İstanbul
DOLAR32.3379
EURO34.7838
ALTIN2388.3
NACİ YAĞIZ

NACİ YAĞIZ

Mail: nyagiz@halkulasim.com

Küresel Sıkıntılar Giderlere Yansıyor

Küresel Sıkıntılar Giderlere Yansıyor

Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta Sulh Dünya’da Sulh” görüşünün ne denli değerli olduğunu şuan tüm insanlık yaşayarak görüyor. Tarafımız barıştan yana, bu savaşların kimseye bir faydası yok. Taraf bile olmasak akaryakıt fiyatları ortada. Uzadıkça neler yaşanacak, muamma!

Ülkemizde uzunca bir süredir ekonomik sıkıntılar yaşanmakta. Pandemi etkisi ile bu daha hissedilir oldu. Cari açığı yüksek, enerji ve hammadde de ithalata dayalı konumumuzdan ötürü ise küresel sıkıntılar da günlük yaşamımızda büyük etki oluşturmakta. Artan enerji maliyetleri ile; akaryakıt doğalgaz ve elektrikte büyük fiyat artışları gözlendi. Bununla birlikte çarşı-pazar fiyatları da aynı oranda tırmanışa geçti. Ülkemizde akaryakıta gelen her zam, iğneden ipliğe tüm ürünlerin fiyatını yükseltmektedir. Son 1 yılda yaşanan yüksek enflasyon ise hane halkının geçiminde büyük sorunlar yaşatmaktadır.

İşte tüm bu sorunlar şehiriçi ulaşımı da olumsuz yönde etkiledi. Pandemi sürecinde düşen yolculuklar toplu ulaşımı büyük yaraladı. Pandemi sonuna doğru yaşanan yüksek enflasyon ise işletme giderlerini anormal derecede yükseltti. Artan bu maliyet artışları ve düşen gelirler ile toplu ulaşım hem kamu hem de özel sektör için işletilemez hale geldi. Kamu desteği ile dahi belediye işletmeleri giderleri karşılanamaz duruma sürükleniyor. Yolcu başı birim maliyet rakamları 10-13 TL bandına kadar ulaştı. Oysaki tam bilet ücretleri ise yurt genelinde 4-6 TL civarlarında. Ayrıca; ücretsiz, indirimli, aktarma, aylık gibi diğer kalemler eklendiğinde ise yolcu başı gelir 3 TL gibi rakamları görmekte. Aradaki fark ise özel taşımacıyı iflasa, kamuyu ise batağa sürüklemekte.

Toplu Ulaşımda Kısır Alan Oluştu

Bundan tam 10 yıl önce engelli erişimli otobüsler hayatımıza girmişti. O günlerde basamaksız yeni nesil bu otobüslerin fiyatı 300.000 TL’ydi. Aradan geçen yıllar sonunda bugün ulaşılan rakam ise 2.500.000 TL oldu. Arada ki 8 kat farktan bahsediyoruz. Oluşan faiz oranları ise cabası.

2012 yılında İstanbul’da tam bilet fiyatımız 1,95 TL, indirimli bilet 1,35 TL, öğrenci ise 1,10 TL olarak uygulanmaktaydı. Aylık kartlar ise; tam 155 TL, indirimli 90 TL, öğrenci ise 75 TL olarak uygulanmaktaydı. Siyasi söylemler ve hane halkının gelir seviyesinde ki düşüşün etkisi ile yapılamayan zamlar sonucu toplu ulaşım ücretleri hak etmediği rakamlarda kaldı. Araç yenileme bedeli oranınca yapılması gerekilen ücret tarifesi uygulanmış olsaydı hiçbir kurum bugünkü koşulları yaşamazdı.

İstanbul’da kötü gidişi önleme adına ve yolculuk gelirlerinden bağımsız bir yapı kurma adına verdiğimiz mücadele sayesinde diğer illere nazaran önemli bir başarı sağladık. Pandemi öncesinden başladığımız çalışma neticesinde işletme giderleri Büyükşehir güvencesi altına alındı. bu sayede geleceğe daha güvenle bakabiliyor İstanbul esnafı. Lakin Büyükşehir için aynı durum söylenemez. Yolculuk gelirlerinin düşük kalışı ile üstlenilen risk her geçen gün daha da artmakta. Özellikle akaryakıt fiyatlarında ki hızlı ve önlenemez artış aylık maliyetleri her geçen gün yükseltmekte.

Ulusal Reform Şart

İstanbul’da doğru bir adım atmış olabilir. Bu adım ile özel işletmecilerimiz bir güvence kazanmış oldu. Lakin ülkemizin 81 ilinde de toplu ulaşım aksamaksızın sürdürülmelidir. Dahası İstanbul dahil olmak üzere tüm kamu taşımacılığı da risk altındadır. Belediyelerin toplu ulaşım hizmeti için de köklü bir reform gereklidir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve özverili Meclisi ile esnafımız bir güvence kazanmış olsa da, bu güvence Belediyemizi de zor bir duruma sokmakta. Kendilerine bu vesile ile teşekkür ederim. Çünkü şehrin ulaşımı aksamaması adına büyük bir özveri sergilediler. Tüm partilerin ortak kararı ve oy birliği ile sözleşmemiz yeniden Büyükşehir Meclisi’nden geçti.

Bu yük beledilerin altından kalkabileceği bir ağırlık olmaktan çoktan çıktı. Dünyada ki örnekleri de ele alınarak ulusal bir reform gerekmektedir. Kamu ve özel sektörün araç yaş ortalamalarına bakıldığında filoların artık fazlaca yaşlandığı aşikardır. Değişim ise bu giderler ile imkansız hal almaktadır. Hatta önümüzde elektrikli araçlara dönüş zorunluluğu görünmekte. Belki 10 yıl içerisinde böyle bir gereklilik de hasıl olacaktır. Oysa bugün dizel araçların temini bile liste fiyatları ve kredi koşulları sebebi ile hayal olmaya doğru ulaşmışken, elektrikli araçların alımı nasıl düşünülecektir? Elektrikli otobüslerin fiyatlarına batığımızda şuan bile 6.000.000 TL’ye ulaştığını görmekteyiz.

Büyükşehir ve Meclisi Esnafımıza Destek Oluyor

Şuan İstanbul’da kurduğumuz sistem diğer illerde belediyelere örnek olarak sunuluyor. Oralarda ki özel taşımacılar da bu tarz bir çalışma koşulunu kendi yönetimlerinden talep ediyorlar. Çünkü artık taşımacılık yolculuk gelirleri ile işletilemez hale geldi. Aynı zamanda büyük risk barındırıyor. Bunu pandemi sürecinde bizzat yaşadık. Belirsiz yolculuk hedefi ile sabit maliyetlere sahip işletmecilik sürdürülebilir değildir. Oysaki toplu taşıma bir kamu işidir ve zorunlu hizmettir. Sürdürülebilir olması gerekmektedir.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Meclisi halk otobüsleri için bu yeni hakediş modelini geliştirdi. Borçlanma yetkileri ile sübvanse edilmesini sağladı. Bu yıl ki yapılan güncellemeler ile sabit işletme maliyetlerinde iyileştirme sağladı. Kar payımızı %50 olarak belirledi. İlk 6 ay için 500.000 TL borçlanma imkanı sağladı kuruma. Ayrıca ayda bir gün bakım izni sağlayarak gerekli araç iyileştirmelerine esnafa yük oluşturmayacak şekilde imkan sağladı.

Sistem yepyeni, daha hiçbir şehirde uygulanmadı. Bizlerle birlikte yazıldı ve sahada uygulanabilirliği ölçüldü. 1 yıl boyunca yaşananlar ile gerekli düzenlemeler sağlandı. Halen tabi ki eksikleri olabilir. Süreç içerisinde bu eksikler de müzakereler ile nihayete erecektir. Önemli olan samimiyet ve iyi niyetin hasıl olmasıdır. Bunu Büyükşehir ve Meclisi’nden hissetmekteyiz.

Esnafımızın bekası adına büyük bir yükün altına girdi İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Her gün değişen pompa fiyatları ile işletme maliyetleri yükselirken, esnafımız bu kayıplardan korunmuş oldu. Şuan sadece ödemelerle ilgili sıkıntımız mevcut. Bu konuda da Büyükşehir Meclisi borçlanma yetkisi sundu. Umuyoruz ki 2022’de ödemlerle ilgili büyük sorunlar yaşamayız.

Bu sistemin gelişmesine ve bugünlere ulaşmasına katkı sunan tüm kişi ve kurumlara esnafım adına teşekkür ederim. 2022’de sistemin tüm gereksinimleri hayata geçmesi adına bizler de var gücümüz ile çalışacağız. 2023 yılı yani bu sistemin 3. yılında umuyoruz ki artık tüm dünyaya örnek bir çalışma metodu olarak sunulabilecek bir hale ulaşmış olsun.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar