İstanbul
DOLAR32.259
EURO34.8241
ALTIN2408.9
GÖKSEL OVACIK

GÖKSEL OVACIK

Mail: goksel-ovacik@halkulasim.com

ÖTİS Ve Ceza Anlayışı

Kısaca ÖTİS olarak telaffuz ettiğimiz “İstanbul Özel Taşımacı İşletme ve Hak Ediş Sistemi” 1. yılını tamamlamak üzere. İdare ile Özel İşletmecileri temsil eden şirketler arasında düzenlenen ilk sözleşmenin (1 yıllık) süresi de Kasım ayı sonunda bitiyor. Bu nedenle Ekim ayı içinde başlattığımız taslak çalışmaları üzerinden idare ile görüşme ve müzakerelerimiz sürüyor. Taraflar olarak taslaklarımızı karşılıklı olarak sunduk. Görüşmelerde mutabakat sağlanan ilave veya değişiklikleri kayda geçirdik. Mutabakat sağlanamayan konuları da tekrar görüşmek üzere parka aldık.

ÖTİS’in test sürecinin pandemiye denk gelmesi tam bir talihsizlik olmuştur. Her şeyden önce kar payının (Sabit Maliyetlerin %50’si) normale geçişe rağmen hala eksik ödeniyor olması, maliyet güncellemelerinin ise piyasa fiyat artışlarının çok gerisinde kalması işletmecilerimizi sıkıntıya sokmuştur. Ancak pandemi sürecinde yapılan Covid desteği ile Filo uygulamalarında yapılan anlık düzeltmeler mağduriyetlerimizi hafifletmiştir.

Yine yakıt bedelinin tam ödenmesiyle alakalı konu da çözümlenmiştir. Bu nedenlerle başta İBB Başkanımız Sayın Ekrem İMAMOĞLU ve değerli Meclis Üyelerimiz olmak üzere İBB ve İETT Yöneticilerine teşekkürlerimi arz ediyorum.

Performans ödemesinin (Kar payı) 906 sayılı Meclis kararında belirtildiği gibi normale döndürülmesiyle esnafımız biraz daha nefes alma imkanına kavuşacaktır. Bu konu da pandemi de normale geçiş nedeniyle bir an evvel tam ödeme için görüşmelerimiz ve ısrarımız sürmektedir. Eylül ayı araç başına ortalama hak ediş rakamları, yolculuk gelirleri+yolculuk sübvansiyonu esasıyla çalıştığımız 2019 yılının son 6 aylık ortalamasını henüz yakalayabilmiştir. Arada geçen 2 yılı aşkın sürede maliyetlerde meydana gelen reel artışlar göz önünde bulundurulduğunda brüt gelirimiz reel olarak 2019 yılının gerisine düşmüştür. Örneğin sisteme girer iken 12 metrelik yeni otobüs bedeli 1 Milyon TL iken şu anda 1.750.000,00 TL’ye ulaşmıştır. Yani %75’lik bir artış söz konusudur. Yapılan güncelleme oranı ise sadece %14,50’dir. Başka bir ifadeyle sadece otobüs maliyetinde %60,5’lik bir reel kayıp söz konusudur. Dövize bağlı olduğu için her an artış devam etmektedir. Bu şartlarda otobüs yenilemek maalesef imkansız hale geldiği için filo yenileme problemi bizi beklemektedir.

Yolculuk Sayısındaki Değişkenlik

2019 yılında araç başına aylık ortalama taşınan yolcu sayısı 24 bin-26 bin bandında iken pandemi etkisiyle 2020 Nisan ayında dibi görmüş ve 3.338 olarak gerçekleşmiştir. 2021 Haziran ayından itibaren normale geçişle birlikte yolcu sayısı kademeli olarak artmış ve 2021 Eylül ayında araç başına aylık ortalama 19.400 civarına yükselmiş olup, aşılama oranına paralel olarak artış devam etmektedir. Ekim ayında bu rakamın 22 bin civarında olacağı düşünülmektedir. 2022 yılı başlarında kademeli olarak en yüksek olan 2019 son 6 aylık verilerine uluşacağımızı öngörmekteyiz.

Araç ve şoför performanslarını izleyebilmek ve de sistemden ayrılmak isteyen veya düşünen işletmecilere yaklaşık brüt gelir hesaplayarak karar vermelerini kolaylaştırmak için idareden aylık yolculuk verilerini alt kırılımlarıyla birlikte (aktarmalar) türel olarak istiyoruz. Ancak idarenin bu nokta da türel dağılımı vermemek yönündeki şeffaflıktan yoksun tutumunu anlamakta zorluk çektiğimizi ifade edeyim. Halbu ki yolculuk gelirinin ÖTİS kapsamında işletmecilere ödenen Hak Edişi karşılama oranını bilmek, türel veri üzerinden hesaplama yaparak işletmecileri spekülasyona gerek kaymadan doğru bilgilendirmenin mahsuru ne olabilir? Aksi halde kulaktan dolma bir sürü spekülasyonla insanların kafası karıştırılacak ve idare hakkında şüpheye neden olunacaktır. ÖHO Temsilcileri olarak tecrübelerimize ve yaklaşık hesaplamayla idarenin yolculardan sağladığı geliri zaten biliyoruz. Yasal yollarla alınabilecek bir bilginin bizden gizlenmeye çalışılması veya anlamsız bir şekilde verilmemesi sistemin güvenirliğini de tehlikeye sokmaktadır. Bu konu da yüz yüze görüşmelerde ifade ettiğimiz gibi yolculuk verilerini türel bazda bizlere verilmesi için idareye çağrı yapıyorum. Doğru verileri kullanmak mı, yoksa dedikoduya dayanan ve idareye zarar verecek olan hayali rakamların dolaşmasına izin vermek mi daha iyidir?

Güncellemeler Ve Hesaplama Hataları

Sisteme hızlı geçiş nedeniyle İdarenin yazılımsal olarak ÖTİS’e hazırlıksız yakalanması ve pandemi nedeniyle maliyet güncellemeleri gecikmiş, hak ediş hesaplamalarında da tabi olarak eksikler ve hatalar oluşmuştur. İBB Meclisi yetkisinde olan maliyet güncellemeleri yetersiz de olsa gecikmeli olarak yapılmış ve ayrıca geriye dönük farklar hesaplanarak tahakkukları da gerçekleştirilmiştir. Bir an evvel ödemelerinin yapılarak bu sorunun tamamen çözümlenmesini bekliyoruz. Hak ediş hesaplamalarındaki teknik ya da insani bir kısım hatalar gecikmeli de olsa giderilmiştir. Ancak düzeltilen hatalarla ilgili olarak geriye dönük fark hesaplamaları hala yapılmamıştır. Ancak güncelleme için TÜFE rakamlarının baz alınması doğru değildir ve önümüzdeki yıl TUİK Maliyet Güncelleme Endeksini kullanmak gerekmektedir.

Garajlar olmadığı için orere eklenerek tamamen çözülecek Ölü KM meselesi mutabakat sağlanan prensiplere göre eksik hesaplanmıyor ve sorun hala devam ediyor.

Bazı Şirketlerde hat uzunlukları, ring hat uygulamaları, aynı hat için sistemde farklı uzunluk bulunması, köprü-otoyol geçiş ücretlerinin eksik hesaplanması gibi sorunlarda hala devam ediyor. SGO’nun hesaplanmasıyla alakalı yöntem farklılığı var. Aylık olarak itirazlarda bulunuyoruz. İdare yaptığımız itirazların doğruluğu veya yanlış olduğu konusunda yazılı bilgi vermiyor. Artık hak ediş hesaplamasına esas verilerdeki teknik ya da insani hataların düzeltilerek bu konunun kapatılmasını bekliyoruz.

Her yeni uygulama bazı hataları da beraberinde getirecektir. Bunu doğal karşılıyoruz. ÖHO temsilcileri olarak konuya hep bu zaviyeden yaklaştık ve bu tavrımızı sürdürüyoruz. Ancak aradan 1 yıl geçti ve anlaşma olursa 2. Sözleşme imzalanacak. Yeni Sözleşmeye kar payının tam olarak uygulandığı, maliyet güncellemelerinin piyasa değerleri üzerinden yapıldığı, hesaplama eksiklerinin bittiği, sistem oluşturulur iken sağlanan mutabakatın tam olarak yansıdığı bir ortamda girmek istiyoruz. Artık eksikleri değil sistemin yeni ihtiyaçlarını ve geliştirmeyi konuşmalıyız.

Önleyici Bakım-Kapsamlı Temizlik-Planlı Onarım İçin İzin

ÖTİS oluşturma çalışmaları aşamasında araçların önleyici bakım, kapsamlı temizlik ve planlı onarımları için garajlar ve ikame araç imkanı olmadığından ayda 2 gün izin verilmesinde mutabakat sağlamıştık. Hatta vaktin İETT Genel Müdürü bunu çok önemsediğini birçok kez ifade etti ve taraflar arasında sağlanan mutabakat metnine de geçti. Bu çerçevede ÖTİS’i anlatırken işletmecilere bunu deklere ettik. Hatta hazırladığımız bilgilendirme sunumunu bizzat İETT Genel Müdürümüze atarak teyit de aldık ve öyle sunduk.

Ancak konu Karar için Meclise götürülür iken bize bilgi verilmeden yazı ve rapor metnine bilerek veya bilmeyerek koyulmadığını gördük. İlk Sözleşmeyi imzalamadan önce bu konuyu hatırlattık ve düzeltilmek üzere Sözleşmeye ekli Tutanak ile tekrar kayda geçirdik. Ancak ne yazık ki sorun hala çözülmedi ve idarenin kendi önerisini ret tavrı devam ediyor.

İzin için gerekçe olarak belirtilen konular araçlarımızın sürdürülebilir bir hizmet sunabilmeleri için olmazsa olmaz ihtiyacıdır. Ve de bu ihtiyaçlar şu anda zaten planlanmış seferler iptal edilerek izin alınmak suretiyle zaten karşılanıyor. Bu nedenle idarenin “Hizmet Kaybı olur” gerekçesi doğru değildir. Kaldı ki bu temel ihtiyaçların düzenli karşılanması nedeniyle işletmeci kaynaklı sefer kayıplarının en aza inecek olması ve işletme maliyetlerinin azalacak olması idarenin avantajıdır.

İETT şu anda Kurumsal işletmecilik yapıyor ve bu çerçevede Garajları ve bakım onarım içim ikame aracı var. Dolayısıyla da bu talebi en iyi anlaması ve kabul etmesi gereken Kurumdur. Zaruri olan bu ihtiyacın karşılanmasına karşı çıkan idarenin bize bir çözüm önermesi lazımdır. Ki bu Garaj ve Yedek araç olacaktır. Ama şu anda bu imkanımız yoktur. Araçların bakım ve onarımlarını, temizliklerini yapmamız istenmiyor ise bu açıkça söylenmelidir.

Ayda asgari 2 gün izin belirtilen nedenlerle zorunluluktur. Bu iki günün hizmeti aksatmayacak xekilde nasıl uygulanacağı konuşulabilir ve buna bir çare de bulunabilir. Buna örnek te İETT’dir. Kaldı ki İETT’nin filosunun %75’i tek şoförlü servis olduğu için bizden çok daha avantajlıdır. Bu konu bizim yeni Sözleşme de KIRMIZI ÇİZGİLERİMİZDEN birisidir. Bizi en çok anlaması gereken ve kendisi de aynı işi yapan İETT’nin tavrını yadırgadığımı ve anlayamadığımı ifade ediyorum.

Ceza Çıkmazı

İdare yıllardan beri yasal olmayan cezaları üzerimizde baskı unsuru olarak kullanmaktadır. Suçu şoför işlerken bunda hiçbir şekilde dahli ve teşviki, bilgisi olmayan işletmeci mağdur olmaktadır. Özel Halk otobüsleri 1985 yılından beri İETT’ye bağlı olarak kent içi toplu taşıma hizmeti sunmaktadır ve idari cezalarda o tarihten beri hep olmuştur. Bende 1990’lı yıllardan beri ÖHO işletmecisiyim. Yıllardan beri idare tarafından suç sayıları ve ceza miktarları artırılarak işletme sorunları çözülmeye çalışıldı. Ben çözülen bir sorun veya ıslah olan bir şoför görmedim, hizmet kalitesinin artmasına şahit olmadım. Bakınız ortada işlenmiş ve mağduriyete neden olmuş bir kusur var ise kusurun ağırlığına orantılı ceza olmalıdır. Cezalar caydırıcılığı sağlar ve insanları daha kontrollü ve dikkatli çalışmaya teşvik eder. Bunlara katılırım. Ama neden hep para cezası olur da ihtar olmaz,tezgah başında sözlü uyarı ya da emsal olması açısından ödül olmaz. İyiyi teşvik eden ödül, iyi niyeti gösteren ve en etkili ceza olan sözlü uyarı veya ihtar olmaz da her şeye maddi ceza uygularsanız hiç kimse yapılanının adil olduğuna inanmaz. Uyarı ve ödül maddi cezadan daha etkili bir yöntemdir. İnsanlar hep şunu soruyor. Her defasında daha ağır ceza öngören İETT neden ödül ve uyarı, rehabilitasyon programlarını düşünmez?

Her kusura ve her defasında artırarak maddi ceza uygulanması işletmeci nezdinde şu şekilde görülmekte ve değerlendirilmektedir. “İdarenin amacı ihlal sayısını artırmak değil ihlali çoğaltarak bunun üzerinden gelir sağlamaktır.” İşletmeci yıllarca cezalara böyle bakmıştır ve bende buna inanıyorum. İşletmeci, idarenin kaşıkla verdiğini kepçeyle aldığını, adaletsiz raporlar düzenlendiğine inanmaktadır. Bu kanaati değiştirmenin yolunu idarenin bulması gerekmektedir.

İdare şimdi de daha önce de birçok kez yaptığı gibi ceza miktarlarını fahiş ve orantısız bir şekilde artırma önerisiyle geldi karşımıza. Biz hizmet kalitesini artıran, ihlal sayısını azaltan ve doğru ve adil bir denetimle sağlanmış ceza ve ödül sistemine karşı değiliz. Kaldı ki ÖTİS mutabakat tutanağında da cezaların şoförlerin eğitimi ve rehabilitasyonu için kullanılacağı hükmü bulunmaktadır. İETT’nin kendi şoförlerine uyguladığı, Minibüslere uygulanan cezaları da örnek alarak yeni bir ceza-ödül-eğitim ve rehabilitasyonsistemine hazırız. Bu konu da bizim KIRMIZI ÇİZGİLERİMZDEN birisidir. Bize rağmen ve bizi mağdur eden bizden habersiz bir düzenleme yapılması halinde artık yargıya başvuracağımızı, başka çaremiz kalmadığını da buradan ilan ediyorum.

Bu ceza anlayışı ile zaten çok problem yaşadığımız Şoför bulma konusundaki problemi daha da büyütecek ve hizmetin sürdürülebilirliği tehlikeye girecektir. İdarenin ceza ile sorunu çözme ve ÖHO’ne ceza verilmesi konusunu personel performansı olmaktan çıkarmalıdır. Önemli olan sorunları çözmek ve başarılıyı ön plana çıkarmaktır. Cezayı değil.

GARAJ İHTİYACI VE ARAÇ YENİLEME SORUNU

ÖTİS çok iyi ve İstanbul için doğru bir sistemdir. Hem ülkemize, hem de Dünya ya örnektir. Maliyet ve kar payı rakamları optimum olarak belirlendikçe bir sıkıntı da yaşanmayacaktır. Maliyet güncelleme kriterleri olarak piyasa şartlarının baz alınmayarak resmi olarak ilan edilmiş TÜFE verilerinin baz alınması ÖTİS için en büyük tehdittir. Çünkü gelir olarak reel anlamda sürekli gerileyecek olan işletmeci belirli bir süre sonra işi sürdüremez noktaya varacaktır. Bu ise bir kamu hizmeti olan kent içi toplu ulaşım ve araç başına işletme maliyetleri ÖHO’nin iki katına yakın olan İETT açısından çok ciddi bir handikaptır. Bakınız bugün için ÖHO filosu günde %100’e yakın performans ve kapasiteyle çalışır iken yüksek işletme maiyeti nedeniyle İETT’nin filosunun sadece%20-25’i gün boyu hizmet verebilmektedir. Dolayısıyla da İETT’nin araçları da daha az yıpranmaktadır. Özel Halk Otobüslerinin ÖTİS kapsamında araç maliyetlerinin yetersiz miktarda ve TÜFE rakamı baz alınarak güncellenmesi filo yenilemeyi imkansız hale getireceği için sefer kayıpları çoğalacaktır. İdare otobüsü ya kendisi temin etmeli ve edilmesine aracılık yapmalı, ya da bireysel satış rakamlarına göre güncelleme yapmalıdır. Bizim derdimiz çok para istemek değil aracı biz alacak isek cari bedelinin verilmesidir. Bu konuyu idareyle tartışmaya açığız.

Garajların olmaması yukarıda da izah ettiğim gibi bakım, onarım, temizlik, güvenlik ve ikmal, yedek araç bulundurma konularında yetersizliğe, stardartsızlığa ve kalitesizliğe neden olmaktadır. Garajın olması filonun daha yüksek oranda işletmeye planlanması açısından da önemlidir. Ayrıca şoför istismarları, hırsızlıklar da önleneceği gibi bakım onarım maliyetleri de düşecektir. ÖTİS’in olmazsa olmaz elemanlarından Garajların bir an evvel devreye alınması gerekmektedir.

SÖZLEŞME GÖRÜŞMELERİ

İdare ile Sözleşme görüşme ve müzakerelerimiz sürüyor. Ancak daha önce mutabakat sağlanan konularda geri adım atılmaya çalışılması ve çok ceza mantığının sürmesi sıkıntı oluşturmaktadır. Her şeye rağmen, ortak aklı sağlayacağımız, amacın bağcı dövmek değil üzüm yemek olduğu, İstanbul’un ve İstanbullunun hepimizden büyük olduğunu kabul ederek merkeze kenti koymamız, hizmetin sürdürülebilirliğinin her şeyden önemli olduğunu bilmemiz halinde uzlaşacağımızı düşünüyorum. ÖTİS test sürecinde yaşadıklarımız ve verilen sözlerin, mutabakata geçen konularda geriye dönülmesi ve zorluk çıkarılması işi zorlaştırıyor. Tabiri caizse yoğurdu üfleyerek yemeye çalışıyoruz. Bu itibarla illa sözleşme yenileyelim gibi bir zorunluluk da hissetmiyoruz. Bize görevimizi daha iyi şartlarda yapma imkanı sağlanması halinde elbette uzlaşırız.

Herkese hayırlı ve bereketli bir Kasım ayı diliyorum.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar