Beş yıldır Öztaş Ulaşım A.Ş Başkanlığını yürüten Cemal Soydaş Toplu taşımada bir düzen sağlanması için öncelikle yerel yönetimler ve merkezi hükümet, toplu taşıma yapan kişi ve kurumlar için yeni bir toplu taşıma kanunu çıkarmalıdır. Bugün belediye başkanı A partisinden yarın B partisinden. Belediye başkanlığına her gelen kendine göre bir tüzük, yönerge ve çalışma programı hazırlıyor. Bu esnafın ve milletim zararınadır. Ama bir toplu taşıma kanunu olursa uygulamalar kanuna göre yapılacaktır. Yönetimler değişse bile sistem aynı kalacaktır dedi.
Öztaş Ulaşım A.Ş bünyesinde çalışan 353 aracın yüzde 45 oranında yenilendiğini ve alçak taban uygulamasına geçildiğini belirten Başkan Soydaş Değişime giden esnaf senetlerini ödeyemez duruma geldi. Aracını yenilemeye niyetlenen esnaf arkadaşlar değişime giden esnafların çilesini değişimi askıya alıyorlar. Sektörümüzde bir gün diğer günü tutmuyor. Esnaf yarın ne olcağızını kestiremiyor bu yüzden huzuru bozuk. Mazot fiyatları günden güne artıyor. Biz aylık gelirimiz bir seviyede tutulsun, senetlerimizi rahat ödeyebilelim istiyoruz. Burada devlet büyüklerimize de iş düşüyor. Biz bu camianın önde gelenleri olarak haklarımızı aramak, sesimizi duyurmak için sürekli bir mücadele içerisindeyiz. Bununla ilgili hükümet ve belediye üzerine düşenleri yapmış olsa ortada sorun kalmaz. Esnaf senedini, kaskosunu, şoför maaşını, sigortasını rahat ödemeli ki araç yenilmeye gidebilsin. Belediye başkanımızdan bazı konularda yardımcı olacağının sözünü aldık. Başbakanımızın katılımda bulunacağı bir toplantı yaparak sorunlarımızı onunla da paylaşmak istiyoruz.
Holding olmuş PTTyi neden ücretsiz taşıyoruz?
Sorunlarımızı ilettiğimiz Büyükşehir Belediye Başkanımız Kadir Topbaş bu konuları Başbakanımız ile bizzat görüşeceğini söyledi. Bize Başbakan toplantınıza gelir ve bu konuyu toplantıda tekrar gündeme getirirsek yardımcı olur dedi. Taşımış olduğumuz bedava yolcular hangi bakanlığa aitse onlar belli bir ödeme yapmalıdır. Bu konu üzerinde, çalışmalar yapacağız. Örneğin PTT kurumu bir holding olmuş. Biz de büyükşehir de bu kurumu artık neden hala ücretsiz taşıyoruz. Bunun gibi çok şey var. Ben 5 senedir başkanım, bazı toplantılarda dile getiriyorum. Biz diyoruz ki Kişinin görünür özrü varsa, asgari ücretle çalışıyorsa, bir çocuğu dahi okuyorsa, biz bu kişiyi ve ailesini komple bedava taşıyalım. Ama öyle bedava binenler var ki inanın hiç hak etmiyorlar. Biz istiyoruz ki gerçekten zaruri ihtiyacı olan kişiler tespit edilsin ve bedava taşınsın.
Kişi Kartı Bastığında Resmi Çıksın
Beyaz kartlarda ve aktarma sisteminde bir düzenleme bekliyoruz. Taşıdığımız oranda az da olsa belediye ve merkezi hükümet elini cebine atmalıdır. Esnaf hakikaten mağdur ediliyor. Bir de başkasına ait kart kullananların önüne geçemiyoruz. Çocuğunun kartını kullanıyor. Rekâketçi kartı veriyorlar. Bazıları ise refakatçiyi parayla taşıyor. Refakatçi diye binen kişi iniyor, yolcu devam ediyor. Şoför bunu fark edip müdahale ettiği zaman arbede çıkıyor. Sonra toplu taşıma yapan kişiler barbar. Aslında barbar değil. Toplu taşıma yapan kişiler aldığı paranın karşılığında giderlerini dahi karşılayamadığı için böyle oluyor. Kartına bakayım dese sorun çıkıyor. Bir düzen getirilmeli, bir kontrol mekanizması gelmeli. Örneğin kişi kartı bastı mı resmi çıkmalı veya parmak izi sistemi gelmeli. Böylece kimsenin başkasına ait kartları kullanma şansı kalmaz.
Devlet Taşımacı Esnafını Desteklemeli
Devletten yardım bekliyoruz. Hükümetimizin de farkları gözetmesi lazım, örneğin servis taşımacılarından KDV düşük alınıyor. Maalesef bizde bu yok. Yıllardır bunun mücadelesini veriyoruz. Birçok yerle görüştük; ÖTV kalksın KDV belli bir seviyeye düşsün, toplu taşımacılık yapan şirketlerin mazot fiyatlarında bir indirim uygulansın diye. Sürekli mücadele veriyoruz. Gerek yerel hükümet, gerekse merkezi hükümet bu işe el atmalıdır. Kanunlarla, KDV vergileri ve ÖTV indirimi, araçlar değişirken 0 faizli kredi uygulamaları gibi destekler getirilebilir.
Marmaray ve Kadıköy-Kartal metrosu bizim işlerimizi etkiledi. Fakat bizim işlerimiz etkilendi diye halka hizmet gelmesin diyemeyiz. Tabii ki İstanbul halkı en iyi hizmeti hak ediyor. Toplu taşıma yapan kişilerde bu uygumlalar yapılırken göz önüne alınmalıdır. Biz de diğer pastalardan faydalanmalıyız. Örneğin metroya paralel kurulan hatlarda ve yeni yerleşim bölgelerinde bizim de değerlendirilmemiz gerekiyor. Bundan birkaç yıl öncesine kadar ne bu kadar raylı sistem, ne de belediyenin bu kadar büyük filosu vardı. Bizim araçlarımız yüzde 70 oranında sıfırdı. Son yıllarda düşen kazançlar yüzünden araçlarımızı yenileyemedik diye halk otobüslerinin eskiden beri süren çalışmaları, İstanbul halkına verdiği hizmetler, göz ardı edilmemelidir. Belediye ve hükümetimiz bize sahip çıkmalıdır.
Yorum Yazın