
İstanbul’da özel halk otobüsleri tarihinde ikinci defa kontağı kapattı. Aslında kapatmadı, kapattırıldı. Göz göre göre gelen bu sürece duyarsız ve sessiz kalanların asıl gayeleri nedir?
Yıllarca her zorluğa karşın vatandaşa hizmet sunan bu esnaf kitlesinin bilerek görmezden gelinmesi sonucu büyük bir faciaya sürüklendi İstanbul halkı. Bu şehre hayat veren halk otobüsçülere yakıt parasını bile çok gören anlayış sonucu İstanbul kara bir sabaha uyandı. İnsanlar işlerine, okullarına ulaşamadı. Ve yine otobüsçünün özverisi ile öğlen olmadan kontaklar açıldı. Emek bu kadar hor görülmemeli!
Şuan için otobüs esnafı bir ödeme planı dahilinde yeniden çalışmaya başladı ancak halen sorun nedir diye düşünme gayesi var mı? Sistemin zarar etme boyutuna ulaşmasının asıl muhatapları soruşturuluyor mu? Bu otobüsçüler kurallarını kendileri koymadığı bir plan dahilinde şehre hizmet veriyor. Hat, orer, ücret tarifesi gibi tüm bileşenler idare tarafından belirleniyor. O zaman sistemin zararı kime sorulmalı?
Yıllardır şehiriçi yolcu taşımacılığı siyasete alet edilmemeli diyorum. Çünkü bu sorun tüm illerde yaşanıyor. Bu zorunlu bir kamu hizmetidir. Aksamasına asla fırsat verilmemeli. Gelirler ve ödemeler güvence altına alınmalıdır. Aksi halde şehirlerde tüm akış sekteye uğrar. Vatandaşın toplu ulaşım zorunlu hakkıdır. Şuan tüm illerde otobüs filoları dökülüyor. Örneğin Kayseri’ye yaklaşık 20 yıldır sıfır otobüs girmedi! Oysa bir büyükşehirden bahsediyorum. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. İnsanımız kaliteli, konforlu ve güvenli taşımacılığı hak etmiyor mu? Sırf ucuz-beleş olsun ve bu alandan siyasal fayda sağlayayım anlayışı ile tam bilet yolcularına edilen reva mı?
Yazık, bugün İstanbul yarın başka bir şehir. Ama halen sorun nedir diye düşünen ve kalıcı bir çözüm için çabalayan kamu iradesi yok.
Facebook Yorum
Yorum Yazın