Tekrarlanan İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Bakanlığı seçimi 23 Haziran 2019 Pazar günü yapıldı. Seçim neticesinin başta Milletimiz ve İstanbullular olmak üzere, ulaşım ve ÖHO sektörüne hayırlar getirmesini yüce Allah’tan niyaz ediyor, seçilen yeni Büyükşehir Belediye Başkanımıza başarılar ve kolaylıklar diliyorum. Zor ama herkese nasip olmayacak kutsal bir görevi üstendiler. Allah yar ve yardımcıları olsun. İşin güzelliği zorluğundadır.
Seçim propaganda sürecinde favori gösterilen Cumhur ve Millet ittifaklarının adayları genel anlamda ulaşım, özel olarak da kent içi toplu taşıma üzerinden projeler sundular ve çeşitli vaatlerde bulundular. Ulaşım-Toplu Ulaşım İstanbul gibi Metropol kentlerin en önemli elemanıdır. Bu nedenle de göreve talip olan aday ve ekiplerin bu konular üzerinden proje sunmaları ve vaatlerde bulunmaları aslında çok normaldir. Çünkü Kent içi Toplu Ulaşım sektörünün sorunlarının çözülmesiyle birlikte diğer kent elemanları olan, çevre, otopark ve sosyal hayatla ilgili sorunlarda çözülmüş, ya da hafifletilmiş olmaktadır. Dolayısıyla da seçim sürecinde adaylar tarafından ulaşımın özel olarak kampanyaya dahil edilmesi sürpriz değildir, normaldir ve olması gerekendir.
Koordinasyon Mutlak İhtiyaç
Seçim kampanya süreci bize şunu göstermiştir ki yeni İBB Yönetimi Kent İçi Toplu Ulaşım sektörünü özel olarak gündeme alacak ve yeni çözümler geliştirecektir. Bu durum ÖHO sektörünün temel sorunlarının çözümü ve değişim-dönüşüm açısından çok önemli bir fırsattır. Peki ÖHO Sektörü yönetim unsurları buna hazır mı? Kritik soru budur? Yeni İBB Yönetimi taleplerin değerlendirilmesi ve sorunların çözümü açısından karşısından mutlaka örgütlü, organize, Kurumsal ve Profesyonel bir yapı isteyecektir. Ki bu normaldir ve sorunların kalıcı ve hızlı olarak çözümü açısından başka da çare yoktur. İşte şu anki şartlar itibariyle en önemli sorun da bu noktada yaşanacaktır. Çünkü yıllardan beri, bireysel işletmeciliğin doğal ürünü olarak ortaya çıkmış koordinasyondan yoksun, dağınık ve kavgadan beslenen, en basit konularda dahi asgari müştereki sağlayamayan kontrolsüz bir yapı var. Sektörün ortak ya da lokal sorun ve isteklerini kim hazırlayacak ve hazırlanabilse bile destek sağlanacak mıdır?
ÖHO Sektörünün bir an evvel bir araya gelerek etkin bir koordinasyon sistemini tekrar oluşturması, bir taraftan değişim ve dönüşümle alakalı olarak hazırlık yaparken, diğer taraftan İBB ile masaya oturduğunda istekler paketini ve sorunlarını çözüm önerileriyle birlikte sunması gerekmektedir. Aksi halde ya fırsatı kaçıracak ya da kendisine tebliğ edilecek çözümlere ve rollere razı olmak zorunda kalacaktır.
Hep söylüyoruz. Değişim ve dönüşüm lütuf ya da istek değil zamana bağlı olarak sürekli bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyacı ezberlenmiş eski yanlış alışkanlıklarla ve profesyonel-uzman olmayan yapılarla karşılayabilmek mümkün değildir. Şartlar değişiyor ve yeni ihtiyaçlar ortaya çıkıyor ise ya siz yeni şartlara uyum sağlar ve ihtiyaçları karşılarsınız ya da eşyanın tabiatı olarak yerinize başka birileri ikame edilir. Ama bir şekilde halkın hizmeti yürütülür. Bunu yapmak Belediyenin asli görevidir. Bu gerçekleri iyi bilmek ve kabul etmek zorundayız. Zamanın önünde direnmenin ve yeniliklere karşı çıkmanın savunabilecek hiçbir yanı ve anlamı yoktur. Öyle anlaşılıyor ki yeni İBB Yönetimi mutlaka Kaliteli Hizmeti merkeze koyarak sektörün sorunlarını çözmeye çalışacaktır. En yetkili ağızdan “Biz Toplu Ulaşım Sorunlarını mevcut aktörler üzerinden çözeceğiz” denilmesi önemlidir. Bu anlayış çok ciddi bir avantajdır ve bu fırsat iyi kullanılmalıdır.
ÖHO Sektörü Ne Yapmalıdır.
Artık anlamsız ve yüksek bedelli kavgalar bırakılmalıdır. Bir çatı altında toplanılmalı şartsız el sıkışılmalıdır. Toplu Ulaşım salt ticari bir alan değildir. Dolayısıyla da sektörün aksaması kenti ve kentliyi de mağdur etmektedir. Bu anlam ad 5 Şirket ve Esnaf Odasından oluşan 6 kuruluşun bireysel davranmasını hiç kimse kabul etmez-edemez ve bu şekilde şimdiye kadar olduğu gibi başarıda sağlanamaz. Sektörün bir çatı altında birleşerek mutlaka profesyonellerden oluşan ama bir yere bağlı etkin bir Koordinasyon Birimi oluşturması şarttır. Aksi halde fırsat kaçırılacaktır. Sektöre bu Koordinasyon birimi yön vermeli ve her türlü proje ve çalışmalar, sektör politikaları burada belirlenmelidir. Şu anda temsilci Kuruluşların yönetim şekil ve anlayışları ile alakalı olarak sektörü geri bıraktıran çok ciddi yanlışlarla dolu temel sorunları vardır. Öncelikle bu husus halledilmeli, kuruluşların yönetim süreleri, yönetim şekilleri ve kuruluş sayılarıyla alakalı olarak bir standart belirlenmelidir. Gereğinden fazla sayıda kuruluş olması etkin ve hızlı karar almayı-uygulamayı engeller. Ki şu anda bu problem yaşanmaktadır. Üretilecek hizmetin kalitesi yönetim kalitesi ile direkt ilgilidir. Bu itibarla sektör yönetim konusunu mutlaka masaya yatırmalı ve artık profesyonel yönetime bir an evvel geçmelidir.
Uyum Problemi
Hem Sektör Kuruluşları, hem de Sektör Kuruluşları ile İBB birimleri arasında çok ciddi bir güvensizlikten kaynaklanan uyumsuzluk problemi bulunmaktadır. İlişkiler profesyonellikten ve kurumsallıktan çıkmış bireyselliğe ve duygusallığa dönüşmüştür. Sektör Kuruluşları arasındaki tamamen duygusal ve bireysel anlayışlara dayalı davranış uyumsuzluğu sorunların doğru ve objektif bir şekilde muhataba iletilmesini engellediği gibi 3. Şahıslar nezdinde de zaafiyete neden olmaktadır. Sektör Kuruluşları ile İBB birimleri arasındaki uyumsuzluğun nedeni ise yıllardan beri süren yıpranmış ilişkilere ve hizmet anlayışlarındaki farklılığa dayanmaktadır. Kamu da kişi ya da görüşe dayalı iş ilişkisi olamaz. Bu noktadaki uyumsuzluk hizmetin reel ihtiyaçları çerçevesinde mutabık kalınarak çözülebilir.
Yeni Bir İşletme Sistemi İhtiyacı
Sektörü geri bıraktıran temel faktör olan bireysel işletmecilik anlayışı artık bırakılmalıdır. Bu nedenle sahip olunan kaynaklar verimli kullanılamadığı gibi hizmet kalitesi gerekli noktaya çekilememekte, yüksek işletim maliyetine katlanmak zorunda kalınmaktadır. Bir hattan başka bir hatta bir araç aktarılması sorun oluyor ve krize dönüşüyor ise bunun sebebi bireyselliktir. Ayrıca kent içi toplu ulaşım işi kurumsal yürütülmesi gereken bir kamu faaliyetidir. Bireysel işleticilik dinamizmi de engellemektedir. Bu nedenle Şirketlerin işin sahibi olduğu (Operatör) Kurumsal İşletmeciliğe geçmekten başka yol yoktur.
Sektörün çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Bütün mesele yapılan işin bir kent faaliyeti olduğunu tarafların kabul ederek bu noktada asgari müşterek sağlamalarıdır. Teknik noktada yapılması gerekenler zaten bellidir. İşi uzmanlarına teslim edip, onlara gerekli zaman ve imkan sağlandığında görülecektir ki hem istanbul’un sorunları çözülecek, hem de Dünyaya örnek olabilecek örnek uygulamalar ortaya çıkacaktır. Yeterince bilgi ve birikim vardır. İhtiyaç olan sadece ve sadece irade göstermektir. Sorumluluk taşıyan ve hisseden ve aynı zamanda işi bilen insanlar için sorun çözmekten daha kolay bir iş yoktur.
Tekrar İBB seçiminin Kentimize ve sektörümüze hayırlı olmasını diliyorum.
Facebook Yorum
Yorum Yazın