Yine bir seçim süreci ve uçuyor siyasiler. Bu yazıyı seçimden önce kaleme aldım ve seçim öncesi dergiyi baskıya gönderiyoruz. Sonuçları beklemek gibi bir gayemiz yok. Çünkü kazanan halk değil, siyasiler!
Projeleri yarıştırmak ve gerçekliğini sorgulamak gibi bir süreç yaşamıyoruz. Kimi yerel seçimi genel siyasete bağlıyor, kimi de bol bol vaatler sıralıyor. Ne yerel seçim bu diye hesap soran var, ne de böyle vaat mi olur diyen. Çünkü seçimler olmuş açık oturum gibi taraftarları belli ve koca seçim sürecinde yer değiştiren oy oranı en fazla %8. Zaten kim ne ise mezara kadar o. Yeter ki partisinin zararı kendine dokunmasın.
Kadıköy’de bir sürpriz olup da Maçoğlu seçim kazanmaz ise dediğim tüm cümleler doğrudur. 2 dönem Ovacık ve Tunceli’de belediye başkanlığı yapan Fatih Maçoğlu’na alkış ve destek çoktu. Herkes “keşke buradan aday olsa” dediği başkan Kadıköy’den adaylık açıkladı. Hem de en okumuş, en aydın ve en sol seçmenin olduğu yerden aday oldu ve belki de Maçoğlu’nu en çok alkışlayan ilçeden. Karşısında ki hiçbir aday kendi kadar tanınmış değil.
Düne kadar Kadıköy’ün %100’ünün sempatisini kazanmış Maçoğlu adaylığını açıkladı ve sonucu merakla bekleyenlerdenim. Eğer kazanamaz ise (şahsen öyle düşünüyorum) bu halkın oy ile yönetici seçmesine gerek olmadığına tam bir inançla sarılacağım. Çünkü bu ülkede adaylar değil, rozetler değerli. Kadıköy gibi bir ilçede bile bu böyle ise vay ülkemin haline! Vatanı terk eden birçok genç iş-aş diye değil, yıkımı gördüğünden kaçıyor. Okumuşunun dahi cehaletleşme sürecine tutulduğu bir dönem yaşıyoruz.
İyi bayramlar dilerim.
Facebook Yorum
Yorum Yazın