İstanbul
DOLAR32.5689
EURO34.9572
ALTIN2443.9
İSMAİL YOLCU

İSMAİL YOLCU

Mail: ismailyolcu@ozulas.com.tr

SÜRDÜRÜLEBİLİR KENT İÇİ TOPLU TAŞIMACILIK

Sürdürülebilirlik; Üretimde, hizmette çeşitlilik ve üretkenliğin devamı sağlanırken, daimi (kalıcı) olabilme yeteneğinin korunması veya bugünkü neslin ihtiyaçlarının gelecek nesillerin ihtiyaçlarından ödün vermeden karşılanması şeklinde tanımlanmaktadır. Sektörümüzde ise, bir kamu hizmeti olan kent içi toplu taşımacılık faaliyetinin günün koşullarına göre ve gelecekte oluşacak gerekleri karşılayacak esneklikte, olağanüstü durumlarda dahi aksatmadan, sürekli ve en üst seviyede nitelikte yerine getirilmesi olarak tanımlanabilir.

Bir şeyi sürdürebilmek için o şeyi korumak ve ona gerekli değeri vermek, onun ihtiyaçlarını optimum seviyede karşılamak gerekir. Sürdürülebilirlik, faaliyetin bugünkü şartlarda ihtiyaçlara göre yürütümüyle birlikte, gelecek kuşaklara problemsiz aktarılmasını da sağlar.

Sürdürülebilirliğin Önemi

Kurumlar açısından sürdürülebilirlik deyince çevre, sosyal (insan), yönetişim, etik ve finansal performansın yönetimi anlaşılmaktadır. Yani sürdürülebilirlik için finansman ihtiyacının optimum seviyede karşılanması ve profesyonel işletme yönetimi önem arz etmektedir.

Sürdürülebilirlik ile sektörün itibarı artar, saygı görür, Kurumsal imajın yaratacağı olumlu etki ile marka değeri yükselir ve müşteri (yolcu) güveni ile sadakati sağlanır. Ayrıca Kurumsal kültür gelişir ve çalışan aidiyeti artar. Kısaca sürdürülebilirlik sektörün sigortasıdır.

Elbette sürdürülebilirlik için olmazsa olmaz gerekliliklerde bulunmaktadır. Bunun için mutlaka profesyonel ve kurumsal işletme yönetimi şarttır. Günümüz şartlarında mevcut bireysel işletmecilik anlayışı ile hizmette kalite ve standardı ve en önemlisi sürdürülebilirliği sağlamak asla mümkün değildir. Başka bir tabirle kent içi toplu ulaşımda sürdürülebilir bir faaliyet için öncelikle faaliyetin bireysellikten kurumsallığa ve profesyonel yönetime dönüştürülmesi olmazsa olmazdır. Aksi halde sürdürülebilirliği sağlamak için atılacak her adım akim kalacaktır ve boşuna çabadır.

Kent İçi Toplu Ulaşımda Finansman Sorunu

Sürdürülebilirlik için olmazsa olmazlardan birisi de belirttiğim gibi finansman ihtiyacının optimum seviyede sağlanabilmesidir. Bugünkü durumda Özel Halk otobüsü sektörünün hem yatırım hem de iletme giderlerini karşılayabilmek için tek finansman kaynakları yolculuk gelirleridir. Bunun haricinde merkezi ya da yerel idare tarafından sağlanan hiçbir destek olmadığı gibi, kamu eli oluşturulan yolcu taşıma tarifesi sistemi optimumu bir finansmanı tehdit eder hale gelmiştir.

Geriye dönük olarak yapılan incelemede, Özel Halk Otobüslerinin gelirlerinin 2011 yılından başlayarak yıl, yıl belirli sebeplerle sürekli azaldığı ve maliyet artışları karşısında net gelirin reel olarak düştüğü görülmektedir. Başka bir tabirle sürekli olarak artan, ücretsiz, indirimli ve aktarmalı yolculuklar, yaygınlaşan Metro ve Metrobüs gibi ana taşıma sistemleri Özel Halk Otobüslerinin aylık gelirlerini düzenli olarak düşürmüştür ve düşürmeye devam etmektedir. Bunun yanında tarife artışları düzenli aralıklarla yapılmamış ve bilet türlerinin fiyatlamasında optimum bir yolculuk ücretine çok fazla dikkat edilmemiştir.

