darussafaka
İstanbul
DOLAR32.3842
EURO35.0429
ALTIN2326.4
ŞAHİN DEMİRAL

ŞAHİN DEMİRAL

Mail:

ÜCRETSİZ TAŞI-TMA!

Bu sayıda  Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca hükümet politikası olarak uygulamaya konulan ve engelli ve yaşlı vatandaşlara yönelik ücretsiz seyahat uygulamasının özel ulaşım sektörüne etkileri konusunu gündeme taşımaya çalışacağız.

 

Konunun hukuki dayanağı  4736  Sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1. maddesine 6495 Sayılı Torba yasanın 80. maddesi ile eklenen 3. fıkra oluşturmaktadır.

 

Kanun ilgili madde metni aşağıdaki gibidir.

(EKLENMİŞ FIKRA RGT: 02.08.2013 RG NO: 28726 KANUN NO: 6495/88)

Türk vatandaşı olan altmış beş yaş ve üzeri kişiler, demiryolları ve denizyollarının şehiriçi hatları ile belediyelere, belediyeler tarafından kurulan şirketlere, birlik, müessese ve işletmelere veya belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehiriçi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz olarak, demiryolları ve denizyollarının şehirlerarası hatlarından ise %50 indirimli olarak yararlanırlar. Bu fıkrada belirtilen kurum ve kuruluşlar, belediyeler, belediyeler tarafından kurulan şirketler, birlikler, müessese ve işletmeler altmış ila altmış beş yaş arasında bulunan kişilerin toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz veya indirimli olarak yararlanmasını sağlayabilirler.

 

Bu kanuni düzenleme ile hükümetin sosyal politika olarak desteklediği engelli ve yaşlıların bu haktan faydalanması kamuoyunca benimsenip tasvip görmüştür. Fakat işin öte yanında bu kanuni düzenlemeye muhatap olan ve belediyeler tarafından verilen yetki ile şehiriçi toplu taşıma yapan özel şahıs ve şirketler açısından durum hiçde öyle değildir.  Çünkü temel olarak toplu taşıma bir kamu hizmeti olması itibarı ile bu hizmeti yürüten idare ve belediyelerin hizmetin devamından ve kesintisiz yürütülmesinden sorumlu olmaları ve kar gayesi gütmemeleri ve hatta zarar etmeleri tabidir. Ancak belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlerin toplu taşıma işini kar gayesi gütmeden zararına yapmaları özel teşebbüsten beklenemez.

           

Çünkü esas itibarı toplu taşıma işi bir kamu hizmeti olsa dahi bu işe talip olan ve idareden aldığı yetki ile idarenin denetim ve gözetiminde bu yapan özel şahıs ve şirketler açısından bu iş ticari bir iştir. Bu işe talip olan müteşebbisler açısından kar gayesi birinci amaçtır.  Çünkü bu işe talip olan ve sermaye ve emek koyan şahıs ve şirketler açısından bu hizmetin devamı ve kesintisizliği kar sağlamaya paraleldir. Bu işten kar sağlayamayan ve kamu hizmeti imtiyaz sözleşmesi ile bu işe talip olan özel halk otobüsü işletici ve şirketlerinin verdikleri hizmet karşılığı aldıkları hizmet bedelinden başkaca bir gelirleri bulunmamaktadır.  Diğer tarafta bu işi kamu hizmeti olarak yapması zorunlu olan idare ve belediyelerin genel bütçeden ve özel bütçeden çeşitli gelirleri vardır ve zarar etseler dahi kamu hizmetinin devamını sağlamak için zararına da olsa bu hizmeti kesintisiz yürütmek zorundadırlar.

           

Öyleki bu kanun ile getirilen düzenlemeye uygun hareket etmeyen ücretsiz veya indirimli seyahat hakkının kullandırılmaması hâlinde bu haktan faydalandırılmayan her kişi için şikayet üzerine toplu taşıma aracının tarifesi üzerinden elli tam bilet bedeli tutarında idari para cezası ile cezalandırılmak üzere o ilin mülki idare amiri tarafından uygulanacak bir idari para cezası ile cezalandırılmaktadır. 

           

Hal böyle olunca hükümetin sosyal politika olarak benimsediği engelli ve yaşlılara ücretsiz şehiriçi toplu taşıma hizmeti uygulaması, dergimizin ulaştığı özel halk otobüsü işletmecilerini de bu sosyal hakkın sağlanması açısından doğrudan muhatap kabul edilmiş ve kanun ile getirilen bu düzenleme ile son derece ağır bir maliyet kalemi ile karşı karşıya gelerek yaptıkları hizmet karşılığı kar edemez duruma gelmişlerdir.

 

02.08.2013 Tarihli bu yasal düzenlemeden sonra özel halk otobüsü işletmecilerinin bu düzenleme ile uğrayacakları zararı karşılamak amaçlı olarak yeni bir yasal düzenleme ile 4736 Sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1. maddesine 07.04.2015 tarihli 6637 Sayılı Torba yasanın 17. maddesi gereği eklenen 8 fıkra eklenmiştir.

 

Bu madde düzenlemesi aynen aşağıdaki gibidir:

(EKLENMİŞ FIKRA RGT: 07.04.2015 RG NO: 29319 KANUN NO: 6637/17)

İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri kapsamında, belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehiriçi toplu taşıma hizmeti veren her bir ulaşım aracı ile özel deniz ulaşımı aracı için bunların işletmecilerine, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesine bu amaçla konulan ödenekten ilgili belediyeler aracılığıyla her ay gelir desteği ödemesi yapılır. Yapılacak aylık gelir desteği ödemesini yıllık olarak belirlemeye, bu tutarı faaliyette bulunulan yere ve/veya belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehiriçi toplu taşıma hizmeti veren her bir ulaşım aracını taşıma kapasitesine göre farklılaştırmaya ve yapılacak ödemeye ilişkin diğer esas ve usuller Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı tarafından müştereken altı ay içinde belirlenir.

 

Yasa ile özel şahıs ya da şirketlere ait toplu taşıma hizmeti veren özel halk otobüsü işletmecilerine ilgili belediyeler aracılığı ile Aile ve Sosyal Politikalar bakanlığı bütçesinden karşılamak üzere gelir desteği ödemesi yapılması kanunlaştırılmış ve kanunun yayım tarihi olan 07.04.2015 tarihinden itibaren 6 aylık sürede buna ilişkin usul ve esasları düzenlemek için yönetmelik çıkarılması öngörülmüştür. Yönetmelik için öngörülen süre 07.10.2015 tarihinde dolmuş olmasına rağmen bu konuda herhangi bir yönetmelik henüz çıkarılmamıştır.  Yönetmelik çıkarılmadığı içinde bu gelir desteği ödemeleri bir türlü başlamaması işletmeciler açısından ciddi bir hak kaybı ve maliyet unsuru olmaya devam etmektedir.

           

Kanun ile bu gelir desteğinin yasal tanımı yapılmış olması karşısında önemli husus özel halk otobüsü işletmecileri ve bu alanda faaliyette bulunan örgütlü sivil toplum kuruluşları aracılığı ile bu yönetmeliğin hazırlanmasında katkıda bulunmak ve işletmeciler açısından herhangi bir hak kaybına ve gelir azalmasına sebebiyet vermeyecek düzenlemeleri hayata geçirmek olmalıdır. Bir diğer husus bu gelir desteğinin kanunu dayanağı 6637 Sayılı Torba yasanın 17. maddesi 07.04.2015 tarihinde yürürlüğe girmesi nedeni ile çıkarılacak yönetmelikte gelir desteğinin ödeme tarihinin bu tarih olarak başlangıç yapılarak yürürlüğe girmesini sağlamak olmalıdır. Aksi halde yönetmeliğin kanuna aykırılığı ileri sürülerek iptali için Danıştaya başvurulma yolu  açıktır. 

           

Engelsiz ve kazasız günler dileği ile...

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar