2020 yılı 1 Aralık itibari ile yeni bir çalışma sistemine geçtik. Yıl doldu ve önümüzde yeni bir süreç var. Sahada görülen sorunlar ile müzakere masasına oturduk. Gönlümüz sözleşmeyi yenilemekten yana, fakat esnafın menfaatleri sağlanırsa.
Dünyanın tüm ülkelerinde etkili olan Covid-19 salgını ile geçen 2020yılı içerisinde bizler de yeni bir çalışma sisteminde hizmet sunmaya başladık. 1 yıllığına yapılan sözleşme bu süreç içerisinde bir sahada denenmiş oldu. Deneme süreci de diyebileceğimiz bu 1 yıllık süreç içerisinde şoförlerimiz ve ortaklarımızdan aldığımız dönüşler ile sistemin eksik ve yanlış yönlerini de tespit etmiş olduk. Yaptığımız bu tespitleri esnaf odamız ve şirketlerimizin yönetimleri ile istişare ederek çözüm yolları oluşturduk. Personellerimiz ve danışmanlarımız ile hazırladığımız teklif taslağımız ile yeni süreç için masaya oturduk.
Her kurum kendi menfaatini ister. Önemli olansa işin düzenli yürümesidir. Çünkü bizler hizmet sektöründeyiz ve İstanbulluya karşı sorumluluklarımız var. Bu sorumluluk bizlere olduğu kadar ilgili kurumlarımıza da aittir. İstanbulluya hak ettiği hizmeti sunmak için ise esnafın haklarını muhafaza gerekir.
Biz masaya ortaklarımızın çıkarları doğrultusunda şekillendirdiğimiz talepler ile oturuyoruz. Aksini düşünemez ve savunamayız. Yeni dönemde bu sistemin devam edebilmesinin yolu da ortaklarımızın kazanımlarını korumak ve kazançlarını tesis etmekten geçer. İstanbul’a hizmeti gaye edinenler de esnafın hakkını vermekten çekinmez. Çünkü kalite, konfor ve güvenliğin tesisinde bir bedel vardır. Sürdürülebilir ulaşımın maliyeti vardır. İstanbulluyu düşünen bunu karşılar.
Gaye Pazarlık Değil, Hakkın Pazarlığı Olmaz
1 yıldır denediğimiz sistemden bahsediyoruz. Bu sistemin yıllarca sürebilmesi için her yönü ile kusursuz olması gerekir. Bu kusursuzluk tüm tarafların istemesi halinde imkansız değil. Önemli olan sorunları olması gerektiği gibi çözmektir. Sorunlar pazarlık ile çözülmez. Sorunun çözümü nettir, pazarlık ise sorunu öteler.
Hayati konularımız var asla taviz veremeyeceğimiz. Bu konularda pazarlığı bile düşünemeyiz. Çünkü sistemin sürdürülebilirliği bu sorunların çözümüne bağlı. Taleplerimiz ortaklarımızın menfaatlerinden öte, sistemin bekası için de gerekli. Örneğin; araç yenileme bedelleri piyasa koşullarında belirlenmelidir. Aksi halde İstanbulluya yazık! Otobüsler yenilenemez ise kim bu işten zararlı çıkar? Tüm taraflar biliyor ki, otobüsler TUİK verilerinden bağımsız fiyatlanıyor.
İstanbul’un halk otobüsleri yaş ortalaması incelendiğinde dünyada bile farkını ortaya koymakta. Bunun en önemli sebebi ise esnafın özveri ile işine sahip çıkmasındandır. Lakin yanlış yapılacak hesaplamalar burada ki esnafımızın araç alım gücünü sekteye uğratacaktır. Bu ise telafisi zor sonuçlar yaşatır.
Her Yönü ile Çalışıyoruz
Kaleme aldığım tüm bu sorunları ilgili muhataplarına da tek tek anlatmaktayız. İlgili birimlerimizce yapılan çalışmaları muhataplarına sunuyoruz. Konu ile ilgili kurumlarımız ve siyasiler ile gün aşırı görüşmeler düzenlemekte, süreci her yönü ile ele almaktayız.
Özellikle yeni sözleşme süreci ile ilgili; İETT, İBB ve İBB Meclisi, UKOME ve siyasi parti temsilcileri ile düzenli görüşmeler sağlıyoruz. Kendilerini de taleplerimiz ile ilgili bilgilendiriyoruz. Yeni dönemde yapılacak sözleşmenin kusursuz olması adına büyük mesai harcıyoruz. Çünkü biz bu sistemin baki olmasını istiyoruz. Tek gayemiz sistemin kusursuzca uygulamada olmasını sağlamak. Çünkü aksayan sistem esnafımıza zarar verir. Biz esnafımıza zarar sunacak bir sisteme imza atamayız.
Esnaf Odası ve şirketler olarak tam bir iş birliği içerisindeyiz. Aldığımız kararlar doğrultusunda süreci ilerletiyoruz. İlgili kurumlardan hiçbir menfaat talebimiz yok! Gayemiz esnaflarımızın haklarını muhafaza.
Süreç İşliyor
Son bir aydır çok sık toplantılar düzenliyoruz. Hem ilgili kurumlar hem de kendi aramızda düzenlediğimiz toplantılar ile Kasım sonuna kadar kusursuz bir sistem inşa edeceğimize inanmaktayım. Süreç olması gerektiği gibi ilerliyor. İETT ve İBB ile yapılan görüşmelerde taleplerimiz iletildi. Hatta taleplerin önemli bir bölümü de kabul gördü. Fakat tabiî ki daha olması gerekenler var. Bizler için elzem hükmünde olan taleplerimiz mevcut.
Bürokraside müzakere önemlidir. Yıllardır ifa ettiğimiz yöneticilik tecrübesi ile bunlara vakıfız. Dışarıdan kolay gibi görülen süreçler aslında önemli mesai gerektirir. Şuanda olan aslında bu. Şahsen inanıyorum ki; başta Ekrem İmamoğlu olmak üzere İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İETT’nin tüm bürokratları ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin çok değerli Meclis Üyeleri esnafımızın haklılığına hakim ve hakkını sunmaktan asla geri durmaz.
Ortaklarımız ve personellerimiz sahada alın teri dökmekte. Tek gayemiz ekmeğimiz. Biz asla hakkımız olmayanı talep edecek kadar küçülmedik ve küçülmeyiz. İstanbul Halk Ulaşım olarak yeni sözleşmede sadece ve sadece ortaklarımızın haklarını eksiksiz görmek istiyoruz. Biz üç günlük dünyanın haksız menfaatlerine aldanacak değiliz. Gayemiz evimize götürmekle yükümlü olduğumuz ekmeğimiz.
Kasım ayı içerisinde kusursuz ve eksiksiz bir sözleşmede mutabık olmayı ümit eder, tüm ortaklarımıza hayırlı ve bereketli kazançlar dilerim.
Facebook Yorum
Yorum Yazın