Şu anda Tam İstanbul Kart tarifesi 2,60 TL olmasına rağmen ücretsiz, indirimli ve aktarmalı yolculukların çoğalması nedeniyle ortalama 1 yolculuk ücreti yaklaşık 1,50 TL civarındadır. Bunun neticesi olarak birim (Otobüs) başına günlük taşınan yolcu sayısı artsa bile gelir düşmektedir. Ayrıca ücretsiz yolculuk sayısı düzenli olarak arttığı için ortalama yolculuk ücretini reel olarak düşüren başlıca faktör haline gelmiştir.

İndirimli, aktarmalı ve ücretsiz yolculuk sayılarındaki artış kontrol edilemediği takdirde tarife artışlarıyla ortalama yolculuk ücretini optimum noktaya çekebilmek ve reel olarak bu noktayı koruyabilmek mümkün değildir. Kısaca, yolculuk gelirleriyle veya tarife artışıyla Özel Halk Otobüslerinin sürdürülebilir bir gelire kavuşturulması maalesef mümkün olamayacaktır.

Sürdürülebilir bir faaliyet için optimum (maliyetlere göre oluşturulmuş) finansman olmazsa olmaz ise Ki öyledir. Mevcut tarife uygulaması, ücretlendirme politikası ve seyahat kartı sistemi ile bunu sağlayabilmek mümkün olamadığı için ortaya tek çözüm çıkmaktadır. Bu ise sektörün mutlaka kamu tarafından sübvanse edilmesi gerekliliğidir. Kamu desteği, optimum çerçeve de belirlenmiş yolcu başına ücret tespitine göre yolculuk geliri havuzunun aylık olarak desteklenmesi veya KM başına belirli bir ücret ödenmesi şeklinde olabilir. İETT tarafından daha önce çalışılmış olunan ve Sayıştay tarafından birçok yönden yasalara aykırı bulunan “Performans Bazlı Hak Ediş” yöntemi de sistemin özelliği gereği işletmecilere düzenli gelir sağlamayacağı için, sorunları çözmeyecek ve gelir yetersizliğine çare olmayacaktır.

Sürdürülebilir Bir Kent İçi Toplu Ulaşım İçin Ne Yapılmalıdır?

Bu noktada imtiyaz hakkını elinde bulunduran İBB bir karar vermek durumundadır. Ya kendisi araç alarak ve personel istihdam ederek faaliyeti kurumsal olarak yürütecek, ya da Özel Halk Otobüsü sistemini acilen masaya yatırarak Kurumsal ve Profesyonel işletmeciliğe, yani otorite operatör ilişkisine dönüştürecektir. Kamuya maliyeti açısından bakıldığında elbette en doğrusu ÖHO sisteminin tam esnek işletme yönetimine imkan sağlayacak şekilde dönüştürülmesidir. Yıllardan beri bunca riskine rağmen bireysel işletmeciliğin kolaylığına alışmış olan ÖHO taşımacılarının kendi kendilerine Kurumsallaşmasını ve profesyonel yönetime geçmelerini beklemek sadece bir hayaldir. Maalesef sektörde böyle bir birikim, dinamik ve güç yoktur. Bunu sağlamak için modeli İBB’nin oluşturması ve zorlamasından başka çare yoktur.

Özel Halk Otobüsleri Kurumsallaştırılmadığı veya profesyonel yönetime dönüştürülmediği takdirde mevcut birikmiş sorunların üzerine daha büyük sorunlar binecek ve belirli bir noktadan sonra artık iş kopacaktır. Otobüs sistemi verimli çalışamaz ise bu sistemin beslediği ana taşıma sistemleri de verimli çalışamayacak, işin yönetim, yürütüm ve yönetiminden sorumlu İBB kapasite planlamasını optimum çerçeve de hızlı bir şekilde planlayamayacağı için vatandaşın hizmeti aksayacak ve de mağduriyetler çoğalacaktır.

Sonuç olarak hiç vakit kaybetmeden Özel Halk Otobüsü sisteminin dönüştürülmesi ve mevcut tarife ve seyahat kartı sistemiyle bunu sağlayabilmek mümkün olamayacağı için işletmecilere maliyete göre eşit ve optimum bir gelir (finansman) sistemi sağlanması gerekmektedir. Bunun için de İBB’nin ÖHO Sektör temsilcileri ile objektif şartlarda görüşmeleri başlatarak yapılması belli olan düzenlemeleri hayata geçirmesi icap etmektedir.

Saygılarımla ve kazasız belasız, bereketli çalışmalar dileklerimle.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar