İstanbul
DOLAR32.4981
EURO34.9653
ALTIN2430.6
İSMAİL YOLCU

İSMAİL YOLCU

Mail: ismailyolcu@ozulas.com.tr

ÖTİS’i Anlamak

ÖTİS’i Anlamak

Halk Ulaşım Dergisi Haziran 2023 Sayısı

Öncelikle 13. Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarının Ülkemiz, Milletimiz ve ÖHO sektörü hakkında hayırlara vesile olmasını yüce Allah’tan niyaz ediyor, oluşacak yeni Hükümete de başarılar ve kolaylıklar diliyorum. Gerçekten Cumhuriyet ve Demokrasi büyük nimetler. İnsanlar özgür iradeleriyle tercih haklarını kullanıyorlar ve yöneticilerini seçiyorlar. Yaklaşık 10 ay sonra bir yerel seçim süreci daha yaşayacak, Belediye başkanlarımızı, Belediye Meclis üyelerimizi ve Mahalle Muhtarlarımızı seçeceğiz. Yerel Seçimlerin de şimdiden hayırlı olmasını, barış, kardeşlik ve huzur içinde geçmesini diliyorum.

Bilindiği üzere 2020 yılında gerçekten çok büyük emeklerle hazırlanan ve kısaca ÖTİS olarak tanımladığımız “Özel Taşımacı İşletme sistemi” 2020 Aralık ayından itibaren uygulamaya koyuldu ve kısa bir süre öncede 3. Dönem uygulama sözleşmesi imzalanmış oldu. Hem sosyal politikalarını uygulamak isteyen idare, hem de bireysel işletmeciliğin olduğu ve 3041 araçlık filoyu kapsayan İstanbul ÖHO Sektörü açısından çok önemli ve gerekli bir sistem ÖTİS. ÖTİS her Sözleşme döneminde biraz daha geliştirildi ve ihtiyaçlara göre de uygulamalarda revizeler yapıldı. Devam kararı verilir ise 2. 3 yıllık süreçte daha mükemmel hale gelecektir umudundayım.

Kısaca ÖTİS’e göre idare, (İBB) işletme faaliyeti ile ilgili tüm maliyetleri karşılamakta, tarifeyi kendisi belirleyerek hasılatı yine kendisi toplamakta, özel işletmeci ise idarenin yaptığı işletme planlarına göre yolcu taşıma faaliyetini icra etmektedir. Bu model ülkemizde bir ilktir. Elbette proje kapsamında bulunan, başta Garajlar ve buna bağlı olarak servis yedeği (Yedek araç) olmak üzere sistemin önemli birçok unsuru henüz hayata geçirilememiştir.

Sistem bir Sözleşme esaslarına göre icra edildiği için tabi olarak tarafların karşılıklı görev ve sorumlulukları bulunmaktadır. Sistem henüz natamam olmasına rağmen sefer kayıpları noktasında önemli bir disiplini sağlamıştır. İşletmecilerin çok büyük bir bölümü daha dikkatli ve itinalı hizmet vermek gayretindedirler. Bakım, onarım, yedek araç gibi eksik hususlara rağmen ortalama sefer gerçekleştirme oranı %96-97 arasında seyir etmektedir. Ki bu burum bu şartlarda bana göre önemli bir başarıdır.

ÖTİS’e göre özel işletmecinin asli sorumluluğu planlara uyarak yolcuyu taşımak olup, diğer bütün sorumluluklar idareye aittir. Dinamik bir sektör ve dinamik kent ve kent şartlarının olduğu yerde eksiklik, insan kusuru ve aksaklıkların olmaması mümkün değildir. Bu şartlarda hedef en az sefer kaybı ve hatadır. Yılların tecrübesiyle özel işletmecilerin ekseriyetinde hizmet sorumluluğu üst düzeydedir. Elbette bu işi meslek olarak göremeyen ve bu nedenle de hassas davranmayan işletmecilerde yok değildir. Ancak bunların sayısı %1’in bile değildir. Bu ise tamamen bireysel işletmecilikten kaynaklanan bir durum olup, Kurumsal işletmeciliğe geçilmesi halinde sıfırlanması da mümkündür.

ÖTİS uygulamaya başlayalı 3 yıl oldu ama hala bazı kesimlerin bu sistemi doğru anladığından veya kabul ettiğinden şüphem var. Bir örnek ile anlatayım. Tarifeyi, kimin ücretsiz, kimin indirimli ve ne kadar indirim uygulanarak taşınacağını idare belirliyor. Elektronik Ücret Toplamı Sistemi idareye ait ve bu sistem üzerinden yolculuk hasılatını kendi nam ve hesabına topluyor. Bu konularda özel işletmecinin her hangi bir sorumluluğu ve dahli olmadığı gibi aracında toplanan yolculuk gelirini dahi bilmemektedir. Yani idare isterse bütün yolcuları ücretsiz veya indirimli taşıttırabilir ya da hepsinden tam ücret alabilir. Bu konu işletmeciyi ilgilendirmez. Onun görevi yolcu araca binerken idarenin verdiği seyahat kartlarını okutturmaktan ibarettir. ÖTİS işi ve yapılışını böyle tarif etmiştir. Yolculuk gelirlerinin işletme giderlerini karşılıyor olması veya olmaması özel işletmeciyi ilgilendiren bir husus değildir. Başka bir ifadeyle yolculuk gelirlerinin işletme giderlerini karşılaması veya daha fazla olması idarenin konusudur. Az olması halinde idare özel işletmeciden, fazla olması halinde ise özel işletmeci idareden herhangi bir hak talebinde ve iddiada bulunamaz. Çünkü sistemin özü budur.

Hal böyle iken idare tarafından bazı yöneticiler, özellikle de birikmiş hak edişlerin ödenmesi talep edildiğinde, işletme geliri ÖTİS hak ödemesinden az olduğu için biz Özel Halk Otobüslerine 3 yılda şu kadar kattrilyon destek, yani yardım sağlıyoruz demeye başlamışlardır. (Şunu da ifade etmeliyim. İdare Özel Halk Otobüsü sisteminden topladığı yolculuk gelirinin bilgilerini ÖHO Kuruluşlarına vermediği için ÖTİS hak edişi ile aradaki fark bilinmemektedir.) Burada akla şu gelmektedir. Ya yanlış bir ifade ya da ÖTİS’i bilmeme söz konusudur. Şu şekilde bir ifade olsaydı konu yanlış anlaşılmayacaktı. Biz idare olarak sosyal destek kapsamında ücretsiz veya indirimli kart vermek, esaslarını belirlemek,  indirim oranlarını yüksek tutmak, tarifeyi maliyete göre artırmamak suretiyle yolculara şu kadar sübvansiyon-destek-yardım sağlıyoruz. İdare yolculuk gelirleri ile gider arasındaki farkı kast ediyor ise söylenmesi gereken bu idi.

Dünyanın her yerinde kent içi toplu taşıma faaliyeti sosyal uygulamalar nedeniyle maliyetleri yüksek olduğu ve maliyete göre tarife oluşturulamadığı için işletme geliri ile gideri arasındaki farkı işletme faaliyetini ister özel, isterse kamu operatörleri yapsın yerel idareler sübvanse etmektedir. Bu kapsamda İBB İETT’yi Kuruluşundan beri sübvanse etmektedir. ÖHO olmaması halinde kamu hizmetini zorunlu olarak İETT yapması gerekeceği için idarenin şu anki desteği kat be kat artacaktır. Dolayısıyla da işletme gelirinin giderlerini karşılamaması sorunu ÖTİS ile ortaya çıkmış ve ÖHO’nin neden olduğu bir durum değildir. Kaldı ki ÖHO sektörü 2013 yılına kadar kendi kendine yeten bir sektördü. Bu yılda İBB takdiriyle öğrenci tarife zammı geri alındığı için aradaki fark yolculuk sübvansiyonu olarak özel işletmecilere ödenmeye başladı ve sonraki yıllarda vaktinde yapılmayan tarife ayarlamaları, çığırından çıkan seyahat kartları uygulamasıyla artarak bugüne gelindi. Bu durum tamamen İBB’nin takdiridir.

