinde toplu taşıma faaliyetinde standardı sağlayacak bir yasa (Toplu Taşıma Kanunu) çıkarılması için girişimler ve çalışmalar sürdürülmektedir. Bu amaçla toplu taşıma sektöründe uzmanlığı bulunan işletmeci, danışman ve Hukukçularla bir dizi toplantılar gerçekleştirildi ve önerilerin en az eksikle olması için görüş alma faaliyetleri sürdürülmektedir.

Kent içi toplu taşımacılığında Özel Halk Otobüslerinin kurumsal kimlik kazanmaları ve Belediye bazında keyfiyete dayanan yanlış uygulamalardan ve mağduriyetten kurtulabilmeleri için bu çalışmalar önem arz etmektedir.

Bu konu da en iyi örnek elbette 3 bini aşan sayıda Özel Halk Otobüsü bulunan İstanbul’dur. İBB ve ÖHO Sektörü ortak çalışmasıyla hazırlanarak İBB Meclisinden geçen “Yeni İşletme ve Hak Ediş Sisteminin” hayata geçirilmesi TTK’nun hazırlanmasında örnek oluşturacaktır. Sürdürülebilir Hizmet için sürdürülebilir Finansman gereklidir denklemini iyi kuran ve sözleşme aşamasında bulunan yeni sistem uygulamaya geçtikten sonra TTK’nun hayata geçirilmesinde çok önemli bir katkı sağlayacaktır.

Sözleşme Çalışmaları

İBB Meclisinden geçen “Yeni ÖHO İşletme ve Hak Ediş Sistemi” ile alakalı olarak sözleşme taslak oluşturma çalışmaları hem idare, hem de bizim tarafımızda yoğun bir şekilde sürdürülüyor. İnşallah bu çalışmaları en kısa zamanda ve en iyi şekilde tamamlayarak sözleşmeyi hayata geçirmek gayesindeyiz.

Sözleşme en önemli Hukuki belge. Bu nedenle de ince eleyip sık dokuyarak bu işi halletmeliyiz. Yeni bir işte başlangıç çok mühimdir. Hani derler ya “bir iş nasıl başlarsa öyle devam eder”. Bu nedenle sözleşme konusunda çok titiz davranıyoruz. Elbette uygulamada meydana çıkacak eksik ya da yeni ihtiyaçlar olabilecektir. Bu durumlar için ek sözleşme yapma imkanı olması gerekiyor. Çünkü yeni bir uygulama. Bazı şeyler gözden kaçabilir, eksik kalabilir veya birçok şeyler de öngörülememiş olabilir. Ancak amaç üzüm yemek olunca bunları da düzeltmek ve revize etmek zor olmayacaktır. Bu noktada yapılan işin kamu hizmeti olması tarafların objektif şartlarda uzlaşması noktasında asgari müşterek oluşturuyor.

ÖHO Sektörü olarak Müdürlerimiz vasıtasıyla, öncelikle Meclis kararı ve daha önce İETT ile varılan mutabakata sadık kalarak sözleşmede yer alması gereken hususları taslak haline getirdik ve bunu önerilecek sözleşme taslağına derç etmek üzere Avukatlarımıza aktardık. Şu anda öneri taslağa son şeklini vermek üzere çalışıyorlar. Diğer taraftan en az şeyi gözden kaçırmak amacıyla Şirket Müdürlerimiz çalışmalarını sürdürüyorlar. Olabilecek ilave öneriler bir havuzda biriktiriliyor ve gerekli görülmesi halinde Avukatlarımız bunları da taslağa ekleyecekler.

Şu hususları açıklamada fayda görüyorum. Sözleşmenin çerçevesini büyük ölçüde İBB Meclis Kararı ve İETT ile oluşturduğumuz mutabakat belirleyecektir. Bu noktada esnekliğimiz tarafların sorumlulukları ve işletme uygulamaları ile alakalı önerilerimizde olacaktır. Yine ödemelerin vaktinde yapılması ve taraflar arasındaki koordinasyonun iyi olması için sözleşmeye hükümler koymak önemlidir. Dolayısıyla da özellikle idareye ilave mali yükümlülükler getirecek taleplerde bulunmamız en azından bu aşamada mümkün olamayacaktır. Bunlar uygulamaya geçtikten sonra ve sözleşme yenilenmeden önce ek Meclis kararı alarak sisteme katılması gerekmektedir. Dolayısıyla da kurt dumanlı havayı sever hesabıyla sektörden nemalanmak isteyen çevrelerin ve kişilerin hesapsız kitapsız dedi kodu ve provokasyonlarına alet olmamak gerekmektedir.

Mutabakat sağlanırken idare ile aramızda kesinlik kazandıramadığımız birkaç önemli husus var idi. Esnaf arkadaşlarımızın bilgisine sunduğumuz bu konuları taslağımıza ekleyeceğiz ve idare ile makulü bulmak için müzakere edeceğiz. Sözleşmeyi bir Şirket imza etmeyecek. İOAŞ dahil 6 Şirket imza edecek. Ayrıca hizmetin ifasından sorumlu olarak karşıda bir yürütücü idare olacak. Dolayısıyla da idareye sunacağımız hususlarda önce sektör unsurları arasında daha sonra da idare ile uzlaşarak oluşturmamız gerekiyor. Bizim de isteklerimiz var, idarenin de olacak. Müzakereyi de bu karşılıklı isteklerde uzlaşma sağlamak için yapacağız. Yani bizim de bir kısım isteklerimiz olamayabilir veya biz idarenin bir kısım isteklerini kabul etmeyebiliriz. Bunlar normal şeyler. Uzlaşma çağdaş insanların işidir. Burada amaç taşımacıların haklarını koruyarak, geliştirerek karşılığında en nitelikli hizmeti sunabilmektir. Bu arada bir kısım bireysel istek ve öneriler, ya da tekrardan ibare olacak istekler olabilecektir. Yukarıda da ifade ettim bireysel amaçlı da olsa her türlü talep ve öneri değerlidir. Ancak mutabakat uzlaşmayla ve çoğunluğun kararıyla belirlenmektedir. Bunu da unutmamak gerekmektedir. Aykırı düşünceler, maksatlı karşı çıkışlar hep olmuştur ve olacaktır. Önemli olan toplumun çoğunluğunun ne istediği ve bunun düzenlemeye yansımasıdır. Bizim her fikri ve görüşü not olarak ama hızımızı kesmeden sektörün geleceği ile alakalı belirlenmiş hedeflere ulaşmak için hızlı bir şekilde hareket etmemiz gerekiyor. Kısır çekişmeler, sektör içi siyaset, çamur atma, iftira etme ve şikayet etme alışkanlıkları ve yöntemleri bu sektöre şimdiye kadar hep kaybettirdi bundan sonra da kaybettirecek. Süratle bireysellikten kurtularak Kurumsallığa geçmemiz ve geleceğimizi garanti altına alan düzenlemeleri yapmamız sektöre yapılacak en büyük iyilik olacaktır. Doğru bir tanedir. Bizler doğruları yaptıkça önümüz hep açık olacak ve sektör de sürekli gelişecektir. Sektörün bir kısım insanların fantezileriyle uğraşacak ne lüksü ne de zamanı vardır.

Hem Bugünün Hem Geleceğin İhtiyacı

Reel durum ve klasik anlayışla özellikle finansman noktasında sıkıntılarımız ve sorunlarımız sürekli büyüdü ve büyüyor. Artık taşıdığımız yolcuların sadece 0’nun tam ücret ödediği ve ana taşıma sistemlerinin sürekli yaygınlaştığı bir noktada yolcu taşıma faaliyetlerinden sağladığımız gelirle ayakta kalma şansımız yoktur ve bu durum her geçen gün kötüleşecektir. Dolayısıyla da bugün oluşturduğumuz gelir garantili hak ediş sistemi sektörün hem bugün hem de gelecekteki ihtiyacıdır. Mutlaka eksik kalan yanları olacaktır veya ilerleyen zaman içinde ilave ihtiyaçlar ortaya çıkacaktır. Sistem dinamik olduğu için bunları düzeltmek, sistemi geliştirmek daima mümkündür. Bu noktada önemli olan bizlerin sektör olmayı başarabilmesidir. Sadece Meclis Kararının alınış olması bile moral ve motivasyonu yükseltmiş, İstanbul ÖHO sektörünü tüm ülkede konuşulur ve örnek alınır hale getirmiştir. Hayatında olumlu hiçbir işi olmayan kişi ya da kesimler bu çalışmaları hayal dahi edemedikleri için küçümseyebileceklerdir. Bunlara en iyi cevabı sistemin kendisi verecektir.

Proje oluşturma safhasında gerçekten çok iyi ve örnek bir çalışma yapıldı. Çok önemli emekler verildi. Ülkemize örnek olacak bir sistem oluşturuluyor. Günlük ve dar düşüncelerden uzaklaşarak “BİZ” mantığı ile hareket etmeliyiz. Mevcut sistemin neden olduğu sorunlar belli ve gelecekte de bunların kartopu gibi büyüyeceği muhakkak. Bireysel davranmak bize hep kaybettirdi. Yine kaybetmemek için toplu ve kurumsal davranmak, ben mantığına dayalı bireysellikten de kurtulmamız gerekiyor.

Vakit artık sektörün ihtiyacı olan toplu taşıma kanununu yapmak ve en iyi sözleşmeyi oluşturma vakti. Bunları yapmak için de şartlar uygun.  ÖHO sektörüne kazasız, belasız, sağlıklı, huzurlu, bereketli ve mutlu çalışmalar, çok iyi bir Kasım ayı diliyorum

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar