© Halk Ulaşım 2021

İstanbul Ulaşımında Gelecek; Otobüs A.Ş.

İstanbul’da şehiriçi toplu taşımacılık sistemine 2010 yıllında dâhil olup kısa sürede filosunu 977 otobüse çıkararak vatandaşa Avrupa standartlarında hizmet vermeye başlayan İstanbul Otobüs İşletmeleri A.Ş.’nin Kurucu Genel Müdürü Abdullah Yasir ŞAHİN “Kurumumuz toplu taşımacılıkta kaliteyi artırmak ve özel halk otobüsçülerinin çalışma mantalitesini değiştirmek amacıyla kuruldu. Bizim şuanda yapmış olduğumuz çalışmalar, İstanbul’daki tüm toplu taşıma işletmecileri ile ilgili çalışmalardır. Bunlardan en çok özel halk otobüsçüleri istifade ediyorlar. Sisteme önceleri “Nereden çıktılar bu erguvanlar” diye tepki koyan halk otobüsü esnafı şimdi bizim sistemimizde çalışmak istiyor”

Herkesin merak ettiği ilk soru, yıllardır İETT, Özel halk otobüsleri ve minibüslerden oluşan bir sistem vardı. İstanbul Otobüs A.Ş.’ye neden gerek duyuldu?

İstanbul Otobüs A.Ş ihtiyaçlardan hâsıl olan bir doğumdur. Kurucu, Genel Müdür olarak ben görülsem de kuruluşuna karar verenler; büyükşehir belediyemizin büyükleri, Belediye Başkanı, ulaşımdan sorumlu genel sekreter yardımcımız, ulaşım daire başkanımız hatta İETT’dir. İETT 142 yıllık bir kurum. 100 yılı aşkın bir sürede İstanbul’a ulaşım hizmetini branşlaştırarak farklı ulaşım sistemlerini bünyesinde toplamış. Tekerlikli ulaşım denilen ulaşımı da kendisi ve özel halk otobüslerini kapsayacak şekilde yıllardır yürütmektedir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin sınırları 5216 Büyükşehir Belediye Kanunu ile vilayet sınırlarına taştı. Vilayet sınırları belediyenin sorumluluğuna geçince doğal olarak, filo artışı, şoför ve idari personel artışı gibi ihtiyaçlar doğdu. Belediye büyüklerimiz de İETT’nin büyümesindense belki karar alma mekanizması ve mobilitesi açısından daha uygun olur diye belediye şirketlerinden bir tanesini (Konut A.Ş.) isim ve tüzük tadilatı ile Otobüs A.Ş olarak düzenledi. Başkanımızın talimatı ile biz de kurucu genel müdür olduk. Amaç kamunun sermayesini, personelini minimum kullanarak özel sektör marifeti ile ulaşıma yeni bir yüz, yeni bir nefes, yeni bir mantık kazandırmaktı.

“Otobüs A.Ş.’nin tüzüğünde raylı sistem ve deniz ulaşımı hariç her tür ulaşım var”

Otobüs A.Ş.’nin ulaşım ile ilgili görevleri ve yetkileri nelerdir?

Aslında Otobüs A.Ş.’nin tüzüğünde raylı sistem ve deniz ulaşımı dışında ulaşım ile ilgili her şeyi yapabilir diyor. Şehiriçi hava ve kara ulaşımı ile alakalı gelişmelere yönelik olarak yetkilendirilmişiz. Bunun içinde, otobüsler, minibüsler, servisler, dolmuşlar, taksiler hepsi var. “Bunların hepsini yapacak mısınız?”derseniz şuan için bir şey söylemek zor. Basamak, basamak gitmek istiyoruz. Sayın Genel Sekreterimizde bize “Öncelikli olarak şu otobüs işini bir hal edin. Sonra diğer mevzulara bakalım” diyor. Kademeli olarak biz minibüslerin de sevk idare ve düzenlemesi ile alakalı bir takım çalışmalar yaptık. Büyükşehir Belediye Meclisimiz Silivri minibüslerinin yetiksini bize verdi. Geçen yıl ihalesini yaptık. Silivri’deki kontrol ve denetleme bizde. Şile ile alakalı yine Büyükşehir Belediye Meclisimizden yetki aldık. Orayla ilgili ihale aşamasındayız. Zaman içerisinde kademeli olarak, gücümüzün yettiğince, büyüklerimizin de verdiği yetkiler ile ulaşımın her alanına girmeyi düşünüyoruz. Rent a car’dan servis işletmeciliğine kadar her alanda projelerimiz var. Bir standardı koyup Büyükşehir Belediyesi adına sevk ve idare kısmında görevliyiz.

“Dernek mekanizmasına gerek yok”

Esnaflar sorunlarını direk sizlere iletme hakkına sahip mi? Yoksa dernekler aracılığıyla mı sorunlarını size iletebilirler?

379 tane işletmecimiz var. Kendi otobüslerinizle beraber filomuzda 980 tane otobüsle halka hizmet veriyoruz. Aslında öyle bir mekanizmaya gerek yok. Şuanda 4 tane işletmeci derneğimiz var. Esnafımız örgütlenmiş, derneğini kurmuş. Şoförler de örgütlenip dernek kurmak için çalışma yapıyorlar. Ulaşabilirlik açısından bir sıkıntımız yok. Derneklerin avantajı şu olabilir. İşletmeciler bir araya gelip problemlerini belirli bir süzgeçten geçirip, temsilcileri kanalı ile bize aktarma fırsatı buluyorlar. Bizim kapımız herkese açık. Tek tek görüşüldüğü zaman aynı problemleri farklı insanlardan tek tek diniliyoruz. Aynı hatta, aynı bölgede çalışan 3-5 arkadaşta bir araya gelip bizimle görüşmeye geliyor. Biz onları dinliyor, varsa önerilerini alıyoruz.

“Derneklerin şirketleşmesine müsaade etmeyiz”

Sektörde İETT ve ona bağlı şirketler var. Derneklerin de zaman içerisinde şirketleştirme gibi bir durumu olur mu?

Otobüs A.Ş yapısı ve İETT yapısı çok farklı. O şirketlerin fonksiyonlarını Otobüs A.Ş. tek başına yapıyor. Bizim derneklerin şirketleşip İETT ve halk otobüsleri gibi bir yapıya geçmesi mümkün değil. Öyle bir şirketleşmenin bize getireceği bir şey de yok. Bizim şirketlerden farkımız, belediye de karar verici mercilerle direk olarak aracısız görüşüyor ve problemleri çözüyoruz. Geçmişte halk otobüsü işletmeciliği yapan bazı işetmecileriniz ne yazık ki özel halk otobüsü mantalitesini buraya taşımak istiyorlar. Oysa bizim kurumumuz özel halk otobüsü sisteminin değişmesi amacıyla kuruldu. Biz buna müsaade etmeyiz.

“UKOME esnafa hak edişlerini İETT’den alma hakkı tanıdı”

Halk otobüsü esnafları kazançlar konusunda büyük sıkıntılar yaşamaya başladı. Kimileri otobüs A.Ş.’ye bağlanmak isterken kimsi de İETT’ye bağlanmak istiyor. Şuanda Otobüs A.Ş. nin yapısı uygun mu?

Bu bizim verebileceğimiz bir karar değil. Halk otobüsü şirketlerinden iki tanesi (isim vermeden) “Bizim de İstanbul Otobüs A.Ş. bünyesine girerek çalışmamız mümkün müdür?” diye sordu. Bu mümkün olabilir. Fakat bunun kararını verecek olan Büyükşehir Belediyesi ve sayın Belediye Başkanımızdır. Bize, tüm özel halk otobüsleri İstanbul Otobüs A.Ş bünyesinde çalışacak derlerse biz de bu işi çok güzel bir şekilde yürütürüz. Aslında başlangıçta özel halk otobüsleri bizi çok anlayamadılar. “Nereden çıktı bunlar” diye tepki koydular. Bizim fonksiyonumuzu, misyonumuzu yeni yeni anlamaya başladılar. Bizim toplu ulaşımdaki getirdiğimiz standartlar ve iyileştirme çalışmaları sadece İstanbul Otobüs A.Ş işletmecileri ile alakalı değil. İstanbul’daki bütün toplu taşıma işletmecileri ile ilgili çalışmalardır. Bunlardan en çok özel halk otobüsçüleri istifade ediyorlar. Bunu gördükten sonra bizimle daha fazla temasa geçmeye başladılar. Geçmişte UKOME’de alınmış olan bir karar ile 300-500 arası işletmecinin bir araya gelerek kurmuş olduğu halk otobüsü şirketlerine bağlı çalışan esnaf yine UKOME’nin geçen yıl aldığı yeni karar sonucu hak edişlerini doğrudan İETT’den alma hakkı kazandı. Bu karar üzerine bazı esnaflar da şirketlerinden ayrılarak hak edişlerini İETT’den talep etmeye başladılar.

“İşletmeci bilete zam yapılacak mı diye düşünmeyecek”

Özel halk otobüsü ve Otobüs A.Ş. işletmecileri gelir ve gider konusunda büyük sıkıntı yaşıyor. Gider kalemlerinizi düşürmek ve gelirlerinizi artırmak için ne gibi çalışmalarınız var.

Özellikle bizim esnaflarımız halk otobüsçülerine göre büyük mağduriyet yaşadılar. Birlikte çalışmaya başlayalı neredeyse 3 yıl olacak, bir ümitle beklediler. Biz sevk ve idare ile ilgili işler yaparken bazı şeyler bizim dışımızda gelişiyor. İETT bizim güzergâhlarımıza ekstra otobüsler ve paralel hatlar koydu. İstediğimiz yolcu ortalamasına ulaşamadık. Bundan dolayı işletmecilerimiz sıkıntı yaşadı.

Ama bununla ilgili iyileştirme çalışmalarımız sonucunda; 13-14 Aralık’tan itibaren Belediye Meclisi kararı ile her türlü öğrenci geçişinde 15 kuruş ekstra olarak ücrete eklendi. Ocak 1’den itibaren de mavi kart ve diğer kart satışları ile alakalı, kullanılmayan ve tortu dediğimiz İETT hesaplarında biriken para hem bizim hem de halk otobüsçülerinin hak edişlerine aktarılmaya başlandı.

Fiyat iyileştirmesi ile ilgili çalışmalar yapılmakta. 2012 yılında yapılan öğrenci zammı meclis kararı ile geri çekilmişti. Sonrasında iki yıl boyunca ne öğrenciye ne de vatandaşa bir zam yapılmadı. Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığımızın yeni bir çalışması var. Biz bu çalışmanın Mayıs veya Haziran ayında tamamlanacağını düşünüyoruz. Kilometreye dayalı taşınan yolcunun kat sayı ile ücretlendirmesine yönelik bir çalışma. Özet olarak şunu diyebilirim: 100 lira vatandaştan tahsil edilecekse, belki 120 yada 130 lira olarak Büyükşehir Belediyesi tarafından İETT, özel halk otobüsü ve Otobüs A.Ş. işletmecilerine aktarılacak. Böylece işletmeci her yıl bilete zam yapılacak mı yapılmayacak mı diye düşünmeyecek. Enflasyon ve mazota yapılan zam oranında, belediye tarafından otomatik olarak hak edişler düzenlenmiş olacak.

“Otobüs A.Ş. işletmecilerini krizden çıkaracak uygulama”

Kazançlarda düzenleme için yapılan çalışmaların 6 ay kadar uzayabilmeğini düşünerek, işletmecilerimiz için Ocak ayından itibaren bir gelir standardı belirledik. Anadolu ve Avrupa bölgesinde 37 bin ve Beyoğlu bölgesinde 35 bin TL civarında rakamlar ortaya çıktı. İyileştirmeler yapılana kadar bu rakamın altına düşen esnafımıza maddi anlamda bir destek verelim dedik. Bunu zamana yayıp ilerde tahsil edeceğiz. Bu sıkıntılı dönemlerini daha az zayiatla geçirmeli için çalışma başlattık. Yani işletmecimize faizsiz kredi vermiş gibi olduk. Büyükşehir Belediyesi’nin görevini özel sektör kanalı ile yaptığımızdan, hizmeti istediğimiz standartta sürdürmek için böyle bir takviye yapma gereği duyduk. Burada halk otobüslerinden farkınızı göstermiş olduk.

“Garaj ve reklam çalışmaları sürüyor”

Otobüs A.Ş.’nin, garaj, akaryakıt, reklam gibi masrafları azaltıp kazancı artırmaya yönelik çalışmaları var mı?

Garaj hizmetini tam istediğimiz anlamda verebildiğimizi söyleyemeyeceğim. Bu Otobüs A.Ş.’nin en büyük eksikliği. Önce işletmecilerimizin ölü kilometre dediği mesafeyi minimize edip belediyeye ait araziyi tespit edeceksiniz. Belediye bu arazinin garaj olmasında engel bir durum yoktur dedikten sonra ve tüm gerekli izinler çıktıktan sonra ancak garajınızı kurabiliyorsunuz. Bunun ilk örneğini Alibeyköy’de gerçekleştirdik. Orada maksimum 200 otobüse hizmet verebiliyoruz. Çünkü bize tahsis edilen arazilerde işgaliyeler var. İşgalleri kaldıramayınca arazinin tamamını kullanamıyoruz. Garaj işletim ihalemizi yaptık. Önümüzdeki aydan itibaren garaj işletmesini yapacak şirket esnafa hizmet etmeye başlayacak

Pendik Kurtköy’de bir arazi yine bize tahsil edildi. Garajın kurulumu ile alakalı çalışmalar şuanda yürütülüyor. Öyle tahmin ediyorum ki Pendik Kurtköy’de de garaj alanımız hizmet vermeye başlayacak. İmkânlar dâhilinde isteyen halk otobüsleri, minibüsler ve servis araçları da bu garajlardan hizmet alabilecek. Burada barınma, temizlik, dezenfeksiyon gibi hizmetler vereceğiz. En büyük gider kalemi mazottur. Maliyetler içinde yakıtın oranı yüzde 40’tan 60’lara çıktı. Garajlarda yakıt alımı için de bir çalışma yapıyoruz. Alibeyköy’deki garajımızda Büyükşehir Belediyesi Enerji A.Ş. tarafında CNG dolum hizmeti verilmekte. İşletmecilerimiz Enerji A.Ş.’nin anlaşmalı olduğu yakıt istasyonlarından da yüzde 9,5 indirimle dizel yakıt alabiliyor. Bu rakamın daha da iyileştirilmesi içim Enerji A.Ş.’nin ulusal dağıtıcı statüsüne geçmesi gerekiyor. Bu sağlanırsa işletmecilerimiz dizel yakıtlarını yüzde 14 e kadar indirimli alabilecekler.

Bireysel olarak bir güzergâhtaki otobüslere reklam alırsanız yüksek rakamlara ulaşabilirsiniz. Biz her tarafa çalışıyoruz. Ortak bir çalışma yapmak istiyoruz. Rakamları küçümsemiyoruz.  Biz işletmecilerimizin otobüslerini, yakıtlarını, lastik ve sigorta bedellerini ekonomik alabilmeleri ile ilgili nerden ne avantaj sağlayabilirize bakıyoruz. Reklam geliri elde edebilmek için çalışmalarımız sürüyor.

“Minibüslerin otobüse dönüşümüyle ilgi projelerimiz var”

Minibüs değişimi ile ilgili bir çalışmanız var mı?

Büyükşehir belediyesinin 2007 yılından beri metrobüs, metro ve otobüslerle alakalı çalışmalarını görüyorsunuz. Batı toplumlarında bizdeki gibi bir minibüs uygulaması göremezsiniz. Minibüslerin mevcut şoför işletmeci mantığı ile istenen seviye ve kalitede hizmet verilmediğini vatandaşın kendisi söylüyor. Yöneten belediye ve hizmet alan vatandaş bundan memnun değilse orda bir problem vardır. Öncelikle minibüslerin standarttı ile alakalı bir iyileştirme yapılacak. Sonra, İstanbul Otobüs A.Ş.’deki gibi İstanbul Kart, araç takip sistemleri, yolcu ve kilometreye dayalı bir düzenleme getirecek. Bugün olmazsa yarın olacak. Şehrin merkezi noktalarından ziyade otobüslerin sığmadığı ara sokaklara minibüsler yaygınlaşacak. Güzergâhına ve yerine göre 2 minibüse 1 otobüs ya da 3 minibüse 1 otobüs verme projemiz var. Bu yıl içerisinde çalışmalarımızda belli bir noktaya geleceğimizi düşünüyoruz. Böylece hem minibüslerin standardı değişecek, özürlü taşımaya uygun hale gelecek hem de mümkün olduğu kadar toplu taşımanın diğer büyük araçlarına ara taşımacılık yapması sağlanacak.

“Bu yıl filomuz 1500 araca çıkacak”

Otobüs A.Ş ihaleleri durdu mu, devam edecek mi?

İhaleler durmadı. Hafta sonu Mecidiyeköy-Mahmutbey Metrosu’nun temelleri atıldı. Hem de Avrupa ve Beyoğlu Bölgesi’nde hizmet verecek yeni 201 otobüsün seferlerine başlaması ile ilgili bir tören yapıldı. Başbakanımızın da ifade ettiği gibi; bu yıl içerisinde 1500’ü tamamlamak. Fakat mevcut işletmecilerin sorunlarını çözmeden, onları memnun etmeden araç sayısını arttırmak doğru değil. Bizim 15 yıl için ortalama 400 bin TL hizmet bedellimiz var. İlk ihale bu rakam 200 bin TL civarındaydı. Ortalaması 400 bin liraya çıktı. Bu rakama çıkmasını biz istemedik. Arz talep meselesi. Bu durum insanların Otobüs A.Ş. ile ilgili ileriye dönük beklentilerinin yüksek olduğunu gösteriyor. Bütün bu iyileştirmelerden sonra yeni çıkacağımız ihalelerde rakamların çok daha yükselmesinden endişeleniyorum.

“İşletmecilerimiz, halkımız ve yöneticiler tarafından denetlendiklerinin bilincinde olmalı”

Sektöre girdikten sonra, yaşadığınız ve bizimle paylaşmak istediğiniz enteresan bir anınız var mı?

Yakın dönem önce enteresan bir şey yaşadım. Kızım sosyoloji okuyor. Sürekli çevre gözlemlerinde bulunuyor. Bizim otobüslerden birinde aynadan şoförün kapı numarasının fotoğrafını çekmiş ve altına “Baba bu otobüsünüzdeyim, şoförünüz yolculara hakaret ediyor ve agresif araba kullanıyor. Sağa çekeceğim, hepinizi indireceğim gibi laflar ediyor.” yazıp bana göndermiş. Ben de arkadaşlarıma kapı numarasından şoförün kim olduğunu ve telefonunu tespit etmelerini istedim. Hemen kendisi ile irtibata geçtim. Seyir halinde olduğu için dedim ki; ilk durakta beni ara. Tabi aradı, “Az yolcu aldım, sefere geç kaldım, yolcular ilerlemedi, ben de öyle davranmak zorunda kaldım” gibi bahaneler saydı. Ben de ona “Biz özel halk otobüslerinin mantalitesini değiştirmeye çalışıyoruz. Sen yolcuya halk otobüsü şoförleri muamelesini yapıyorsun” dedim. Kısa bir süre sonra özgeçmişi geldi. Arkadaş 2 ay öncesine kadar özel halk otobüsü şoförüymüş. Oradan bize geçmiş. Tabi biz eğitimlerden geçiriyoruz şoförleri ama ağaç yaş iken eğilir. 15 yıl çalıştığı sistemin etkisinden kurtulması kolay değil. İşletmecilerimizin denetlendiklerinin farkına varması lazım. Nerede, kimin karşına ne çıkacağı belli olmuyor. Geçen gün de bir milletvekili arayıp bana bir otobüs ile ilgili şikâyette bulundu. Bu gibi şikâyetleri çok önemsiyor ve tekrarlanmaması için her türlü gayreti gösteriyoruz.

“Halk Ulaşım; sektörün en ciddi, en etkili dergisi”

Dergimiz aracılığıyla esnafa iletmek istediğiniz mesajınız nedir?

Derginizi takip ediyoruz. Gördüğüm kadarı ile sektörün en oturaklı, içerik açısından en dolu, en ciddi, en etkili dergisi diye düşünüyorum. Devam etmesini ve başarılarınızın devamını diliyorum. Esnafımız şunu bilmeli; en az kendileri kadar onları düşünen bir belediye şirketi, yönetimi ve Otobüs A.Ş. Genel Müdürü var. Bu anlamda kendilerine dışarıdan gelecek olan her türlü olumsuz telkine kulaklarını tıkasınlar. Direk olarak bizimle temasta olsunlar. Bizimle görüşerek çözemeyecekleri hiçbir şey olmadığının farkına varsın, bize güvenmeye devam etsinler.

Abdullah Yasir ŞAHİN kimdir?

İstanbul Otobüs AŞ. Genel Müdürü Abdullah Yasir Şahin, 1963’te Konya, Seydişehir’de doğdu. 1979 yılında lise eğitimi için İstanbul’a gelen Şahin 1982 yılında İstanbul İmam-Hatip Lisesi’nden mezun oldu. 1982-83 yılında A.Ü. İlahiyat Fakültesi’nde Arapça hazırlık okudu. 1988 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü’nden mezun olduktan sonra tekrar İstanbul’a geldi ve 1999 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin Stratejik Yönetim Geliştirme Programı’nı bitirdi.

1988-2000 yılları arasında, sağlık sektöründe; tıbbi yayıncılık, hastane işletmeciliği ve

medikal dış ticaret işi yaptı. 2000-2004 yılları arasında; İBB İstanbul Sağlık A.Ş Genel

Müdürlüğü yaptı. 2005-2010 yıllarında TMSF adına; Demirel Grubu ve Garipoğlu Grubu’nda

Genel Müdürlük yaptı. Bu süreçte 2 yıl bir Alman firmasının Türkiye temsilciliğini yürüttü.

1 Haziran 2010’dan itibaren İBB İstanbul Otobüs İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürlüğü görevinde Kurucu Genel Müdür olarak görevini sürdürmektedir.

21. YY Anadolu Vakfı, İstanbul Özürlüler Spor Kulübü ve Konyalı Sanayici ve İşadamları

(KONSİAD) kurucu üyesi olan A.Yasir Şahin, aynı zamanda; İlim Yayma Cemiyeti Kadıköy

Şubesi ve Başakşehir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi olup, Tarımsal Kalkınma Vakfı ve Türkiye Ekonomik Kültürel Dayanışma Vakfı üyesidir.

Bilişim sistemleri ve teknolojileri ile fotoğrafçılığın yanında doğa sporlarıyla ilgilenmektedir.

İngilizce ve Arapça bilmekte olup, üç erkek ve bir kız çocuk babasıdır.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER