İstanbul
DOLAR32.5038
EURO34.7826
ALTIN2499.5
GÖKSEL OVACIK

GÖKSEL OVACIK

Mail: goksel-ovacik@halkulasim.com

Talebin Artması Ve Kapasite Yetersizliği Sorunu

Talebin Artması Ve Kapasite Yetersizliği Sorunu

Pandeminin etkisinin azalması, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik koşullar, öğrenci yolculuk ücretlerinin sembolik olması ve bu nedenle daha önce servis kullanan öğrencilerin toplu taşıma araçlarına yönelmesi, ücretsiz yolculuk sayısının her geçen gün artması ve nüfus artışı nedenleriyle, Ağustos ayından başlayarak yolculuk sayısı artmaya başlamış ve özellikle, Ekim ayında hemen, hemen bütün hatlarımızda “yolcular tarafından araçlar yetmiyor ve binemiyoruz” şikayetleri görülmektedir.  Bu durum, özellikle pik saatlerde, aşırı yolculuk talebine karşın, mevcut hat, güzergah ve kapasite planlamalarının yetersiz kalması neticesinde, yolcular ile şoförler arasında daha önce şahit olmadığımız tartışma, kavga ve aracın yolunun kesilmesi gibi olayların meydana gelmesine neden olmaktadır. Öyle anlaşılmaktadır ki idare tarafından bu aşırı talebin karşılanması için acilen tedbir alınmaması ve gerekli düzenlemelerin yapılmaması halinde, istenmeyen daha büyük vakaların olması da kaçınılmazdır.

Belirtilen nedenlerle, geçmiş yıllarda yaşamadığımız çok ekstrem bir durumla arşı karşıyayız ve maalesef şu anki kapasite yetersizliği ve kapasite kullanımı yanlışlığı neticesinde problem her gün biraz daha büyümektedir. Muhtemelen İETT üst yönetiminin talebiyle ve yine İETT uzmanlarınca 2008 yılında hazırlanmış “İstanbul da Lastik Tekerlekli Toplu Ulaşım sistemleri” başlıklı bir raporu inceleme fırsatı buldum. Raporda, 2007 Nüfus sayısına göre (yaklaşık 13 milyon) kentin 2008 yılı Otobüs (2 Metrelik) ihtiyacı 8.400 olarak tespit edilmiş ve mevcut filo dikkate alınarak ihtiyaç olan 5.330 adet otobüsün Minibüsler dönüştürülerek, İETT tarafından yeni alım yapılarak veya ÖHO sayısı çoğaltılarak karşılanması önerilmiştir. Kentin 20 Milyona yaklaşan nüfusuna bugünkü otobüs filosu, Dünya Metropollerinden örnekler verilerek hazırlanan bir yönüyle Arz ve Talep Etüdü olan rapordaki ihtiyaç sayısının çok altındadır. Kent, nüfus büyümüş ve ihtiyaçlar değişmiştir ama otobüs sayısı ne yazık ki 14 yıl öncesinden daha azdır. Raylı sistem ağı ve Metrobüs hattı büyüdü gerekçesi Otobüs sayısının artırılmaması için bir gerekçe olamaz.

Dünyanın her yerinde ana taşıma sistemleri yaygınlaştığı halde Otobüse olan ihtiyacın azalmadığı bilinmektedir. Çünkü ana taşıma sistemlerinin verimli çalışması otobüs sistemi tarafından efektif beslenmesine bağlıdır. Yani ana taşıma sistemlerinin çoğalması İstanbul da zaten yetersiz olan otobüs sayısını azaltmaz. Kamu yüksek maliyeti nedeniyle otobüs sayısını artırmaktan kaçınmış olabilir. Ancak özel işletmecilerin sayısının çoğaltılmamasını anlamak ve kabul etmek mümkün değildir.

Talep artışına orantılı olarak arzın artırılmaması, kamu tarafından bu konu da uzun vadeli bir plan yapılmadığını ve yine kendileri tarafından hazırlanan ve %100 doğru tespitleri içeren rapora uyulmadığını göstermektedir.

Bulunduğumuz nokta da mevcut kapasite maksimumu seviyede kullanılıyor olmasına rağmen ne yazık ki anormal artan talebi karşılayamaz durumdayız. Aslında yaşadığımız bu durum bizim açımızdan sürpriz de olmadı. Çünkü köy, kılavuzu gerektirmeyecek şekilde ortada idi. Mevcut yolculuk tarifesi ve seyahat kartları uygulaması, ekonomik şartlar, otobüs sayısının artmamış olması zaten bu durumu gösteriyordu. Bu noktada en büyük problem, talebi artıracağı muhakkak olan kararları alan Kamu idaresinin arz noktasında gerekli tedbirleri almamış olmasıdır.

Özel Halk Otobüsü işletmecileri olarak sahada yaşadığımız, gördüğümüz ve verilere de yansıyan durumu müdahale yetkimiz olmadığı için bağlı bulunduğumuz idareye önerilerimizle birlikte aktarıyoruz. Elbette hemen uygulanamayacak olan araç sayısının ve dolayısıyla da kapasitenin artırılmasını önermiyoruz. Bu uzun vadede oluşturulabilecek bir çözümdür. Biz mevcut kaynaklar kullanılarak hemen uygulamaya alınabilecek bir kısım önerilerde bulunuyoruz. Bunları da gerek yazılı gerekse yüz yüze görüşmelerde İETT Yöneticilerimize aktarıyoruz. Ancak bizim yaptığımız bu iyi niyetli öneriler ne yazık ki bizden geldiği için sanırım doğru bulunmayarak kabul edilmiyor. Halbuki veriler ellerinde olan idarenin bizim önerilerimize gerek duymadan durumu görerek gerekli tedbirleri alması gerekir. Kim tarafından söylenir ise İstanbul da mevcut otobüs sayısının yetersiz olduğu gerçeği değişmeyecektir.

Acil çözüm olarak hemen neler yapılabilir?

  1. Metro, Metrobüs gibi ana taşıma sistemleriyle entegre bir şekilde otobüs hatları ve güzergahlarının önemli bir kısmı besleme vasfına uygun olarak yeniden düzenlenebilir. Bu takdirde hem işletim maliyetleri azaltılır, hem de kayda değer bir kapasite tasarrufu sağlanarak bu kapasite ihtiyaç olan hatlarda kullanılabilir.
  2. Yine bize göre gereksiz bir kısım atıl kapasiteyle çalışan hat ve seferler var. Bunlar iptal edilerek araçlar, talebin yoğun olduğu hatlara aktarılabilir.
  3. Farklı noktalardan hareket eden ancak belirli bir noktada birleşen ve güzergah tekrarı yaparak aynı yöne giden hatlar birleşme noktalarında kısaltılarak hem maliyetler azaltılabilir hem de elde edilecek kapasite yolcusu yoğun hatlarda kullanılabilir.
  4. Hat içinde kısa depar seferler çoğaltılarak yine hem maliyetler azaltılabilir, hem de sefer sayısı çoğaltılabilir.
  5. Araç sayısı çok olan hatlarda sabah ilk seferine geç başlayan araçlar aynı hattın içinde ve aksi yönde depar sefer verilerek hizmete erken başlatılarak sefer sayısı artırılabilir.
  6. Küçük kapasiteli araçlar büyütülerek kapasite artırılabilir. Yine yolcu sayısı düşük olan Çift katlı otobüsler solo otobüse dönüştürülebilir.

Bütün bunlar kısa vadede ve hızlı bir şekilde devreye alınarak yaşanan sıkıntılar azaltılabilir. Aktarma ve abonman kart avantajları kullanılarak bir kısım uzun hatlar kısaltılabilir. Bunları yapabilmek için sadece karar vermek yeterlidir. İdarenin daha büyük vakalar olmadan, mevcut imkanları kullanarak bir an evvel gerekli düzenlemeleri yapması gerekmektedir. Alternatifi var ise radikal kararlar alıp uygulamaktan çekinmek daha büyük zararlara yol açacaktır.

Kent değişiyor ve ana taşıma sistemleri çoğalıyor ise otobüs hatları da doğal olarak değişmeli ve revize edilmelidir. Bir şeyin ihtiyaç haline gelmesi yapılmasını, ihtiyaç olmaktan çıkması da iptalini gerektirir. Vatandaşın araçlara binememesinden daha önemli şikayet olamaz. Bedelini ödeyen insana o hizmeti kullanamamasını anlatmak mümkün olmaz. Bu sektörde özellikle siyasi amaçlı talepler sübjektifdir. Kamu hizmetinde planlama talep çokluğu esaslı olarak yapılmak zorundadır. Hele, hele eldeki kaynaklar yetersiz ise bunu sübjektif taleplere göre planlamak hem israftır, hem de hizmetten yararlanamayan insanlar için haksızlıktır. Dolayısıyla da otobüs işletmeciliğinde etkin bir talep yönetim modeline ihtiyaç bulunmaktadır.

Sabah işine veya gideceği yere gitmek için durakta bekleyen insanın otobüse binememesinden daha büyük mağduriyet yoktur. Ne yazık ki aynı mağduriyeti daha yoğun olarak şoförlerde yaşamaktadır. Bu nedenle idarenin gerekli önlemleri alması konusunda bir defa daha hatırlatma görevini yapıyorum.

Herkese hayırlı ve bereketli Kasım ayı diliyorum.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar