“Sen ağa ben ağa bu inekleri kim sağa” çok acı hikayeler barındıran bir atasözüdür. Kötü gidişe dur demeyen birden fazla yetki sahibini anlatır. Aslında kötü gidişi herkes görür ama gözlerini yumarlar görmemek için. Sonuç ise hepsinin hüsranı olur, görülmek istenmeyen sorun hepsine fatura olur.
İstanbul’da bir şoför sorunu yaşanıyor, Büyükşehir dahi şoför bulma konusunda bu zorluğu yaşamakta. Nasılsa otonom araçlar gelecek umuduna sarılmakla bu sorun çözülemez, eğer birilerinin hayali buysa. Bugün sorun öteleniyor, maddi görülüyor, diğer taşıma türevlerine kayma gösteriliyor. Hayır hiçbiri değil! Sektörün çalışma koşulları düzenlenmeli, gençler bu iş kolunun nasıl olmasını istiyor, bakılmalı ve sorulmalı. Neden daha iyi koşullar sunulamıyor, sorgulanmalı. Dahası bu sektörün yeteri kadar reklamı yapılıyor mu? 3 harfli marketler asgari ücretle eleman bulmakta zorlanmazken, otobüslere neden şoför yok? İşte bunların hepsi tek tek sorgulanmalı. Tabiki bizim çıkarımlarımız ve çalışmalarımız var. Ama bu sorunun asıl muhatapları da konuya artık eğilmeli.
Ağalardan kasıt sadece esnaf değil. Çünkü bu sorunun tek çözüm odağı da esnaf değil. İstanbul trafiğini bu esnaf çözemez, yolcu davranışlarını da. Süreç yerel yönetime ve hatta devlete kalmaya doğru gidiyor. Artık sorunun çözümü için Afganistan’dan şoför mü ithal edilir, yerli otonom otobüs mü üretilir bilemem.
Yük esnafın omuzlarındayken idarecilerin çözüm bulması en kolay yol olacaktır. Bu fırsatı kaçırmazlar umarım. Bu arada şunu da söylemem gerek, esnaf da zamanında bu sorunun bu kadar büyümesine engel olabilirdi belki. Yani bu olayda tek bir suçlu veya ihmalkar yok. Suçlu çok ama çözümü kimler sunacak, önemli olan bu.
Çok kötü günler tüm İstanbulluyu bekliyor, sadece otobüs esnafını değil. Bugün yükün altında esnaf var diye sıkıntı görülmüyor olabilir. Esnaf yükü omzundan indirdiği an işte o zaman iş fena.
Facebook Yorum
Yorum Yazın