Dünyada bu kadar enflasyon olmadı! EURO fiyatları bile otobüslerin %50 civarında zamlandı. Bunu kabul etmek imkansız. Ya firmalar fiyatları aşağı çeker, ya da biz başka ülkelerden geçmişte olduğu gibi yeni çözümler ararız. Artık zamanı geldi, bu işin şakası yok. Biz başladık araştırmaya, TÖHOB’da bir şeyler yapmalı artık bu konuda.
Otobüs değişimleri 2023 yılında tamamen durdu denilebilir. Zaten 2019 sonrası ile beraber başlayan pandemi 2020 yılından beri filonun mevcut araçlar ile hizmet sunmasına sebep oldu. 2024’e girdiğimiz şu günlerde ise 8 Milyon TL’ye yaklaşan etiket fiyatları ile karşı karşıya kaldık. Bu fiyatlama sadece TL’nin erimesinden ötürü de değil. EURO fiyatları bile %50 civarında artmış görünüyor. Bu kabul edilebilir bir artış değil. Yani kimse bana bu kadar maliyet artışı olduğunu iddia edemez. Bunu adı başka bir şey, sadece söylemek istemiyorum.
Filo Artık Yenilenmeli, Asıl Bekas Sorunu Bu!
Geçmişte araç yaş ortalamamız 5 civarı olurdu. Şuan ise 7 bandına ulaştı. İstanbul ortalaması ise 10 yaş civarında. Şuna Mart ayını bitiriyoruz ve şirketimizde daha 1 aracımız 2024 model. Bu hızla gidersek yıl sonuna 1 elin parmaklarına ulaşamayız. Oysa geçmişte aylık 5-10 otobüs değişirdi şirketimizde. Bugün ise herkes ikinci el otobüs bulma derdinde. İstanbul ikinci el otobüsler ile yenileme yapacak bir şehir değil. Ancak şuan bulunabilen tek çözüm bu.
Filonun yenilenmesi gerektiğinin herkes farkında. Ancak farkında olmak yeterli değil. Değişimin sağlanması için hem Büyükşehir Belediyeleri hem de Hükümetin bazı adımlar atması gerekiyor. Tüm yük esnafın omuzlarına bırakılamaz. Böyle bir değişimi belediyeler dahi yapamazken, halk otobüs esnaflarının başarması imkansız. Zaten bu araçlar zorunlu bir kamu hizmeti görüyorlar. Taleplerimizin hükümete ulaşması için TÖHOB’a ilettik. Umarım TÖHOB Başkanı Ercan Soydaş sıkı takipçisi olur bu konunun. Çünkü konu tüm şehirleri ilgilendiriyor. Asıl beka sorunu asıl bu.
SGO’lar Dip Yapıyor
Otobüsler yaşlandıkça arızaları da artıyor. Rutin bakımlar yetmez oluyor. 8-10 yaşında bir otobüsün ne zaman yolda kalacağını kimse bilemez. İşte bu sebepten dolayı her gün sefer kayıplarımız var. Her bir kayıp hem gelir düşürüyor hem de gideri yükseltiyor.
10 gün çalışıp 11. gün yolda kalan otobüs önceki günlerin tüm gelirini tamire veriyor ve çoğu zaman yetmiyor. Aslında şuan eski tüm araçlar tamircilere çalışıyor. 10 yaşına ulaşmış hiçbir araç esnafa 1 lira para bırakmaz. İstanbul gibi çalışma koşullarının olduğu bir şehirde 5-7 yaş aralığında araç değiştirmek gerekir. Ancak o zaman verimli bir çalışma sağlanır.
Şanzımanlara Sanki Arıza Ayarı Yapılmış
Biz bugün otobüsçü olmadık. Geçmişten beri bu işin içerisindeyiz. Ancak son yıllarda artık bu tamir ve bakımdan bıktık. Hele bir de şanzıman derdimiz var ki… 200.000-300.000 KM gören, şanzıman kitliyor. Bakıyorsun hiçbir sebep yok ama durum bu. 300.000 KM’ye ulaşan esnafların gece uykuları kaçıyor. Ne zaman şanzıman bozulacak korkusu sarıyor esnafı. Artık bu konu canımızı gerçekten çok sıktı. Belki bu konuda da alternatif çözümler düşünmeliyiz!
Yaşlanan otobüsün zaten bakımları çok ağır oluyor ve ne yaparsanız yapın eksiği bitmiyor. Tamirciler bizden, biz tamircilerden bıktık. Para kazanıyorlar belki bizden ama onlar bile eski otobüse bakmak istemiyor. Çünkü mahcup oluyorlar, hep bir arıza çıkıyor.
Yeni Ülkeler ve Üreticiler Keşfetmeliyiz
2000 yılında da böyle bir sorunumuz vardı. Türkiye’de üretim yapan firmalar o günkü koşullara göre yüksek rakamlar talep ediyordu. İstanbul’da otobüsler ise oldukça eski ve acilen yenilenmesi gerekiyordu. Benzer bir çıkmaz halindeydik ve çözümü dış pazar araştırmasında bulmuştuk. Hyundai markalı otobüsleri Güney Kore’den getirerek çok hızlı bir değişim süreci başlatmıştık İstanbul’da. Otobüsler gerçekten çok kaliteli ve Türkiye’de ki firmaların yarı fiyatınaydı. Büyük bir başarıydı ve bugün benzer bir başarıya ihtiyaç var.
Biz öncelikle ülkemizde ki firmalar kazansın isteriz. O sebeple biraz beklemedeyiz. Ancak kendilerinden bir adım görmezsek, bizim de bir adım atmamız gerekecek. Şunu söyleyebilirim ki bazı görüşmelere de başladık. Gerekirse gümrük kolaylığı gibi destekler de talep edeceğiz hükümetten. Sonuçta bir değişim şart ve bu değişim mevcut fiyatlar ile imkansız. Dahası her ay %5 zam geliyor fiyatlara.
Esnaf Kredisinde Düzenleme Gerekli
Halkbank üzerinden sağlanan bir kredi vardı. Bu kredi ile uzunca zaman esnafımız kolay bir şekilde aracını yeniledi. Ancak kredi limitleri enflasyona yenildi. İlk bu kredi imkanı çıktığında limit 500.000 TL’ydi ve araba ise 450.000TL. bugün ise otobüs 8 Milyon TL, kredi 1.5 Milyon TL. ayrıca herkese de verilmiyor. Bir otobüs üzerine 2 kredi olmuyor. Tüm bu olumsuzluklar süreci bu hale getirdi.
Seçimler öncesi TÖHOB’dan en önemli beklentimiz kredi limitleri ile ilgili bir düzenlemeye vesile olmasıydı. Ancak şuana kadar hükümetten böyle bir müjde duymadık. Şirketimiz ve İstanbul yönetimlerinin öncelikli beklentisi buydu. Bu talebimizi de her fırsatta TÖHOB’a hatırlattık. Tabi ki biz de birçok siyasi isimler ile bu talebimizi görüştük. TÖHOB’a bu konuda çok büyük bir görev düşüyor. Çünkü tüm şehirlerin ortak sorunu kredi limitleri. Araç değişiminin önündeki en büyük engel.
Madem otobüste KDV düşmüyor ve kredi limitleri yükselmiyor o zaman değişim için başka üreticiler şart. Hyundai mi olur yoksa başka ülkelerden farklı çözümler mi, bakacağız. İş işten geçmeden birileri artık fiyatları normale çekerse iyi olur. Otomobilde de bir balon oluşmuştu ama fena patladı. Benzer durum yaşansın istemeyiz.
Talebe göre fiyatlamak gibi duyumlar alıyoruz. Zaten görünen de böyle. Ama beni bir heyecan da sarmadı değil. Zaten hepimiz bu işi otobüs sevdalısı olduğumuz için yapıyoruz. Neden başka firmalar tanımayalım ki? Dediğim gibi Hyundai’ler gerçekten güzel araçlardı. Belki Hyundai belki çok daha başka firmalar bize bu sorunda çözümde sunar.
Facebook Yorum
Yorum Yazın