Destek bir anlam da yardım anlamına gelmektedir. Gelirleri giderlerini karşılamayan birine yapılan karşılıksız yardımdır destek. Bu anlamda İstanbul da ki Özel Halk Otobüsleri sadece pandemi döneminde (ÖTİS’e kadar) İBB den destek almışlardır. Bunun dışında İBB hiçbir zaman ÖHO sektörüne destekte bulunmamış olup, tam aksine ruhsat harcı, hizmet bedeli v.b. adlar altında gelirde sağlamıştır.

Kavramları doğru kullanmak her zaman konunun daha iyi anlaşılmasını sağlar ve güven oluşturur. ÖHO İşletmecileri idare ile bir sistem üzerinde anlaşmıştır. Bu kapsamda bireysel performansa göre aylık hak ediş almaktadırlar. Bu hak edişin bir kısmına destek denilemez. Çünkü yolculuk gelirinin azlığından işletmeci sorumlu ve yetkili değildir. ÖTİS öncesinde de yolculuk sübvansiyonu vardı. Kaldı ki bazı Şirketlere ÖTİS kapsamında ödenen aylık hak edişi taşınan yolcu sayısına böldüğünüzde yolcu başına ödenen hak ediş tam yolculuk ücreti olan 9,90 TL’nin altında kalmaktadır.

Kent içi yolcu taşıma faaliyeti ticari bir faaliyet olmayıp Belediyelerin uhdesinde olan bir kamu hizmetidir. İdare yasal olarak kendi yetkisinde olan bir işi anlaşma karşılığında özel işletmecilere yaptırmaktadır. Bu çerçeve de ödenen ücrete destek denilemez. Bunun adı hak ediştir.

ÖTİS Hak Edişlerinin gecikmeli ödenmesi mevzusu gündeme geldiğinde destekten bahsedilmesi de ayrıca bir yanlıştır. Hak edişler makul gerekçelerle gecikmeli ödenebilir. Geçmişte de olmuştur, bundan sonra da olabilir. İnsanlar hak edişlerini istediklerinde ona öncelikle hak vererek makul ve geçici gerekçe ile açıklamada bulunmak yerine, öyle olmamasına rağmen “biz zaten size destek sağlıyoruz” demek bu insanları incitir, rencide eder.

Bakınız, yıllarca içinde bulunduğum için çok iyi bilirim. Belediyecilik çok zor bir iştir. Hele, hele para yönetimi çok daha zor bir iştir. Kentte yaşayan herkes Belediyeden bir şeyler ister ve bekler. Belediye yöneticileri herkesin ihtiyacını istekleri doğrultusunda karşılamaya çalışmak mecburiyetinde oldukları için Belediyelerin borcu asla bitmez. Borcu olmayan Belediye de iyi Belediye değildir derler. İlla ki sıkıntılar ve gecikmeler olabilecektir. Bu konu da Belediyeye karşı ÖHO temsilcileri daima anlayış göstermiş ve sabırlı davranmışlardır.

Sonuç olarak ÖTİS İstanbul’un ve idarenin ihtiyacı olan çok doğru bir sistemdir. Tarafların görev sorumlulukları Sözleşmeyle imza altına alınmıştır. Eksikleri tamamlandığında hizmet kalitesi noktasında zirve yakalanabilecektir. Hak edişlerin geç ödenmesi önemli bir sorundur ama geçicidir. Ekonomik sıkıntılar ve siyasi normalleşme ile birlikte bu sorun da ortadan kalkacaktır. Herkes maremini doğru ve yalın anlatır ise konu daha iyi anlaşılmaktadır. Şu kadar destek veriyoruz, (öyle bir şey yoktur) bütçemiz bu kadar gibi gerekçeler, alacaklıya söylenecek sözler değildir. Olağanüstü bir sıkıntı var, gayret ediyoruz demek doğru olanıdır.

Sıkıntılar misafir gibidir. Gelir geçerler. Ancak süreci doğru yönetmek sıkıntıların rahat geçmesini sağlar. Ülkemizin ekonomik şartları, sosyal sorunlar bellidir. Bunlarında kısa bir zamanda son bulmasını temenni ediyorum.

Haziran ayının ve Kurban Bayramının Ülkemiz, Milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar