2019 yılında büyük değişim yaşandı. 1994’ten beridir ilk defa farklı bir siyasal harekete geçti İstanbul ve Ankara. Bu iki şehrin 2024 seçim sonucu işte bu sebepten dolayı çok önemli. Eğer iki başkan da koltuğunu yeniden kazanırsa iktidara giden yolda sınavı geçmişlerdir. Şayet ya kaybederlerse?
Belediye başkanlığı halka en yakın siyasi makamdır. Bu makamda görevini layıkı ile yapan tüm siyasiler yükselmiştir. Çünkü yaptığınız her bir hizmet bizzat seçmeniniz tarafından hissediliyor. O sebeple liyakatli ve gecesini gündüzüne katan her belediye başkanı yükselir. Bu sebeple İstanbul ve Ankara gibi iki şehrin CHP tarafından iyi yönetildiğine halk evet derse bu iktidara gidilen yoldur. Lakin hayır derse o zaman bir öz eleştiri yapmaları gerekir.
Her iki başkan da çok zor bir döneme denk geldiler. Tam 2 yıl pandemi, bir buçuk yıl da rekorlar kıran enflasyon yaşadılar. Böylesi bir döneme başkan olmak onları kaderinde varmış. Ancak liderler zor zamanlarda kutup yıldızı gibi parlar. Bir gazeteci olarak iki başkan hakkında ki doğru ve eksik yönleri 31 Mart sonrası kaleme alacağım. Şuan buna vatandaş karar verecek.
Diğer tüm seçimleri bir kenara atıyorum. Çünkü hiçbir seçimin lider adayları yoktu. Bugün ise projeler ve vaatler hatta isimler yarışıyor. İnanıyorum ki 31 Mart sabahı farklı bir siyasi sürece merhaba diyeceğiz. İktidar Ankara ve İstanbul’u alsa da veya Yavaş ile İmamoğlu seçimleri kazansa da çok başka siyasi bir süreç başlayacak.
Şahsen tek üzüldüğüm ise toplu ulaşım sektörünün yine siyasete alet edilmesi, oy uğruna kullanılmasıdır. Geçen seçim annekart ve bu seçim babakart. Otobüsler eskimiş dökülüyor, konuşan yok. Allah göstermesin ama gün gelecek bu otobüsler yollarda cayır cayır yanacak! O gün ne diyeceksiniz insanlara? Oy uğruna beleş taşıdık, filomuz döküldü bakamadık mı? Seçime 60 günden az zaman kaldı ve yine TÖHOB bir müjde patlatamadı. Yazık, özlüyorum geçmişi. Cahildi ama cesurdu, ne istediğini bilmese bile bir şeyler alırdı.
Facebook Yorum
Yorum Yazın