darussafaka
İstanbul
DOLAR32.3718
EURO34.9866
ALTIN2325.7
SERHAT AKÇAKAYA

SERHAT AKÇAKAYA

Mail: sakcakaya@halkulasim.com

CAN SUYUNA İHTİYAÇ VAR

İstanbul gibi kabına sığmayan dinamik bir metropolde bir kamu hizmeti olan kent içi toplu taşıma faaliyetini yapmanın tabi zorlukları var. Şartlar sürekli değişiyor ve ne yazık ki her gelen yeni gün Özel Halk Otobüsleri için yeni sorunlar getiriyor. Biletçilerin kaldırıldığı 2011 yılından bu tarafa gelirlerimiz sürekli düştü ve ücretsiz yolculukların çoğalmasıyla her geçen gün biraz daha düşmeye devam ediyor. Ana taşıma sistemlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte otobüs taşımacılığının alanı daraldı ve daralmaya devam ediyor. Kısaca otobüs taşımacılık sisteminin acilen ıslahına ihtiyaç var.

Bir taraftan gelir yetersizliği belimizi bükerken diğer taraftan kontrol edilemeyen yakıt maliyetindeki artışlar adeta canımızı yakar hale getirdi. 2016 yılında 3,60 TL civarında olan mazot litre fiyatı şu anda 5,70 TL’ye çıktı. Başka bir ifadeyle maliyetlerimiz içindeki en önemli kalem olan mazot maliyeti %58 oranında arttı. Buna mukabil yolcu taşıma tarifesine sadece %12 civarında zam yapıldı ve ücretsiz ve indirimli yolculukların sürekli artması nedeniyle ortalama yolculuk ücreti aynı kaldı. Yani reel olarak tarife artışının bize hiçbir faydası olmadı. Personel ve diğer maliyetlerimiz de enflasyon rakamlarının çok üzerinde arttı. Buna rağmen nitelikli şoför bulmakta zorlanıyoruz.

Tarife Sistemi Sorunu

Ücretsiz, aktarmalı ve indirimli yolculukların sürekli artması, indirim oranlarının çok yüksek olması nedeniyle sürdürülebilir bir gelir (finansman) sıkıntısı oluştu. Bunun temel nedeni tarife sistemidir. Tarife sisteminin yükü tam yolculuklara yüklenmiştir. Aktarmalı ve indirimli yolculuk ücretlerinin düşük olması ve bilet türleri arasında standart bir ücretlendirme olmaması diğer nedenlerle birlikte ortalama yolculuk ücretini reel olarak düşürmektedir. Tarife Sisteminin yenilenmesi ile alakalı olarak 3 alternatifli bir çalışma yaptık ve İBB yetkili birimlerine sunduk. Bu konunun da acilen masaya yatırılarak sorunun hafifletilmesi gerekmektedir.

Yine seyahat kartları düzenleme ve denetimindeki rahatlık usulsüz kullanımı artırmak suretiyle gelir kaybına neden olmuştur. Seyahat Kartları verme ve denetleme esaslarını kapsayan yeni bir “Seyahat Kartları Yönetmeliği” çıkarılması yönündeki önerimiz yaklaşık 2 yıldan beri Belediyenin gündeminde olmasına rağmen bir türlü sonuçlandırılamadı.

KDV İndirimi

KDV indirimi ile alakalı uzun soluklu yaptığımız çalışmalar meyvesini verdi ve kısa bir zaman sonra inşallah Sayın Cumhurbaşkanımızdan hayırlı haberler ve müjdeler alacağız. Elbette bu düzenleme bile sektörün çok büyüyen gelir yetersizliği sorunun çözemeyecektir. Devletimizin yaptığımız faaliyetin olmazsa olmaz bir kamu hizmeti olduğu gerçeğini dikkate alarak yakıttan ÖTV alınmaması önerimizi de olumlu sonuçlandıracağını ümitle bekliyoruz. KDV indirimi konusunda yürütülen çalışmada sektör bana göre iyi bir sınav verdi. Birçok koldan ama aynı sesi vererek yüksek yoğunluklu bir çalışma gerçekleştirildi. Bunda emeği geçen her kişi ya da kuruma teşekkür etmek gerekir.

Ücretsiz Taşıma Destek Miktarının Artırılması Ve Adil Paylaşım

Şirketim olan ÖZULAŞ A.Ş.’nin Nisan ayı verilerine göre ortaklarımıza ait 453 adet otobüste toplam 1.597.035 ücretsiz yolcu taşıdık. Otobüs başına aylık ortalama 3.526 kişiye tekabül etmektedir. Bunu 1,85 TL olan mevcut sosyal indirimli tarifeyle çarptığımızda otobüs başına aylık 6.523,00 TL gelir kaybı ortaya çıkmaktadır. Bunun karşılığında Aile Bakanlığının sağladığı aylık destek sadece bin TL dir. Ücretsiz yolculuk sayısı her geçen gün arttığını dikkate aldığımızda katlanılan maliyet her geçen gün yükselecektir. Keza öğrenci indirimleri bilet bazında %60’lara dayanmıştır. Böyle bir tabloyla sürdürülebilir bir finansman oluşturabilmek ve işi sürdürebilmek mümkün değildir.

Onun için diyoruz ki aylık bin TL olan ücretsiz yolculuk desteği makul bir miktara yükseltilmeli ve illere gönderilen hak edişler araçlar arasında tıklama sayısına göre pay edilerek adalet sağlanmalıdır. Çünkü kentin bölgeleri arasında oransal olarak ücretsiz yolculuklar anormal farklılık göstermektedir. Örneğin D-100 Karyolu ile Marmara Denizi arasında kalan ve Pendikten K. Çekmeceye kadar uzanan bölgede ücretsiz yolculuk oranları %30’ları bulurken kentin kenar semtlerinde %5 lere düşmektedir. Dolayısıyla da dar böğe esasıyla çalışan Özel Halk Otobüslerinde ücretsiz yolculuk sayıları değişmektedir. Gelen paranın tıklama sayısına göre dağıtılması en azından gelir olarak biri diğerinden farklı olan bölgeleri biri birine yaklaştıracak ve eşitlik sağlayacaktır.

Hükümetimizin bu konuyu da bir an evvel geliştirmek suretiyle mağduriyetimizi azaltacağını umuyor ve bekliyoruz. Sektör olarak bu konuda da top yekun olarak başarılı bir çalışma yaptık. İnşaallah haklı olduğumuz bu meselede Sayın Cumhurbaşkanımızın yapacağı açıklamalar ile sevinmiş olacağız.

İşletme Sistemi Tıkandı

Zaman her şeyi değiştiriyor. Kent değişiyor, şartlar ve ihtiyaçlar, talepler değişiyor. Ama biz hala rekabete dayalı bireysel taşımacılık modeliyle işi götürmeye çalışıyoruz. Artık bu sistem tıkandı. Metrolar çoğalıyor ve buna bağlı olarak otobüs hatlarının iyileştirilmesi lazım. Fakat türel ve bölgesel rekabet nedeniyle hatları düzeltemiyor ve kapasiteyi ihtiyaca göre planlayamıyoruz. Bu ise biz zarar veriyor. Bir hatta talep karşılanamaz iken diğer bir hatta atıl kapasite oluşuyor. Bütün bu sorunları çözmek ve kapasiteyi daha verimli ve optimum bir şekilde kullanabilmek için mutlaka Şirket bazında hat ve hak havuzları oluşturmak suretiyle tam olmasa bile tama yakın bir esnek işletim sistemine geçmemiz lazımdır. Aynı Şirket bünyesindeki dar gruplar arasında gelirler elbette farklıdır. Ancak bu farklılıklar geçicidir. Ana taşıma sistemleri yaygınlaştıkça ve kent değiştikçe bu gün iyi olan hat yarın işlevsiz hale gelebiliyor. Atıl hale gelen kapasiteyi hızlı bir şekilde ihtiyaç olan hatlara taşıyabilmek için hat ve hak havuzunun ortak olması gerekmektedir.

Sektör olarak bizim ilgilenmemiz ve çözümüm noktasında İBB’ye destek sağlamamız gereken en önemli konu budur. Mutlaka Kurumsal işletmeciliğe ve profesyonel yönetime geçmeliyiz. Aksi takdirde hem kente yük oluruz, hem de kendimize yazık ederiz.

Sektörün daha birçok temel ve önemli sorunları daha var. Bütün unları çözebilmek için mutlak birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Artık aramızda geçmişte meydana gelen nahoş olayları unutmamız ve geleceğe güçlü bakabilmek için bireysel enerjimizi sinerjiye dönüştürmemiz lazımdır. Aksi halde kendisini değiştirmeyen ve dönüştürmeyen her sistemin başına gelen akıbet bizi de bekliyor.

Acil olan ihtiyacımız, ayakta kalabilmek için CAN SUYUDUR. Hem Hükümetimizin, Hem de Belediyemizin sorunlarımızı bir an evvel çözeceklerine inancımız tamdır.

Sütün sektöre hayırlı ramazanlar diliyor, yaklaşan Kadir Gecesini ve bayramı tebrik ediyorum.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar