1 Temmuz itibari ile normalleşme adımları her alanda kendini hissettirdi. Ölüm ve hastalıklar maalesef devam etse de üretim ve sosyal hayat eskiye kavuşmaya başladı. Zorlu süreci ardında bırakan sektörümüz de normalleşen hayatla sorunlarını geride bırakacaktır.
Eylül ayı ile şehrimiz İstanbul’da yoğunluk artmaya başladı. Okulların açılması ve üniversite kayıtları ile nüfus yoğunluğu pik yapacaktır. Bununla beraber yolculuk verileri de aynı oranda artış gösterecektir. Çok uzunca bir süre araç kapasitelerimiz oldukça altında yolculuk sayılarına şahit olduk. 2020 Mart ayından 2021 Temmuz ayına kadar kapanmalar ve evden çalışmaların etkisi ve bağışıklık korkusu ile büyük yolcu kaybı yaşadık. Temmuz ayında başlayan normalleşme ile bir miktar yolcu artışına şahit olduk. Ağustos ayında da süren bu artışlar, tatilcilerin dönüşü ve okulların açılması ile en üst seviyeye ulaşacağı aşikar. Pandemi öncesi rakamlara ne kadar yakın olacağı şuan bilinmese de insanların toplu ulaşım ihtiyacı münasebeti ile benzer sayıları göreceğiz. Yeter ki sayılar yeniden artmasın ve kapanmalar yaşamayalım.
Pandemi, Sistemin Kapasitesini Sınırladı
Birçok sektör ile kıyasladığımızda yeni çalışma sistemi sayesinde İstanbul Özel Halk Otobüs sektörü için pandemi kaybı nispeten daha az oldu diyebiliriz. Lakin yine de bizlere büyük kayıplar yaşattı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İBB Meclisi’nin destekleri ile sübvansiyonlar ilk dönem ki kayıplarımızı törele etti. Sonrasında ise ÖTİS olarak da adlandırılan yeni çalışma ve hakediş sistemine geçiş sağlandı. Bu sistem sayesinde de maliyetlerimiz İBB tarafından güvence altına alındı. benzer iş kollarında faaliyet gösteren aktörlerle kıyaslandığında bu gibi destekler sayesinde sektörümüz süreci iyi atlattı diyebiliriz.
Lakin her şey bu kadarla sınırlı değil. Yeni sistemi planlarken pandemi öncesinde, masada çok farklı konular görüşüyorduk. Pandeminin büyük yıkımı ile hem kamu hem de bizlerin gücü sınırlandı. Yolcu sayılarında ki büyük düşüş ve gelir kayıpları kamuyu da altından kalkılmaz bir sürece itti. Pandemi kısıtlamaları sebebi ile görüşme imkanları kısıtlı kaldı. Online toplantılar ve kısıtlı süreler ile düzenlenebilen görüşmeler sistemin istenen kapasite ile hayat bulmasına imkan sağlayamadı.
Ödeme Sorunu Esnafımızı Zorladı
Pandemi sürecinin Büyükşehir’in gelirlerinde önemli kayıplar yaşattı. Gelir kaybı hem yolcu sayılarının düşüşünden hem de merkezi yönetimden gelen payların eksilmesinden kaynaklandı. Bu sebeple yolcu gelirlerinin düşmesi ile İBB’nin ödemekle yükümlü olduğu destek rakamları yükseldi.
Büyükşehir’in bu zorluğunu anlamakla birlikte esnafımızın da sıkıntısını göz ardı edilemez. Ödemelerde ki aksamalar başta yakıt giderleri ve şoför maaşlarını ödemekte büyük zorluklar yaşattı. Araç bakımlarından kaynaklı faturalar esnafımız için önemli bir külfet oluşturdu. Araç değişimi yüzünden senetleri olan esnafların bu süreçte yaşadıkları ise çok daha vahim.
Bu sebeple 5 şirket yönetimi ve Esnaf Odası olarak birçok girişimde bulunduk. Siyasi partilerin İl Başkanları, İBB Meclis Üyeleri ve başta Ekrem İmamoğlu olmak üzere İBB’nin tüm yetkilileri ile görüşmeler düzenledik. Ödemelerden kaynaklı sorunları kendilerine anlattık ve yaşanan sıkıntılar ve yaşanabilecekleri dile getirdik. Görüşmelerimiz verimli geçti. Bu vesile ile ödeme sorunu aşılacaktır. Aksi halde zaten sistem işleyemez.
Sözleşme Süresi Doluyor
Geçtiğimiz yıl 1 Aralık itibari ile uygulamaya giren sistem 1 yıllık sözleşmeyle hayatımızda yer edindi. Bu 1 yıllık süre zarfında sistemin nasıl işlediğine hakim olduk ve eksiklerini gördük. Pandeminin araya girmesi sebebi ile eksik kalan taraflarına rağmen uygulamaya giren sistem Covid sürecini nispeten daha rahat atlatmış olsa da bizlere, sistemin bekası için kusursuz olması şart.
Yeni sözleşme sürecine kadar kalan süre içinde sonrası için görüşmelere başladık. Esnaf beklentilerini iletmekteyiz. Sistemin kusursuz işlemesi adına taleplerimiz mevcut. Bunları istişareler halinde hayata sokma gayesindeyiz. Yeni sistemin 1 Aralık 2021’den sonrasında da yıllarca kusursuz işlemesi adına oluşturduğumuz talepler, aynı zamanda sistemin saha da yaşattığı aksamalardan kaynaklı önerilerdir. El birliği ile sistemi daha iyiye evireceğimize inancımız sürmektedir.
Aşı ve Hijyene Toplumca Önem Vermeliyiz
Salgının nasıl da hızlı yayıldığıma bu süreç içerisinde hepimiz şahit olduk. 1-2 vakanın bir anda 30-40 binlere ulaştığını gördük. Salgının ilk zamanlarında güçsüzdük. Çünkü hastalık ve yayılımı ile ilgili hiçbir şey bilmiyor ve tedavisi belirsizdi. Lakin bugün bulunan aşıla ile artık çok daha güçlüyüz. Toplumsal bağışıklık ile normalleşmeye rağmen sayılarda ki artış hızı kesildi. Maalesef ölümler halen bitmiyor ve aşı karşıtlığı devam ediyor.
Maske, mesafe ve hijyenden taviz vermeden aşılamadan da kaçınmadan bu süreci atlatabileceğimize inanmaktayım. Yeniden geçtiğimiz o kötü süreçleri yaşamama adına aşımızı yaptıralım. Hayatın durmasını hiçbirimiz istemeyiz. Evlere hapsolmak ve hasta olma korkusu yaşamak istemiyorsak tedbirlere uyalım. Hepimiz bu süreçte zararlar gördük. Kimi sevdiklerini kaybetti, kimi malını-mülkünü.
Okullarımız açılıyor, öğrencilerimiz nihayet yüz yüze eğitime başlayacak. Geleceğimiz olan çocuklarımızın eğitimi her şeyden değerlidir. Yeniden kapanmalara şahit olmamak ve eğitimin aksamaması adına tüm okurları aşı olmaya davet ediyorum.
Facebook Yorum
Yorum Yazın