Tolu ulaşımda halkın güvenliği, konforu ve memnuiyeti için maliyet gereksinimleri var. Bunu hedefleyen kurum gerekli maliyetten ödün vermemelidir. Vatandaşın toplu ulaşımdan memnuniyeti ancak böyle sağlanır. Kalite, yap demekle sağlanacak bir başarı değildir.
İstanbul, sayılı dünya şehirlerinden biridir. Bu şehrin ulaşımı da kendi gibi özel bir öneme sahiptir. Bir dünya şehrinin ulaşımı ona layık olacak mali gereksinimler taşır. Filonun daima yeni, araçların bakımlı, çalışanların tecrübeli, hizmetin sürdürülebilir olması için Büyükşehir Belediyesi’nin gerekli kaynağı sağlaması gerekir. Çünkü bu hizmet İBB adına bizler tarafından sunuluyor. Yani burada ki başarının sahibi vatandaş gözünde daima İstanbul Büyükşehir Belediyesidir. Geçmişten bu yana İstanbul’da bu hep böyle oldu. Kaliteli, konforlu ve güvenli taşımacılık için maliyet artışlarına karşılık Büyükşehir Belediyesi bilet zamları veya sübvansiyonlar ile esnafımızı gerekli kazanca taşımıştır. 2020 Aralık ayı itibari ile ise ÖTİS adını verdiğimiz sistemi hayata geçirdik. Bunda ki amaçta halk otobüs esnaflarının maliyetlerini karşılamak ve belirli bir kar garantisi sağlamaktı. Bu sayede şehre kalite ve konfor sunmak amaçlanmıştır. Esnaf geleceğe umutla bakarak sektöre duyduğu güven ile en iyi şoförleri istihdam edecek, araçlarını düzenli olarak yenileyecek ve zamanında bakımlarını yapacaktı. Oysa ÖTİS başladığından bu yana otobüs filomuz eskiyor, servis kayıplarımız artıyor ve sektörden kaçışlar çoğaldı.
ÖTİS, sektörü geleceğe taşıyacak yegane sistemdir. Bundan kimsenin şüphe duyduğu yok. Toplu taşıma esnafı geleceğe ancak böyle bir sistem ile umutla bakar. Yolcu gelirlerinden bağımsız bir gelir sistemi sektörde güven ve kalite sağlar. Lakin hangi sistem olursa olsun öncelik gereksinimlerin yerine getirilmesidir. Esnafımız bu sistemin varlığının baki olması için elinden gelen tüm çabayı sarf etti. Büyükşehir Belediyesi’nden de aynı yaklaşımı bekliyor esnafımız. Bu esnafın başka bir iş kolu ek geliri yok. Bu sebeple ödemelerin zamanında yapılması ve maliyetlerin doğru hesaplanması büyük önem taşımakta.
Temmuz’dan Geçerli Güncelleme Şart
Yılbaşında bir otobüs fiyatı 3.200.000 TL’ydi. Bugün ise yeni bir otobüs fiyatı 6.000.000 TL. Sadece 9 ayda %100 fiyat artışı oldu. Şuan kar olarak hesaplama tablosunda olan rakam maliyet artışlarımıza dahi yetmiyor. Bakım, sigorta, kasko ve personel maliyetimiz de benzer oranlarda arttı. Ocak hesaplaması artık çoktan geçerliliğini kaybetti. Bunu hükümetimiz bile kabul ederek asgari ücret ve memur maaşlarına zam kararı aldı. Oysa bizim Temmuz güncellememiz halen İBB Meclisi’ne gelmedi.
Konu hakkında müzakerelerimiz sürüyor. Çok önemli oranda bir maliyet artışı oldu. Bunu tüm taraflar kabul ediyor. Büyükşehir Belediyesi enflasyonun gerisinde kalan bu rakamları elbet güncelleyecektir. Ancak esnafın beklemeye tahammülü daha da önemlisi maddi gücü kalmadı. İBB yönetiminin de işi kolay değil bunun farkındayız. Bizlerin etkilendiği yüksek enflasyondan İBB bütçesi de önemli zarar görmektedir. Ancak bu şehre zorunlu kamu hizmetini idame etme adına bu maliyetin bir şekilde karşılanması gerekmekte.
Ekim ayı İBB Meclis oturumunda bu güncelleme rakamlarının onaylanması ve ödemelerin yapılması beklentimizdir. Bu doğrultuda muhataplarımızla görüşmelerimiz sürmekte. Önümüzde ki hafta netleşme sağlanacaktır.
ÖTİS’i Bozan Biz Olmayız
İBB bürokrasisinde ÖTİS’in bu yıl dolacağın olan bir inanç var. Biz ÖTİS’i tüm şehirlere ve belki de dünyanın birçok ülkesine örnek olması amacı ile planladık. Bizim vizyonumuz vatandaşa en doğru sistem ile en güzel hizmeti sunmak noktasında. Başkan Ekrem İmamoğlu’nun da bu politika ile ÖTiS’e emek verdiğini bilmekteyim. Sistem prosedürleri gereği belli süreler yazılmış olabilir ancak kimse böylesi bir dönüşüme birkaç yıl için imza atacak değildir. Keza biz halk otobüsleri olarak 40 yıl ÖTİS olmadan da bu şehre hizmet sunduk. Bu sistemin rafa kalkmasının faturasını bizler çekmeyiz. Kamuya başarı olarak sunulan bu sistemden vazgeçilmesinin sebebi anlatılamaz. Bu sistem vatandaş için planladı ise halk memnun. Mali sorumluluğundan vazgeçmek halk memnunken kabul edilebilirliği olmaz. Keza bizler bu sisteme geçerken İBB Meclisi tarafından bizlere sunulmuş yolcu başı desteğimizde mevcut. ÖTİS’in olması veya olmaması ne halk otobüslerine gelir kaybı yaşatır ne de İBB’ye mali kazanım sunar.
Bu sisteme hem esnafımız hem bizler hem de İETT ile İBB yönetimi çok emek verdi. Bu söylemlerin sahada dile getirilmesini bile doğru bulmam. Başkan Ekrem İmamoğlu ve bu sisteme emek veren herkes biliyor ki ÖTİS ancak çok daha iyi bir sistem ile rafa kalkar.
Hükümetten de Beklentilerimiz Var
Yaşadığımız tüm sıkıntıların temeli kısa zamanda yaşanan yüksek enflasyon. Özellikle bizim gibi dövize dayalı gider kalemlerine sahip olan tüm sektörler bu süreçten çok etkilendi. Pandemi öncesinde 4,75 TL olan motorin bugün itibari ile 41 TL’ye ulaştı. 3 yıl içerisinde tam 10 katı. Bunu şunun için söylüyorum, biz ÖTİS’i hesapladığımız rakamlardan sadece motorinde 10 katı zam gördük. Otobüs fiyatları daha 1 Milyona ulaşmamışken bugün 6 Milyon TL.
Zorunlu bir kamu hizmeti olan toplu taşımayı devlet adına belediyeler üstlenmiş, bizler de belediye adına hizmet vermekteyiz. Bu sebeple bizlere en başta hükümetimiz sahip çıkmakta ve devletin zorunlu kamu hizmeti olan toplu taşımanın aksamaması adına çeşitli destekler sunmalıdır. Şuan İstanbul nispeten iyi olsa da diğer iller yok olma durumunda.
Zorunlu hizmet olan toplu taşımanın en büyük gider kalemi olan akaryakıtın ÖTV ve KDV’den muaf olması gerekir. En azından her ay makul litre belirlenerek bu sağlanabilir. Vatandaşın daha konforlu ve sağlıklı ulaşımı için araç alımında kredi desteği ve KDV muafiyeti sağlanmalıdır. Ücretsizlerle ilgili bir çalışma yapılmalı ve ödeme rakamının olması gereken düzeye çıkarılması gerekir. Tüm yükü esnafa veya belediyelere yüklemek doğru olmuyor.
Saydığım talepler bir imtiyaz beklentisi değil. Bu taleplerin zaten yerine gelmesi gerektiğini tüm muhataplar kabul ediyor. Haksız veya imtiyaz beklentili talepler değil. Bu sektörün ayakta kalması adına olması gereken düzenlemeler bunlardır. Özel halk otobüsleri zorunlu kamu hizmetini belediyeler adına sunarken en ekonomik çözüm olarak kamuya imkan sunuyor. Şuan tüm illerde belediyelerden çok daha ucuza bu hizmeti sunduğu bir gerçek. Bizim esnafımız bu emek ile hangi sektöre girse ekmeğini kazanır. Lakin bizim yokluğumuzda hiçbir belediye bu işi daha ucuza sunamaz. Biz vazgeçilmez değiliz belki ama daha cazibimiz asla yok. Biz bu işi en dipten öğrenerek geldik. En layıkı ile ifa ediyoruz her türlü imkansızlığa rağmen.
Facebook Yorum
Yorum Yazın