© Halk Ulaşım 2021

Otomobil Satışları Son Dört Yılın Dibinde

KPMG Türkiye, faiz ve kur değişimlerinin Türkiye otomotiv pazarına etkisini inceledi. Hazırlanan rapora göre Mayıs 2018’den bu yana sürekli daralan pazar bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 41 küçüldü. 2019’da pazarın daralmaya devam edeceğini belirten KPMG Türkiye Strateji Bölüm Başkanı Serkan Ercin, “Yeniden 1 milyon adedin üzerine ancak 2023’te çıkması bekleniyor” dedi.

KPMG Türkiye’nin hazırladığı raporda, Türkiye’de otomotiv sektörünün otomobil ve hafif ticari araç bazında Mayıs 2018’den bu yana üst üste 6 aya boyunca adet olarak küçüldüğü vurgulandı. 2018’in ilk 8 aylık otomotiv ithalatında 2017’nin aynı dönemine göre dolar bazında yüzde 41 gerilediği belirtilen raporda, hem üretici hem ithalatçı firmaların tedbirler almaya başladığı hatırlatıldı.

KPMG Türkiye Strateji Bölüm Başkanı Serkan Ercin, Türkiye’de tarihsel olarak otomotiv pazarının seyri incelendiğinde daralmaya dört ana faktörün sebep olduğunu söyledi. Serkan Ercin, “Bunlar ÖTV oranları, Euro/TL kuru, taşıt kredi faizleri ve harcanabilir gelir düzeyidir. Bu değişkenlerin negatif yönlü değişim gösterdiği dönemlerde Pazar sert şekilde daralsa da değişkenlerin raya oturmasıyla ertelenen talebin geri geldiği ve pazarın yeniden büyüme trendine girdiği görülüyor” dedi.

2014’ten bu yana en düşük rakam

Türkiye otomobil ve hafif ticari araç pazarındaki hareket raporda şöyle özetleniyor:

Çare yapısal reformda

KPMG Türkiye Strateji Bölüm Başkanı Serkan Ercin, yüksek dalgalanmaların yaşandığı otomotiv pazarının uzun dönemli, sürdürülebilir ve tahmin edilebilir bir büyüme trendine girmesi için yapısal reformların gerçekleştirilmesi gerektiğine işaret etti. “KPMG olarak pazarın 2018 ve 2019’da yaşayacak olası daralmanın sonuçlarının hafifletilmesi ve önümüzdeki dönemde bu tür sert dalgalanmaların önüne geçilmesi için iki öneride bulunuyoruz” diyen Ercin, şunları söyledi:

“İlk önerimiz; vergi reformu. Yıllar içinde artan ÖTV oranları otomotiv pazarı üzerinde baskı kurdu ve potansiyelin altında kalmasına neden oldu. Türkiye otomotiv sahipliğinde, gelişmiş ülkelerin hayli gerisinde. Mesela Türkiye’de bin kişiye düşen otomobil sayısı 144 iken Rusya’da bu sayı 293. Pazarda yaşanan yüksek dalgalanma, hem pazar oyuncularının karlılığına hem de devletin vergi kaybına neden oluyor. Satın alma üzerinden ÖTV’nin makul düzeye çekilmesi ve vergi kaybının MTV üzerinden telafi edilmesi pazarın sürdürebilir büyümesine destek olacaktır.

İkinci önerimiz; yerli üretim. Devletin yerli otomotiv yatırımının yanı sıra, Türkiye’ye çekilecek doğrudan otomotiv yatırımlarıyla birlikte cari açık üzerinde yaşanacak olumlu etki hem kur hem de faizlerin baskılanmasında önemli rol oynayacaktır. Doğrudan yatırım potansiyeli incelendiğinde, Türkiye pazarında yüzde 1’in altında paya sahip olan Çinli ve Hint üreticiler için Türkiye, hem iç pazar cazibesi hem de ihracat üssü olarak kullanabilecekleri bir konumda olması nedeniyle önemli bir fırsattır. “

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER