İstanbul
DOLAR32.2801
EURO34.8029
ALTIN2390.6
ERCAN SOYDAŞ

ERCAN SOYDAŞ

Mail: tohobmerkez@gmail.com

Bir Sektör Yok Oluyor

Özel halk otobüsleri kamu adına toplu ulaşım hizmeti sunan araçlardır. Tatili olmaksızın hizmet sunan bu araçlar gelirini bilet ücretlerinden sağlamaktadır. Kamu adına yürütülen toplu ulaşım hizmeti, esnaflarımızın sermaye ve emek yatırımı ile Halk Otobüsü Sistemi olarak vatandaşa sunulmaktadır.

Kamu adına hizmet sunmamızdan ötürü “Çalışmıyorum” deme hakkı olmayan Halk Otobüsleri Korona Virüsü sürecinde de kesintisiz hizmet sunmaya devam etmektedir. Yolcu yoğunluğumuz sosyal mesafe kuralları sebebi ile kapasitemizin %’i oranına indirilmiştir. Bu kısıtlama ile çalışan araçlarımız şuanda günlük yakıt giderlerini dahi karşılayamaz duruma gelmiştir. Şuan kamu görevini cebimizden giderleri sağlayarak ifa etmekteyiz.

Bizler İş İnsanıyız

Türkiye’nin hemen her şehrinde toplu ulaşım hizmeti sağlayan esnaflarımız öncelikli olarak bu işi para kazanma amacı ile yapmaktadır. Üstlendikleri görev için bir sermaye ve emek ortaya koymaktalar. Yapılan yatırım gereği de öncelikli olarak kar beklenmektedir.

Bir yatırımcı olarak Özel Halk Otobüsleri sundukları hizmet karşılığında kazanç elde etmelidir. Bunun aksi ise anayasal bir suçtur. Anayasamızın 18. Maddesi gereğince Angarya yasaktır ve her yatırımcı kazanç elde etme amacı ile yatırımda bulunur. Fakat yaşanan süreç içerisinde halk otobüslerinin mevcut koşullar ile çalışması esnafımıza büyük yıkımlar yaşatmaktadır. Kar etmediği bir ortamda çalışma zorunluluğu koşulmaktadır. Tekerinin döndüğü her an zarar edeceği bile bile çalıştırılmaktadır. Esnafımız her geçen gün elindekini eritme pahasına kamu hizmetini aksatmaksızın sürdürmeye devam etmektedir. Ama nereye kadar?

Nereye Kadar Dayanabileceğiz?

Günlük ve aylık tüm giderlerimiz hem merkezi hem de yerel yönetimler tarafından kuruşuna kadar bilinmektedir. Sektörümüz tüm gelir ve gider kalemleri deftere tabi haldedir. Bu araçların tekerinin dönmesi için gerekli gelirin miktarı tüm kurumlarca bilinmektedir. Oysa bugün yolcumuzun ?’ını kaybettiğimiz süreçte bizden kesintisiz toplu ulaşım hizmeti beklenmektedir.

Vatandaşın kamusal hakkı olan toplu ulaşımı özel halk otobüs esnafının sermayesi ile ayakta tutmak sürdürülebilir bir ulaşım çözümü değildir. Bizler hizmet sunmaya odaklanmalıyız. Hizmetin gereği olan ödeneği bulmaya değil. Bugün yollarda araçlarımız düzenli bir şekilde çalışması için gayrimenkul satımına dahi kalkışan esnaflarımız olduğunu duyduğumuzda gerçekten üzülmekteyiz. Bizim işimiz hakkımızı alarak vatandaşa hizmet üretmek olmalıdır.

Devletimize Düşen ÖTV Muafiyeti Olmalıdır

Özel halk otobüslerinin en büyük gider kalemi akaryakıt. Aldığımız akaryakıt ile araçlarımız zorunlu kamu hizmetini icra etmekteler. Özel bir tüketim için alınmamakta ve vatandaşın toplu ulaşım hakkı bu sayede sunulmaktadır. Buna karşın Özel Tüketim Vergisi’ne tabi akaryakıt alımı yapılması kabul edilemez. Özellikle akaryakıt parasını dahi kazanamadığımız bu süreçte otobüs esnafına yakıtta ÖTV muafiyeti sağlanmalıdır.

Normal zamanlarda yolcu yoğunluğumuz ile bilet fiyatları esnafımıza giderlerin üzerine minimum karlar görebilmesini sağlamaktaydı. Sosyal mesafe uygulaması sebebi ile yaşanan ? varan yolcu kaybı ile artık bilet fiyatları üzerinden giderleri karşılamak artık imkansız hale gelmiştir. Bu sebeple esnafımız hem yerel yönetimler hem de merkezi yönetim tarafından desteğe ihtiyaç duymaktadır.

Yerel yönetimlerimizden bir bölümü bu yaşananlara duyarsız kalamayarak destekler açıkladılar. Fakat devasa giderlere karşı maalesef çoğu destek yetersiz kalmıştır. Burada en büyük görev devletimize düşmektedir. Bizlerin en önemli gider kalemi olan akaryakıtın ÖTV’den muaf edilmesini çok acil bir şekilde beklemekteyiz. Sektörümüzün başka bir kurtuluşu şuan için maalesef görülmemektedir.

Maliyeti Sadece 150 Milyon

Trafiğe kayıtlı araç sayısı içerisinde özel halk otobüslerinin sayısı oldukça düşüktür. Buna belediye otobüslerini de dahil etmeniz halinde dahi 23 Milyonluk motorlu araç sayısına ulaşılan ülkemizde %1’ler seviyesinde bile değiliz. Toplu ulaşım hizmeti sunan bu araçların Belediye Otobüsleri de dahil edilerek ÖTV muafiyeti sağlanması halinde devletimize aylık maliyeti 150 Milyon civarında. Yani öyle çok büyük devasa rakamlardan bahsetmiyoruz.

Zaten bu hak zorunlu ulaşım hizmeti sunan otobüslere zaten tanınmalıdır. Vatandaşlarımıza uygun ve sürdürülebilir ulaşım hizmeti sunabilme amacı ile zaten bu hak verilmelidir. Bugün görüyoruz ki sokağa çıkmak yasak bile olsa şehiriçi toplu ulaşım aracına ihtiyaç var. Demek ki biz çok önemli bir hizmet vermekteyiz halkımıza. Lakin artık bu emeğin değeri de bilinmelidir. Esnafımız sunduğu hizmet ile hem övgüyü hem de desteği hem merkezi hem de yerel yönetimlerden almalıdır.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar